MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Başkan Soyer'den 'çöp' isyanı ve Vali Köşger'e 'Menderes' çağrısı!
Yerel Yönetimler
26 Temmuz 2023 Çarşamba 21:39

Başkan Soyer'den 'çöp' isyanı ve Vali Köşger'e 'Menderes' çağrısı!

Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, katıldığı yayında Harmandalı'ya alternatif arayışlarında yaşadıkları zorlukları dile getirdiği açıklamasında ÇED süreci İl Tarım Müdürlüğü'nün görüş değiştirmesi sonucu tıkanan Menderes'teki katı atık tesisi proje alanı için Vali Köşger'e mektup yazdığını ifade ederken bir kez daha çağrı yaptı. Soyer'den programda çarpıcı kriz mesajları, 'geriye dönük ödeme' açıklaması ve CHP'deki sürece ilişkin de önemli mesajlar geldi.

GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Tele 1’de yayınlanan ‘Anında Manşet’ programına konuk olarak önemli açıklamalarda bulundu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ekonomik krizle gündemiyle açılan programda sözlerine, “Daha 2-2.5 ay önceydi, ‘Gabar’da petrol bulundu, Karadeniz’deki inanılmaz büyüklükte doğalgaz rezervleri’ deniyordu. Ve fakat o pembe rüyalar 2.5 ay sonra bir kabusa döndü. Sadece mazota bu sürede gelen zam yüzde 80’in üzerinde. Herkesin mutfağından bir yangın var, tabi ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mutfağında da yangın var. Hizmet üretmekte hakikaten zorlanıyoruz. Mart ayında çıkan bir genelgeyle deprem bölgesindeki illerden vergi alınmamasına karar verildi ve fakat toplam toplanan vergilerden nüfusları oranında pay almalarının önü açıldı. Bu son düzenlemenin ardından örneğin İzmir kasasına hazine payından haziran ayında 1.7 milyar girmesi gerekirken bu rakam temmuz ayında 1.1 milyara düştü. Bir aydaki düşüş 600 milyon lira ve gelirin yüzde 30’una tekabül ediyor. Bir yandan böyle bir düşüş var bir yandan da iktidarın özel olarak İzmir ve CHP’li belediyeleri köşeye sıkıştırma politkası var. Bu ikisi hizmet kabiliyetini de etkiliyor” diyerek başladı. 

UKOME TEPKİSİ: VERDİĞİMİZ HİZMETİN FİYATINI BELİRLEYEMİYORUZ 
İzmir’in toplu ulaşımın en düşük olduğu büyükşehirler arasında ilk 3’te yer aldığının altını çizen Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “2019 yılından bu yana elektriğe yüzde 437, mazota yüzde 438 zam gelmiş. 2019 yılında öğrenci biniş fiyati 1.9 lira, şu anda 3 lira... Zararı kapatamıyoruz, Büyükşehir bütçesinden sübvanse ediyoruz. 2019’da yaptığımız sübvanse miktarı 500 milyon lira iken, 2022’de 4 milyar lira! Bu rakamlar Büyükşehir bütçesinin yüzde 28-29’una takabül ediyor. Belediyenin bütçesinin yüzde 30’unu toplu taşımada sübvanse ediyoruz. Ama bu sürdürülebilir birşey değil. Maliyeti üzerinden toplu taşıma yapmaya kalkarsanız bir kişiyi 42 liraya taşımanız lazım. Biz 8.78 liraya taşıyoruz. Demek ki büyükşehir her vatadanşın cebine 32 lira koyuyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil.  Burada bir tufalık var. Biz fiyat belirlemek istiyoruz ama UKOME diye bir kurul var. Biz azınlıktayız orada. Çoğunluğun kararı geçerli oluyor. Bizim Büyükşehir Belediyesi olarak kendi yaptığımız toplu taşımanın fiyatını belirleme hakkımız yok. TCDD örneğin kendisi belirliyor. Sonuçta ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir’de sadece toplu ulaşım yapmıyorsunuz ki, katı atık bertaraftan tutun istihdama kadar her alanda hizmet üretmemiz bekleniyor. Ama toplu taşımda sürdürülebilir bir rakam belirleyemedikçe kaynaklar tamamen subvansiyona gidiyor” ifadelerini kullandı. 

Ekonomik krizin bütçeye etkilerini verilerle anlatmaya devam eden Başkan Soyer, “2019’da toplam borç 649 milyon euro. Bugün 550 milyon euroya inmiş ama TL cinsinden 4 katı artmış. Peki biz niye dışardan borçlanıyoruz? Çünkü hükümet bizim altyapı hizmetlerine kaynak ayırmıyor. Hükümetin 1 metre tüneli yok İzmir’de. Türkiye’deki tek şehir biziz! Bütün bu yatırımları biz yapıyoruz, o nedenle dışardan borçlanma yoluna gidiyoruz.  Özetle gerçekten Türkiye’deki bozuk ekonomik düzen en çok yerel yönetimleri olumsuz etkiliyor, hele bir de CHP’li belediyeyseniz bu durum çok daha ağır oluyor” dedi. 

”İZMİR’İ CEZALANDIRMAKTAN VAZGEÇSİNLER”
Soyer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup ve merkezi hükümetle yaşanan sorunlar hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı, “Önce şu çağrıyı yapmam lazım. Şikayet anlamında değil. İzmir’in başkanı CHP’li bir başkan olduğu için İzmir’i cezalandırmaktan vazgeçsinler. İzmir CHP’li bir başkan seçtiği için cezalandırılmasın. 12 Haziran’da Sayın Cumhurbaşkanı’na bir mektup yazdım ve onun ekinde İzmir’in sorunlarını anlattım. Mesela bir Halkapınar-Otogar Metrosu projesi var. Hükümet bunu yapacağını taahhüt etmiş ve 7 yıldır izbdelle geçiyor. Bir çivi çakılmış değil. Narlıdere Metorsu’nun yüzde 95’i tamamlanmış durumda. Sadece aldığımız kredinin son bir dilimi var. 30 milyon euro. O para geldi ve sadece imza atılması lazım. Bize gelmesi için onay verilmesi lazım. Marttan beri hala o 30 milyon euro gelmiyor. Buna hakları yok! Bu koşullarda adil bir seçim olmaz. İzmir’in hakları elinden alınarak seçime gidilemez. Elektrik Fabrikası mesela... İnanılır gibi değil! İzmir’in bir sembol binası var. Göreve geldikten bir hafta sonra bakanlık bu tesisin satışıyla ilgili ihale yaptı. 35 milyon lira bedel ödemeye rıza göstererek ihaleye girdik, ihaleyi iptal ettiler. 4 senedir ihaleye çıkmadılar. 4 senedir o bina çürüyor ve ihale yapmıyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi orayı alacak ve sosyal tesis yapacak. Korunması gereken bir bina, SİT var. Sadece restorasyona izin verilen bir bina, başka bir fonksiyonla kullanamazsınız. Sadece sosyal amaçlı kullanacaksınız. Ticari olmadığı için başka birinin almasına da imkan yok. Bırakın diyoruz, tekrar ihaleye çıkın ve alalım diyoruz. Ödemeye razıyız, üstüne para istemiyoruz! Onlarca başlık var, buna hakları yok. İzmir’in hakkı gasp ediliyor. İzmir yıllardır 40 veriyor, 1 alıyor. Bu oran değişmiyor. Eğer İzmirli söz gelimi 92 milyar vergi ödüyorsa 2.5 milyar yatırım alıyor. Bu 40’a 1 oranı hiç değişmiyor, İzmirli bunu hak etmiyor! Özetle burada büyük bir mağduriyet var, İzmirlinin mağduriyeti var. Güya beni cezalandıracak? Beni cezalandıracaksan başka bir yol bul, ama niye İzmir’i cezalandırıyorsun!”

"PEKİ NE YAPACAĞIZ? BAHÇEMİZDE Mİ TOPLAYALIM?"
Soyer, biyolojik ömrünü tamamlayan ve Büyükşehir Belediyesi'nin kapatmak için alternatif alanları tespit ederek projelendirme yaptığı Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi'nde çöp stoklamanın mahkeme kararıyla durdurulmasının ekseninden de çarpıcı çıkışlara imza attı. Büyükşehir Belediye Başkanı Harmandalı'ya alternatif arayışlarında yaşadıkları zorlukları dile getirdiği açıklamasında Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci İl Tarım Müdürlüğü'nün görüş değiştirmesi sonucu tıkanan Menderes'teki katı atık tesisi proje alanı için İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'e mektup yazdığını ifade ederken yayında da bir kez daha çağrı yaptı. 

Soyer, "Mahkeme Harmandalı'nın kapatılmasına karar verdi. Biz zaten 2025'te kapatmak üzerine planlarımızı yapmıştık. Heyelan var, çok ağır maliyetle çöp bertaraf etmeye çalışıyoruz. Ve fakat senelerdir, 2007'den beri devam eden katı atık bertaraf tesisi yapacak alanlara dair gayretimiz var. En son 3 sene öncesinde Menderes'te bir tesis yapılabilmesi için gerekli izinler alındı, Çevre, Şehircilik Bakanlığı ile mutabık kalındı, bütün ÇED süreci tamamlandı, 13 ayrı kurumdan onay alındı, İl Tarım Müdürlüğü onay verdi, sonra ne hikmetse İl Tarım Müdürlüğü görüş değiştirdi ve 'Buraya yapılamaz' dedi. Sebep de 1.4 kilometre ötede bir zeytinlik var! O kadar irrasyonel bir gerekçe ki! İl Tarım Müdürlüğü'nün verdiği ilk görüş çerçevesinde biz Menderes'te tesisi kurmuş, Harmandalı'yı da kapatmış, Menderes'te bertarafa devam ediyorduk. Şimdi 3 senenin dolmasına 1 ay kaldı. 3 sene sonunda çünkü o ÇED raporu heba oluyor. Yeniden başlatmanız gerekiyor. İzmir'in 3 sene kaybetmesine yazık değil mi? Bir yandan 'Harmandalı'yı kapat' diyorsunuz, bir yandan başka yerlerde tesisi kurmamıza izin vermiyorsunuz. Peki biz ne yapacağız bu çöpü? Bahçemizde mi bertaraf edeceğiz? Bütün başvurularımız reddediliyor, Bergama'daki tesise kapasite artırmak için başvuruyoruz ona da onay verilmiyor. 2018 öncesinde bakanlığın ve Büyükşehir'in 5 ayrı noktada bertaraf tesisi yapılmasıyla ilgili mutabakatı var. Bunlardan 2 tanesi de Menderes ve Urla... Urla'da üniversite izin vermedi, olmadı. Menderes'te İl Tarım Müdürlüğü'nün görüş değiştirmesi nedeniyle yine 1 ay sonra heba olacak" dedi. 

VALİ'YE MEKTUP VE 'MENDERES' ÇAĞRISI! 
Soyer Vali Köşger'e konuyla ilgili bir mektup yazdığını ifade ederek, "Arz ettim, lütfen bu duruma müdahale edin, el koyun. İzmir bundan çok büyük mağduriyet yaşayacak. Harmandalı'nı kapatacağız ama nerede toplayacağız? Sayın Valimize buradan bir kez daha seslenmek istiyorum, İl Tarım Müdürlüğü ilk görüşüne dönsün ve biz orada derhal tesisin yapımına başlayalım" diye konuştu. 



"BU AY KISMİ BİR ÖDEME OLACAK”
Büyükşehir Belediye Başkanı, İZELMAN ve İZENERJİ’de çalışan 18 bin işçiyi ilgilendiren geriye dönük ödeme süreci hakkında ise, “Bu hafta içinde bir kısmi ödeme yapılacak. Ama şu bir gerçek biz yaklaşık 20 bin işçimizle Türkiye koşullarında yapılabilecek en iyi toplu iş sözleşmesini yaptık yaklaşık bir ay önce. İzmir Büyükşehir Belediyesi eşit işe, eşit ücret şiarıyla yola çıkan ve çalışanlarına karşı patron olmayan bir belediyecilik anlayışıyla sürdürüyor çalışmalarını. Biz biliyoruz ki bizim işçimiz aldığı paradan, çalışma koşullarından mutluysa İzmir’e daha iyi hizmet eder. O nedenle verdiğimiz ücretten, sağladığımız sosyal haklardan, hepsiyle gurur duyuyoruz. Tabi ki kolay değil, onların da aile düzenleri, mutfak harcamaları var. Bu ay hepsi yetişmeyebilir ama kısmi bir ödeme yapılacak. Aksatmadan maaşlarını, sosyal haklarını tabiki ödemeye devam ediyoruz ama bu geçmişe yönelik haklarıyla ilgili ödemenin tamamını yapmamız bu ay mümkün olmayacak çünkü dediğim gibi sadece bu ay 600 milyonluk bir gelir düşüşü var. Hepsine karşı bu anlamda mahcubuz ve üzgünüz” açıklamasını yaptı. 

KÖRFEZ MESAJLARI 
Soyer programda ‘Yaşanabilir Körfez’ raporu ve verdi ve şunları kaydetti: 
Körfez meselesi aslında 50 yıllık bir sorun. Ben 50 yıl önce çocukken Üçkkuyular’da, Güzelyalı’da denize girerdim. Körfez pırıl pırıldı hakikaten. Ne olduysa bu 50 yılda oldu, o binlerce yıllık Körfez bulandı ve kokmaya başladı. Orada büyük bir proje gerçekleştirildi, ‘Büyük Kanal Projesi’ adıyla. Denize kirli suyun akmasını engelleyecek bir sistem kuruldu. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ve Narlıdere Atık Su Arıtma Tesisi... Ve fakat birleşik sistem adı verilen bir sistem kullanılmış, belki de ucuz olduğu için o tercih edildi. Yapıldığı dönemde o koku kesildi. Ama maalesef yağmur suyu ile pis su kanalının aynı kanalda akması nedeniyle problem giderek büyümeye başlamış. Mevcut arıtma tesisinin kapasitesi dolmuş ve Körfez’e arıtılmadan su da karışmış. Orada bir tasarım hatası da var bence, arada küçük terfi istasyonları da kullanılmamış. Mesela biz şimdi bir tanesini Karabağlar’da yapıyoruz, Çiğli’nin kapasitesini yüzde 15 oranında aşağıya çekecek ve orada arıtılacak suyu aynı zamanda Melez’deki çaya vererek 2016 EXPO’sunda orada yaşayan bir nehir yaşatmış olacağız. 
Burada atılan önemli adımları anlatmak isterim: 
2022 yılı ile 2023 arasında şikayet oranlarında çok büyük bir düşüş var. Yüzde 90 oranında azaltmayı başardık. Yağmur suyu ve pis su kanallarını ayrıştırdık. 220 kilometre ayrıştırma kanalı yaptık. Bu önemli bir katkı sağladı. Arıtma tesislerinin üç fazını yeniledik, bir dördüncü fazı da 600 milyonluk yatırımla ekliyoruz. Artık asla Körfez’e pis su gitmeyecek ve önemli olan biz Körfez’i kirletmeyeceğiz. 

”SÖZÜMÜ ORADA SÖYLEDİM, O ÇALIŞMADA YOKUM!”
Soyer son olarak CHP’deki ‘değişim’ tartışmaları ve bu sürecin yerel seçimlere etkisinin ne olacağına yönelik soruya ise, “Ben seçimlerden hemen sonra bir değişimin gerektiğini dair ‘İzmir Duruşu’ adını verdiğimiz bir manifesto yaptım, yaptık. Orada benim için iş bitmiştir. Ne söyleyeceksem orada söyledim. Bundan sonra tüm enerjimi İzmir’e veriyorum. Mahalle delege seçimlerinde ne oldu, ne bitti, merak bile etmiyorum. Şu kadarcık da ilgilenmiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İzmir’i bütün bu yangın ortamında nasıl ileriye taşıyabiliriz bununla meşgulüm. Bütün enerjim buraya. O partimizin örgütünün işidir, benim de örgütte bir işim yok. Ben İzmir’den mesulüm. İzmir’de CHP’li olmayan vatandaşlarımızın da belediye başkanıyım. Herkese eşit miktarda aynı kalitede hizmet götürmekle meşgulüm. Oradaki arkadaşlarımızın kıymetli çalışmaları var, mahallelerde bir seçimle meşgüller, önemli bir çalışma yürütülüyor mutlaka ama ben o çalışmada yokum” yanıtını verdi. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir