GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 2009 yerel seçimlerinde 60 yıl sonra zafer kazandığı Gaziemir’de iki dönemdir belediye başkanlığı görevini sürdüren Halil İbrahim Şenol, Gazeteci Sercan Avcı’ya konuştu.
Gaziemir Belediye Başkanı Şenol, 9 yıllık görev süresinden üçüncü dönem kararına, ‘son periyotta’ ilçe örgütüyle yaşadığı sıkıntılardan, parti içindeki olağanüstü kurultay tartışmalarına kadar birçok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
2019’DA YÜZDE 55’İ GEÇECEĞİZ
Başkan Şenol, “5 yıl sonra kime devredersek devredelim CHP’nin kalesi olarak devredeceğim” diyerek üçüncü dönem adaylığı istediğini ortaya koyarken, 2019 yerel seçimlerinde yüzde 55 bandını geçeceklerini ifade ederek iddialı bir çıkışa da imza attı.
CHP’NİN DAHA SOLA KAYMASI LAZIM
Olağanüstü kurultay tartışmasının zamanlamasını doğru bulmadığını ifade eden Başkan Şenol, “CHP’nin daha sola kayması lazım... Sol parti olması lazım” diyerek de reçete yazdı.
İŞTE O RÖPORTAJ
AVCI: 2009’da 60 yıl sonra CHP’nin kazandığı bir ilçe Gaziemir...9,5 yıl da ilçede neyi değiştirdiniz? İlçeye ne kattınız?
ŞENOL: 2009’dan bu yana Gaziemir fiziki sosyal kültür anlamında müthiş bir değişiklik gösterdi. Özellikle Gaziemir’de biz yatırımcının önünü açtık. Yasaları yönetmelikleri delmeden kolaylıklar sağlayarak önlerini açtık. Havalimanı var. Serbest Bölge var. Fuar Alanı var. İZBAN var. İlçenin gelişmesini tetikledi bunlar. Gaziemir planlı gelişen bir ilçe. Kaçak yüzde 6’yı geçmiyor. Aktepe ve Emrez kentsel dönüşümüyle birlikte bu oran yüzde 2’ye düşecek. Tam bir Avrupa kenti olacak. Hep söylerim; devleti yönetenler belediyeyi yönetenler bir sonraki seçimi düşünerek hareket ediyorlar. Benim böyle bir derdim olmadı. Ben geldiğimde kentin 25 yıl sonrasını düşündüm. Artık 25 yıl yok. Yapılaşmasını 5 yıl sonra tamamlayacak.
AVCI: Gaziemir CHP’nin ‘kale’si oldu mu?
ŞENOL: Onun için uğraşıyoruz. Genel seçimlere baktığımızda gerçekten iyi bir ivme kazandık. Burada yerel yönetimin yaptığı işler insanlara davranış biçimi büyük katkı koyuyor. Burası muhafazakar bir kent. Biz bunu büyük oranda değiştirdiğimizi düşünüyorum. Hem belediyenin çalışmaları hem örgütün çalışmaları kaktı koydu buna. Genel seçimlerde iyi oy oranı çıkarttık. Tam CHP’li demesek de iyi CHP’lileştiriyoruz konusunda mesafe aldık. 5 yıl sonra kime devredersek devredelim CHP’nin kalesi olarak devredeceğim.
AVCI: 5 yıl sonra dediniz. Üçüncü dönem de adaysınız... Neden üçüncü dönemi istiyorsunuz? Neden Halil İbrahim Şenol devam etmeli?
ŞENOL: Belediyecilik hassas bir konu… Gençleri yetiştirmeye çalışıyorum. Yapabilecek gençler var. Biraz daha yetişmeli. Vatandaşımız alçak gönüllü. Yolu parkı yaptığında takdir eder ama sonra unutabilir. Başkanın omuzuna el koymasını, hal hatır sormasını, aralarında olmasını unutmaz. Biz bunu yaptık. Halkta olduk. Resmi plaka kullanmam. Koruma kullanmam. Ben seçim vaatlerinin yüzde 95’inin hataya geçirdim. Hatta hedeflerimin arasında olmayan işleri de yaptım. Yapılmaya da devam ediyor. Büyük projeler var devam eden. Benim devletle ilişkilerim iyi değil. Siyaseten iyi değil. Birileri devreye giriyor ve kafamdakileri yaptırmıyor. Birçoğunu aştım. Aşamadıklarım da var. Buranın yerli halkının Şahin Tepesi dediği bir yer var. 650 dönüm. Gaziemir ayaklarınızın altında… Tüm İzmir kullanabilir. Büyük bölümü hazineye ait… Bir türlü onu alamıyorum. Kiraya da vermiyorlar. Yapı yasağı bir yer. Bina dikmeyeceğiz zaten. İnsanlar gelip spor yapacak gezinti yapacak. Ormanla ilgili projem var. İçinde doğal yaşam parkı, kır düğün salonu, spor alanlarının olduğu proje var. Projede sıkıntı yok. Sadece Gaziemir’e değil İzmir’e yayılacak bir proje. Bu projeler için devam etmek istiyorum.
AVCI: Daha önceki iki yerel seçimde kazanırken AK Parti’yle makas genişti...2019’da hedef ne? Yerel seçimde CHP yüzde 50 bandını geçebilir mi?
ŞENOL: 2019 yerel seçimlerinde 55 bandını aşacağımızı düşünüyorum. Bunun için de adayız.
AVCI: Aday adaylarından şikayet eden bir belediye başkanı oldunuz mu?
ŞENOL: 2004'te de adaydım. Kaybettim. O zaman parti aday bulamıyordu. Kaybettikten sonra bu iş son 1 ay da atamakla olmuyor dedim. 5 yıl önceden aday adayıyım dedim. 5 yıl hiçbir düğün cenaze kaçırmadım. İnsanlara kendimi anlattım. 5 yıl sonrada seçimi kazandım. O zaman aday adayı çıkmıyordu. Şimdi çıkıyor. Aday adayı çıkabilir. Demokratik haklarıdır. Önemli olan kırgınlıklar olmasın. Ben de atanabilirim başkası da. Kırgınlıklar aile içinde kalmalı. Sıkıntılar da yaşadım. Sıkıntıyı devam ettirenler oldu. Aşmasını bildik. Benden taraf sıkıntı olmaz.
AVCI: Aday gösterilmezseniz?
ŞENOL: Aslında 10 yıl yeter... Milletvekiline de yeter. Oturup çakılı kalmayacaksın. Başkası atanabilir. Orada ne yaparım? Adayın koluna girerim. Gençse abilik yaparım. Büyükse deneyimlerimi aktarabilirim. Ben gidip bağımsız aday ya da şu partiye geçtim asla demem.
AVCI: Şantiyeden gelme bir başkansınız... Avantajını yaşadınız mı?
ŞENOL: Çok yaşadım avantajını. 10 yıl Buca’nın dağında kaldım şantiyede... Sonra Basmane Meydanı’nda müdür muavini oldum. Müdür oldum. Başkan yardımcısı oldum. Bürokrasi de insanı yanıltabilirler. Bizim avantajımızı bürokrasiyi bilmem oldu. Konak’ta 500 bin nüfusa baktım. Bir yerin kaça mal olacağını ben bilirim. Belediyede sinekten yağ çıkarıyorum. Geldiğim de işçiler 4 aydır maaş almamıştı. Şimdi işçiye borç yok.
AVCI: Nasıl bir belediye başkanı oldunuz? Nasıl bir belediye oluşturdunuz?
ŞENOL: 500 metrekare parkı açıp basına yansıtmıyorum. Biz yaparsak 10-15 dönüm alan yapıyoruz. Müteahhitler geliyor bastırıyor. 1 metrekare alanı imara açmadım. Açmam da! Yeşile kıyamam. Belediye binasını bile geriye çektik. Yola kadar bina yapma avantajımız vardı. Çamlara kıyamadık. Kesmedik. Binayı ufalttık. Geldiğimiz noktada iyi bir belediyeyiz. Biz de en büyük iş 2 ay da biter. Müdürlerimi bürokrasiyi de takdir etmem lazım. Çok iyi bir ekip kurduk. 15 gün gelmezsem gözüm arkamda kalmaz.
AVCI: Siz adaylık dönemlerinde Ankara’ya, Genel Merkez’e sık giden bir başkan değilsiniz. Hatta normal zamanda da pek gitmiyorsunuz. Bir duruş mu bu, bir tercih mi?
ŞENOL: Yetiştirme durum. Aileden aldığım terbiye... Ben kabacası yalakalık yapamam. Yapmam. En çok Ankara’ya giden adam aday olacak diye bir şey yok. Partiyi yönetenler seçim kaybetmek ister mi. Gelecek araştıracak. Kimle seçimi alırız diye. Sorması gerek. Ben atadım bunu koydum ile olmaz. Ben rahatım. Her mahalleye gitsinler sorsunlar. İzmir siyasetine de sorsunlar. Benim gidip kendimi anlatma derdim yok.
AVCI: Belediye başkanı olarak 4 ilçe başkanıyla çalıştınız. Son iki dönem sancılı… Parti kamuoyu ve basına yansıyan sancılar da oldu. Hatta kongrede delege yazılmadınız! Bu sıkıntının temel nedeni nedir?
ŞENOL: Benim şahsi problemim yok. Kinci bir adam değilim. Siyaset kinle yapılmaz. Siyasette mutlak dostluk ve düşmanlık yoktur. Türkiye’de bir ilki yaptım. Grup toplantılarını ilçede yaptım. Kendim ilçe başkanlığına gidiyordum. Grup toplantılarını yapmıyorlar artık. Biz de yapmıyoruz. Çünkü ilçe örgütünün üstüne çıkmak istemiyorum. 8 yıl çağrıyı hep ilçe başkanlığı yaptı. Ben de gittim. Ben de çağırmıyorum grubu artık. Grup sözcüsü ile konuşup meclise giriyoruz. Mecliste bir sıkıntımız yok. Delege yazılıp yazılmamak önemli değil. Ben mahallemde de karışmadım. Genel Başkanımızın talimatı vardı. İlçe örgütü belediyeye karışmayacaktı, belediye başkanı da örgüte. Biz bunu yaptık. İlçe örgütünde iyi arkadaşlar var. Bazen tartışmalar olabilir. Değişik fikirlerden güzel şeyler doğabilir. İlçe başkanı ve yönetimine rapor vermeye devam ediyorum . Her ay belediyede ne yapıldıysa ilçe yönetimine sunuyorum rapor halinde. Belediyenin nereden nereye geldiğini bilsinler. Ama okuyorlar ama okumuyorlar. Ben gönderiyorum. Her şeyi ilçe örgütüyle paylaşıyorum. Bunu Türkiye’de yapan başka bir başkan yok herhalde.
AVCI: Partide bir olağanüstü kurultay tartışması var. Bakışınız nasıl? İlçe başkanınız ve eski ilçe başkanınız imza verdi. Siz imza hareketinin son günü Ankara’daydınız. Genel Başkan’la bir araya geldiniz. Bir destek olarak yorumlandı!
ŞENOL: 2 aydır randevu istiyorduk Genel Merkez’den. Sonra tarih verdiler ve imza hareketinin son gününe denk geldi. Gittik. Saklanacak bir durum yok. Genel Merkez tarafındaydım. Çünkü çok zamansızdı kurultay tartışması... Yeni bir seçimden çıkmışsınız. Önünüzde yerel seçimler var. Kurultay olabilir mi. Delege isterse olabilir ama ben zamansız olduğunu düşünüyorum. Zamanı uygun değildi. Sayın Muharrem İnce sevdiğim bir insan ama çıkıp ‘Ben Genel Başkan’ın karşısına aday olmayacağım, kurultay demeyeceğim’ dedikten sonra bir hafta sonra demesi siyaseten doğru hoş değildi. Bir an önce bu tartışma kapanmalı. Yerel seçim sonrası Genel Başkan zaten kurultaya gidecektir. Reçete de sevgi saygı kol kola girmek. Dayanışma içinde olmak. Ülkenin geldiği durum belli… Ülkenin garantisi sigortası CHP... Dik durmamız lazım. İnsanlar artık konuşamıyor, eylem yapamıyor. CHP yeni söylemler söylemek zorunda. Solun oyu yüzde 25 diyorlar. Ben inanmıyorum. Ecevit dönemi ortada... 40’ın üstünde alınmıştı. O dönemki düzenlemeler tek başına iktidar yapamamıştı. O dönem güzel sol sloganlar kullanmışlardı. CHP’nin daha sola kayması lazım. Sol parti olması lazım. Tabi asla milliyetçiliği bırakmadan… Altıokta ne yazıyorsa, Atatürk’ün bize hedef gösterdiği Altıok’un önderliğinde gitmemiz gerek. Sol söylemlerden korkmamak lazım. CHP bir an önce toparlanmalı. İç çekişmelerden kurtulmalı. Yerel seçimlerde iyi sonuç alırsak iktidarın fazla süreceğini düşünmüyorum. İnsanların burasına geldi. Ben vatandaşta kabahat bulmuyorum. Kabahat kendimizde. Biz demek ki kendimizi tam anlatamıyoruz.
AVCI: Eşiniz Birsen Hanım’ın siyaset yapması, belediyede aktif görevler alması, öne çıkması parti de hep konuşuldu.
ŞENOL: Ne yapayım öyle bir kadınla evlenmişim! (Gülerek). Temmuz ayında 36 seneyi bitirdik. Aslında inanın çok samimi söylüyorum burada onun oturması gerekiyordu. Hedeflerini bir kıyıya koydu bize yardımcı oldu. Önemli görevler aldı. Bir başkan eşi bu kadar devreye girerse tabi ki spekülasyon oluyor ama ben niye yasak koyayım. Gençlerin ‘anne’ diye hitap ettiği biri. Herkesin yardımına koşuyor. Gelme mi diyeyim belediyeye. Ben seçildikten sonra şık olmaz diye kendini siyaseten geri çekti. Aday olsa çok rahat ilçe başkanı olur. Delegeyi benden daha iyi biliyor. Şuan çok kutsal bir görev yapıyor. Altından da kalkıyor. Öğrencilerle, yardıma ihtiyacı olanlarla ilgileniyor. İşadamlarıyla, sanayiciyle iyi diyaloğu var. Burs verdirmeye çalışıyor. Çok güzel işler yapıyor. Keşke herkesin öyle bir eşi olsa...
Sayfa başına git