En yakın rakibine 1840 oy fark atarak zafere uzanan İzmir Barosu'nun yeni Başkanı Sefa Yılmaz yeni dönemi değerlendirirken, genel kurulda yaşanan 'Kürtçe slogan' gerginliği ve hukuk-siyaset ilişkisi hakkında da çarpıcı mesajlar verdi. 'Özgür kürsü' vurgusu yapan Yılmaz, avukatlara dokunan bir anlayış sergileyeceklerini ifade etti ve "İzmir Barosu hukuk siyaseti yapacak!" diye ekledi.
Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - İzmirli avukatlar geride kalan haftasonu sandık başına giderek yeni yönetimini belirledi.
İzmir Barosu'nda iki güne yayılan 2022-2024 olağan genel kurulu sonunda Çağdaş Avukat Grubu iktidarını korurken, grubun adayı Sefa Yılmaz da 3369 oy alarak yeni başkan seçildi.
En yakın rakibine 1840 oy fark atarak zafere uzanan İzmir Barosu'nun yeni Başkanı Sefa Yılmaz yeni dönemi Gerçekizmir'e değerlendirirken, genel kurulda yaşanan ve 'Kürtçe slogan' gerginliği ve hukuk-siyaset ilişkisi hakkında da çarpıcı mesajlar verdi.
AVUKATLARA DOKUNAN BİR ANLAYIŞ!
Gelecek planları ve hayata geçirmek istediklerini anlatarak söze başlayan Yılmaz, "Yarım kalan projeler var, hemen başlıyorum ben. Mevcut yönetim kurulundan üç arkadaşımız devam edecek. Yürütülen projeleri biliyorlar önemli olan hizmette devamlılık. Bunun yanında hayata geçirmeyi düşündüğümüz şeyler var. Bunlar yasal düzenleme olduğu için uzun soluklu bir çalışmayı gerektiriyor. Bir tanesi Eylül ayında eyleme dökülen CMK ücretlerinin yükseltilmesi ile ilgili çalışmalar. 81 baronun imzaladığı bir açıklama vardı bunun öncülüğünü de İzmir Barosu yapmıştı. CMK ücretlerinin artırılması yönündeki çalışmayı ısrarla devam ettirmek yapmak istediklerimizden birisi. Bunun arkasında durmak. Genç Ofis ile ilgili çalışmalarımız olacak. Yeni olanaklar aramaya çalışacağız İzmir’e bir hizmet binası yönünde devam eden bir çalışma var onun arkasında duracağız. Şu an İzmir’de 1800 tane stajyer avukat var. Stajyer eğitim merkezinde eğitilebilmeleri için belli zaman aralıklarına, eğitmenlere ve alana ihtiyaç var. O yüzden avukatlık stajı yönetmeliğinin 7. Maddesinde bir değişikliğe ihtiyaç var. O değişiklikte eğitmen sayısını artıracaktır diye düşünüyoruz, genel kurul ortak irade ile yaptı bunu. Bunu hayata geçireceğiz. Doğrudan avukatlara dokunan bir anlayışı devam ettirmeye özen göstereceğiz" dedi.
İZMİR BAROSU’NDA HER ZAMAN ÖZGÜR KÜRSÜ VAR!
Genel Kurul’da yaşanan arbedeye ilişkin konuşan Yılmaz, "Bu arada hiçbir zaman nefret dilini kullanmadık. İzmir Barosu avukatları nefret dilini reddettiklerini Pazar günü bir kez daha gösterdiler. Orası İzmir Barosu’nun kürsüsü, özgür bir kürsüdür. Zaten İzmir Barosu’nda her zaman bir özgür kürsü vardır, genel kurulda da vardır oraya çıkıp konuşan avukat arkadaşlarımız, meslektaşlarımızdır kimse orada kimseye hakaret etmedi özellikle Çağdaş Avukatlar Grubu. Dernekler adına çıkanlar da hakaret etmedi ama burada bazı arkadaşlarımıza karşı nefret dili kullandılar" ifadelerini kullandı.
İZMİR BAROSU HUKUK SİYASETİ YAPACAKTIR!
İzmir Barosu ve görev süresi boyunca eski başkan Özkan Yücel’e gelen ‘siyaset yapıyorsunuz’ eleştirilerine ve yeni döneme değinen Yılmaz, ‘’Hukukun siyasetini yapmak her zaman İzmir Barosu’nun ve Çağdaş Avukatlar Grubu’nun geleneğidir. Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddelerine bakarsanız bu görev zaten size verilmiştir. Burada hak ve özgürlüklerin korunması ve yükseltilmesi görev olarak verilmiştir. Hukukun ve özgürlüklerin yükseltilmesinden siz demokratik bir mücadeleyi anlamıyorsanız, demokrasi değerlerinin, cumhuriyet değerlerinin korunması ve saldırılara karşı durulmasını anlamayanlar için bu tamamen bir partinin siyaseti gibi düşünülür. Oysa biz hukukun siyasetini yapıyoruz. Avukat muhalif bir kimliktir. Avukat olmasından gelir, baroların da muhalif olması gerekir. Neye karşı; demokrasiye saldıranlara karşı, Cumhuriyet değerlerine saldıranlara karşı, baroları bölmeye çalışanlara karşı, avukatları fakirleştirmeye çalışanlara karşı, ülkeyi yoksulluğa mahkum etmeye çalışanlara karşı, çevreyi talan edenlere karşı, çocuk istismarlarına karşı, farklı cinsiyette oldukları için ötekileştirilen öldürülen insanların yanında durmamıza karşı duranlara karşı bunların tamamı hukukun içinde. Hukukun siyasetini barolar yapmak zorunda. Başka türlü bir siyaset yapmıyoruz, bizim özgür kürsüden anladığımız bu. Barolar üzerine düşeni yaparsa, ülkenin yakın gelecekte karanlıktan çıkması da mümkün olur. Bunu CMK ücretlerinde 81 baro imzayı attı. Farklı düşüncede olan bütün barolar bunun altına imza attılar. İktidara yakın olan barolar da avukatları düşünerek imza attılar. Onlar da mı siyaset yaptılar? Burada avukatın hakkı korunuyor. İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu tarafından yönetildiği sürece hukuk siyaseti yapacaktır. Çünkü siyaset hayatın her alanında var, hukuk da hayatın her alanında var. Bundan vazgeçmek gibi bir düşüncemiz olmadığı gibi böyle bir dilimiz de olmayacak" diyerek sözlerini noktaladı.