Başbakan Binali Yıldırım Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 25. Olağan Genel Kurulu'nda bir konuşma gerçekleştirdi.
Yıldırım'ın konuşmasından satır başları; Türkiye'nin potansiyeli bu değil. Geldiğimiz noktayı küçümsemek istemiyorum ama Türkiye'nin doğal kaynakları, insan kaynakları, elindeki imkanlar, jeopolitik konumu dikkate alındığında, olmamız gereken yer bu değil.
Şu anda kalkınmanın kaldıracı özel sektördür. Biz bunun bilincindeyiz. Bizim yapmamız gereken yolu açmaktır.
İhracatımız artıyor ama daha çok artması lazım, tekrar ediyorum yeterli değil. İthalatımız da artıyor, daha çok artıyor ama bu seneden itibaren yavaş yavaş denge kurulmaya çalışılacak. İhracatımızı artırdığımız zaman cari açığımız azalacak, dolayısıyla ekonomimizdeki iyileşme çok daha belirgin hale gelecek.
Daha çok ihracatımızın artış hızını yükseltmemiz lazım. Buna ihtiyacımız var. Bunun için kafa yoracağız. Yeni dönemde inşallah bunlar da ele alınacak. İhracatçı sayımız 70 bini aştı, yeterli görmüyoruz, bunu 120 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Çıkarabiliriz.
Ülkede artık seçim bitti, geçim dönemi. İşler normale döndü. Bundan sonra işimize gücümüze daha çok yoğunlaşacağız. Ankara'da da işler iyi gidiyor. Zannediyorum önümüzdeki hafta sonu, yeni hükümet de açıklanmış olur. Türkiye'yi 2023'e taşıyacak yeni Cumhuriyet Hükümeti açıklanmış olacak.
Seçim kararı açıklandıktan sonra değerlendirme kuruluşları alelacele gündem yapıyorlar, Türkiye hakkında kararlar alıyorlar. Bunlar seçime öyle veya böyle müdahaleye yönelik hareketlerdi ama millet bunları iplemedi, ipini çekti, bunların işi de bitti. Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez. Türkiye'nin siyasetine karar verecek milli iradedir. Milli iradenin sahibi de millettir.
Ülkemize içeriden veya dışarıdan herhangi bir tehdit vaki olduğunda bunun için gerekeni yapmak için hiç kimseden icazet alma durumunda değiliz. Bu, ülkenin beka meselesidir. Bu, ülkenin güvenlik meselesidir ve istiklal meselesidir. Bunun gereğini yaparız çünkü bu olmadığı zaman hiçbir şey konuşamayız.