Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR- Kurumları mali bakımdan denetleyen Sayıştay 2023 faaliyetlerine ait raporunu yayınladı.
Sayıştay Bayraklı Belediyesi Personel Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 2023 faaliyetlerine ait raporunda önemli bulgulara yer verdi.
BORCA BATIK ŞİRKETTEN BAYBEL’E BORÇ!
Raporda yer alana bulguda belediye şirketi ile ilgili olarak, Borca Batık Durumda Olan Şirketin Diğer Belediye Şirketine Borç Vermesi ve Verilen Borçların Alıcılar Hesabında Takip Edilmesi başlığında, “Şirketin muhasebe kayıtları üzerinden yapılan incelemede, sermayesinin tamamı Bayraklı Belediyesine ait olan bir diğer şirketi BAYBEL A.Ş’ye yapılan ve borç verme mahiyeti taşıyan ödemelerin 120 Alıcılar hesabında takibinin yapıldığı görülmüştür. Diğer taraftan; şirketin bir diğer belediye şirketine yapmış olduğu bu ödemeler, bir mal veya hizmet satışı içermediğinden, hukuki mahiyeti itibarıyla borç verme işlemidir” ifadeleri yer aldı.
Bulgunun devamında, “Diğer taraftan; şirket bilançosunun incelenmesinden, dönem net zararının 110.726.108,80 TL olduğu, vadesi geçmiş, ertelenmiş veya taksitlendirilmiş 384.280.580,39 TL vergi ve yükümlülüğünün mevcut olduğu, şirket öz sermayesinin tamamen karşılıksız olduğu görülmektedir. Durum böyle iken; şirketin, BAYBEL A.Ş’ye yapmış olduğu borç verme işlemlerinde genel kurul kararı alınmadığı görülmektedir. Öte yandan, verilen borçların vadesinin ne olacağı, faiz oranları gibi konularda da bir belirleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeler çerçevesinde, şirket tarafından yapılacak borç verme işlemlerinde ödeme koşulları, vade ve faiz oranları gibi hususların genel kurul kararı ile yapılması ve verilecek borçların tek düzen hesap planında yer alan, herhangi bir ticari nedene dayanmadan meydana gelmiş senetli, senetsiz alacakların takip edildiği 136 Diğer Çeşitli Alacaklar veya vadesine göre 236 Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabında takip edilmesi gerekmektedir” açıklaması yapıldı.
BAYRAKLI BELEDİYESİ ŞİRKETİ İÇİN İFLAS ÇANLARI!
Raporda şirketin mali durumunun düzeltilmemesi durumunda, “Şirketin kendiliğinden sona ermesi veya iflasının istenmesi gibi ağır hükümlerin uygulanmasını zorunlu kılacaktır” denildi.
Şirket ile ilgili bir diğer bulguda ise, “Şirket mali tablolarının incelenmesi sonucunda; Şirket sermayesinin yıllar itibariyle gerçekleşen zararlar nedeniyle karşılıksız kaldığı, aktif hesaplarda yer alan toplam tutarın toplam borçları karşılayamayacak duruma geldiği, bir başka deyişle Şirketin “borca batık” durumda olduğu, ancak yönetim kurulu tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre yapılması gereken işlemlerin gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesinde anonim şirketlerde sermayenin kaybı ve borca batık olma durumu ile ilgili detaylı bilgilere yer verilmiştir. Bu kapsamda sermaye ile Kanuni yedek akçeler toplamının yarısının ve üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması ile şirketin borca batık durumda olması hususları ayrı ayrı incelenmiş ve bu kapsamda yönetim kurulu ve genel kurul tarafından yerine getirilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Söz konusu hususların yerine getirilmemesi durumunda şirketin kendiliğinden sona ermesi ve iflasının istenmek zorunda kalması gibi ağır yaptırımlar ve işlemler öngörülmüştür” ifadeleri yer aldı.
Bulgunun devamında, “Şirketin 2023 yılı Bilançosunda ödenmiş sermaye 4.050.000,00 TL olarak görülmekte olup, kar yedekleri bulunmamaktadır. Dönem net zararı ise 2021 yılında 16.392.739,79 TL, 2022 yılında 50.978.713,56 TL ve 2023 yılında 110.726.108,80 TL olmuştur. Şirket bilançosunda gösterilen rakamların incelenmesinden, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının tamamının zarar nedeniyle karşılıksız kaldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu durumda derhal Kanun’un 376’ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hususların tatbik edilmesi gerekirken bu hususların yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Gerekli iyileştirme çalışmaları ve sermayeye ilişkin zorunlu tutulan işlemlerin yapılmaması, şirketi 2020-2023 yıllarına ilişkin sürede daha da kötü bir duruma sokmuş, şirketin aktiflerinin borca yetmeyecek seviyeye gelerek borca batık duruma düşmesine sebebiyet verilmiştir. Bu aşamada Kanun’un 376’ncı maddesinin üçüncü fıkrasındaki hükümler ile Tebliğ’in üçüncü bölümündeki işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekirken; bu hususların gerçekleştirildiğine dair herhangi bir belge ve bilgiye de rastlanmamıştır. Kanunkoyucu, anonim şirketlerin devamlı olarak kontrol altında tutulmasını irade etmiş, bu kapsamda sermayenin yarısının, üçte ikisinin veya tamamının kaybedilmesi durumlarına göre hem Şirketin hem de Şirketle ilgili diğer kişilerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla ayrı ayrı önlem mekanizmalarının uygulanmasını zorunlu tutmuştur. Bu durumlarla karşılaşıldığında genel kurul derhal konudan haberdar edilmeli ve genel kurul tarafından çeşitli kararlar alınarak kötü gidişatın daha vahim durumlara ulaşmadan önlenmesi sağlanmalıdır. Mezkûr uygulamaların gerçekleştirilmemesi şirketin kendiliğinden sona ermesi veya iflasının istenmesi gibi ağır hükümlerin uygulanmasını zorunlu kılacaktır. Bu nedenle Kanun’da yer alan amir hükümlerin geciktirilmeksizin uygulanması, Şirketin varlığını sürdürebilmesi ve işlemlerinin hukuka uygun olması açısından büyük önem arz etmektedir” açıklaması yapıldı.
İHALESİZ HİZMET, MAL ALIMLARI VE YAPIM İŞLERİ
Şirket ile ilgili bir diğer bulguda hizmet alımlarının ihalesiz yapıldığı belirtildi.
İlgili bulguda, “Şirketin ihale mevzuatı çerçevesinde temin etmesi gereken mali müşavirlik hizmet alımının doğrudan Yönetim Kurulu Kararı ile üçüncü kişilere gördürüldüğü anlaşılmıştır. Şirket tarafından gerçekleştirilen hizmet alımları, 4734 sayılı Kanun’unda belirtilen usullere tabi olduğundan, bu çerçevede yapılacak hizmet alımlarının Kanun’da belirtilen usullere uygun olarak yürütülmesi sağlanmalıdır” denildi.
Devamındaki bulguda da şirketin mal alımlarını ve yapım işlerini ihalesiz gerçekleştirdiği açıklandı.
Bulguda, “Şirket tarafından gerçekleştirilen çok sayıda mal alımı ve yapım işinin ihalesiz olarak yapıldığı görülmüştür. Şirketin 2021-2023 yılları arasında; 20 adet doğrudan temin sınırlarını aşan mal ve hizmet alımı ile yapım işi bulunduğu, bunlardan 8 adetinin 4734 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin (g) bendine göre istisna kapsamında yapıldığı anlaşılmaktadır. Şirket tarafından gerçekleştirilen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer düzenlemelere uygun olarak ihale ile yürütülmesi sağlanmalıdır” denildi.