Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 'Kozmik Oda'yla ilgili konuştu.
Yeni kitabı 'Ergenekon'dan Çıkış'la gündemde olan Başbuğ, Hürriyet gazetesinden İpek Özbey'e konuştu .
Bağbuğ'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"'Ergenekon komplosu' 2007 yılında başladı. Mustafa Kemal Atatürk'e candan bağlı olan bilim adamları, gazeteciler, askerler yani aydınlar hapsedildi."
(Her şey bitti mi?) "Hayır süreç devam ediyor. Türkiye, FETÖ'nün hakimiyeti altına giren bir yargı ve emniyet sistemi ile karşı karşıya kaldı. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü yerle bir oldu. Şimdi Türkiye hala bu sistemin kalıntılarından kurtulmaya çalışıyor."
(Kozmik Oda'yı açmamalıydı eleştirisi) "Gerekeni yaptık, bugün olsa yine açarım. Bu olay gereğinden fazla büyütüldü... 'Silahlı Kuvvetler, Bülent Arınç'a suikast planlaması yaptı. Burayı açmasaydık ortadaki delilleri kararttılar' diyeceklerdi. Ama bizim için önemli olan ve yüreğimizi dağlayan bir olay var. Kozmik Oda'da Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Uğur Mumcu suikastlarıyla ilgili bilgi arandı. Biz Kozmik Oda'yı açmasaydık, bu cinayetlerin arkasında TSK var denecekti. Genelkurmay'ın tepesindeki kişinin gereken işlemi yapmadan bu iddiaları havada bırakması doğru değildi."
(Fetullah Gülen'in TSK'daki varlığını ilk ne zaman fark ettiniz?) "1980'li yıllar, albaylık dönemlerimizdi diyebilirim. İlk önce Kuleli Askeri Lisesi ve İzmir Maltepe Askeri Lisesi'nde Fetullah Gülen diye birinin cemaatine yakın kişiler olduğunu işittik. Bu okullarda tenizleme faaliyetleri olduğunu duyduk"
(Silivri'den çıkarken sizi kim aradı?) "Daha demir kapıdan çıktık, ilk arayan Süleyman Demirel'di. Kalabalığa konuşma yaptım. Arabaya bindim, arabada ilk arayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dı. Sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül aradı..."