Kent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilay Temel, Kurban Bayramı'nda da sağlıklı beslenmenin temel ilkelerine uyulmasını, kırmızı et tüketiminde abartıya kaçılmamasını istedi. Temel, yoğun et tüketiminin vücutta yaratacağı toksin etkisini azaltmak için mutlaka yanında bol miktarda C vitamininden zengin mevsim veya çoban salatası veya taze nane-maydanoz yenilmesini önerdi.
"Gözleriniz bayram etsin, mideniz değil" diyen Temel, Kurban Bayramı öncesinde özellikle kronik rahatsızlığı olanlara, yüksek risk grubunda yer alanlara uyarılarda bulundu. Bayramda kırmızı et tüketiminin sıklığı ve miktarının arttığını belirten Temel, “Bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastaları risk altındadır. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp Kurban Bayramı'nda da sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir" diye konuştu.
KIRMIZI ETİN ORTALAMA YAĞ İÇERİĞİ YÜZDE 20
Kavurmanın, Kurban Bayramı'nın vazgeçilmezleri arasında olduğunu da hatırlatan diyetisyen Temel, sağlıklı pişirme yöntemlerine de değindi. Gelenek haline gelen kavurmanın içine kuyruk yağı veya tereyağı eklenmeden kısık ateşte kendi suyu ile pişirilmesi gerektiğini kaydeden Temel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği yüzde 20'dir. Yağlı et tüketimiyle birlikte kan yağlarında ve ürik asit düzeyinde artış yaşanabilmektedir. Bu nedenle kırmızı et tüketiminde sıklık ve miktar azaltılıp haşlama öncelikli olmak kaydıyla, fırınlama, ızgara veya sebzelerle birlikte tencerede pişirme yöntemleri kullanılarak pişirilmesi daha uygundur. Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, baklagiller gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir."
ETİN YANINDA BOL YEŞİLLİK TÜKETİN
Öte yandan Temel, bayram günü kesilen hayvan etinin, dinlendirilmeden tüketildiğine dikkat çekti. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin hem pişirmede hem de sindirimde zorluk yarattığını kaydeden Temel, bunun midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olabileceğini ifade etti. Temel, özellikle mide rahatsızlıkları çeken kişilere eti 24 saat bekletmeden tüketmemeleri uyarısında bulundu. Etin mangalda ateşe yakın pişirilmesinin kanserojen öğelerin oluşumuna neden olacağını da vurgulayan Temel, "Bu şekilde pişirme etteki B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına da yol açar. Bu nedenle mangal planınız var ise etler ateşten 15 santimetre uzakta ve kömürler, kor halini aldıktan sonra pişirilmelidir. Yoğun et tüketiminin vücutta yaratacağı toksin etkisini azaltmak için mutlaka yanında bol miktarda C vitamininden zengin mevsim veya çoban salatası veya taze nane-maydanoz yemelisiniz. Gözleriniz bayram etsin, mideniz değil" dedi. (DHA)