Ekonomik krize karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği “Halk Ekmek” modeli sayesinde hem dar gelirli yurttaşa daha fazla sayıda ucuz ekmek ulaştırılıyor hem de fırıncılara destek olunuyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Çiğli’de bulunan Halk Ekmek Fabrikası’nı ziyaret eden Başkan Tunç Soyer, İzmir Fırıncılar Esnaf Odası ile protokol imzalayarak 130 bin olan arz kapasitesini 250 bine çıkarttıklarını vurguladı. Başkan Soyer, Artan maliyetler ve atıl kapasite sorunu nedeniyle ayakta kalma mücadelesi veren ekmek üreticilerine can suyu olmak istediklerini söyledi.
Grand Plaza Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Balıkçı ve Genel Müdürü Hasan İkat’ın eşlik ettiği fabrika ziyaretinde konuşan Başkan Soyer, döviz kurundaki artışın yanı sıra enflasyonun yükselişiyle yurttaşların yoksullukla baş başa kaldığını ifade ederek “Vatandaşlar, karınlarını doyurmakta zorlanıyorlar. O nedenle ekmek fiyatlarındaki düzenleme, onların hayatını doğrudan ilgilendiriyor. Biz de bu nedenle çözüm arayışına girdik ve bu modeli hayata geçirdik” dedi.
“Ekmeği 2 liradan satabilir hale geldik”
Başkan Soyer, “Kapasiteyi artırma ihtiyacı vardı ama bunun için de yaklaşık 50 milyon liralık yatırım yapmamız gerekiyordu. Bu kriz ortamında böyle bir yatırım yapmanın çok doğru olmadığını düşündük. İzmir’de büyük ölçekte üretim yapan, endüstriyel üretim yapan fırınlarla görüştük. Gördük ki onların da fabrikalarında kullanmadığı bir kapasite var. O kapasitelerinin yüzde 10’unu maliyet fiyatından bize aktarabileceklerini düşündük ve bunu teklif ettik. Fırınlar yüzde 10 kapasitelerini maliyet fiyatından bize aktarınca da hem onlar rahatladılar hem de biz ekmeği 2 liradan satabilir hale geldik” dedi.
“300 esnaf iflasın eşiğinden döndü”
300 esnafın hayata geçirilen bu çalışma sayesinde iflasın eşiğinden döndüğünü kaydeden Soyer, şunları söyledi: “Kullanılmayan kapasite, vazgeçilen işçi demek. Vazgeçilen emekçi demek. Bizim kapasiteyi yükseltmemizle birlikte fabrikalarda da daha çok işçi çalışabilir hale geldi. Kaybedeni olmayan, herkesin kazandığı bir projeyi hayata geçirdik. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz.”
“Büfe sayısını da arttırmayı hedefliyoruz”
Ekmek üretim kapasitesi yükselince dağıtımla ilgili yeni çareler aramaya başladıklarını anlatan Başkan Soyer, “Yoksulluğun çok derinleştiği mahallelerde muhtarlardan, vatandaşlardan ekmek büfesi talebi geliyor. Biz de onlara yetişmeye çalışıyoruz. Büfe sayısını 84’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu model, büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde uygulanabilir bir model. Kent içindeki dayanışmayı yükselten, daha çok yurttaşa daha ekonomik fiyattan ekmek ulaşmasına imkan veren bir model. Diliyorum ki yaygınlaşsın” diye konuştu.
“Can yakıcı bir sorundan bahsediyoruz”
Başkan Soyer, “Yoksulluğun derinleşmesi, sözcüklerle ifade edildiğinde teorik bir şey gibi algılanıyor ama gündelik hayatta çok acı, çok can yakıcı. İnsanlar evlatlarının karnını doyurmakta zorlanıyor. İnsanların gündelik hayatında acı çekmesine neden olan can yakıcı bir sorundan bahsediyoruz. Maalesef ekonomik kriz ve ona bağlı olarak yükselen fiyatlar toplumun dengesini bozan sonuçlar ortaya çıkarıyor. Diliyorum ki tüm bunların değişeceği, yoksulluğun kalkacağı, kimsenin yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız” dedi.
“Bizlere yaşama hakkı verdi”
Başkan Tunç Soyer, daha sonra anlaşma yapılan ekmek fırınlarını ziyaret etti. Soyer’e fırın ziyaretlerinde eşlik eden Türkiye Ekmek Sanayi İşverenler Sendikası Genel Başkanı Birol Yılmaz da projenin bu kritik zamanda esnafa can suyu sağladığını belirtti. Yılmaz, “Eğer böyle bir proje olmasaydı, İzmir’de en az 300 fırıncı esnafı iflas edip, kapatırdı. Bu nedenle başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bizlere yaşama hakkı verdi. Kamu-özel sektör işbirliği böyle olur. Türkiye’ye örnek olmasını diliyoruz. Bu tür projeler hem esnafı ayakta tutuyor, can suyu veriyor hem de belediyemiz dar gelirli yurttaşlara ucuz ekmek temin etmiş oluyor. Her iki taraf da mutlu” dedi.