AKP’nin öngörüsüz dış politikalarının ülkeye zarar vermeye devam ettiğini Suriye savaşı örneğiyle ortaya koyan CHP’li Beko, hükümetin Suriye krizine gerici bir bakış açısıyla yaklaştığını, bölgede emperyalist ve mezhepçi anlayışı yüzünden, Türkiye'nin uluslararası alanda itibar kaybına neden olduğu eleştirisinde bulundu.
MAVİ GÖZLÜ DEVİN DIŞ VE İÇ POLİTİKASI ''BARIŞ''TI
Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili konuyu değerlendiren Kani Beko, Türkiye'nin etrafında hiç istemedikleri 2. bir savaş tehlikesiyle karşı karşıya olunduğu uyarısında bulunarak, "Atatürk'ün, " Yurtta barış, dünyada barış" sözlerinin bir taraftan yurt içinde huzur ve sükûnu, güven içinde yaşamayı, diğer taraftan da milletlerarası barış ve güvenliği anlatır. Yani bu cümle hem iç politikanın, hem de dış politikanın temel dayanağıdır. Bugün bu sözün ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu bölgemizde yaşanan savaşlar ve sonuçlarına baktığımızda ne kadar kıymetli bir dış ve iç politikayı ortaya koyduğunu görüyoruz. Mavi gözlü Dev dışarıda ve içeride barışı inşa etmişti" dedi.
TÜRKİYE DIŞARIYA TAM BAĞIMLI HALE GETİRİLDİ
Ukrayna'nın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü hiçe sayan ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olan bu kararı Cumhuriyet Halk Partisi olarak desteklemediklerini söyleyen CHP'li Beko, krizin mali etkilerine dikkat çekerek, "Biz savaştan değil barıştan yana olan bir gelenekten geliyoruz. CHP uluslararası ilişkilerde emrivakilere ve hukuku ihlal eden her türlü gelişmeye karşı çıkan bir anlayışa sahiptir. Bu kararın yaratabileceği sakıncaların önlenebilmesi için tarafların hızlıca yapıcı ve barışı esas alan bir diyalog içine girmelerini gerekli görüyoruz. Bu krizin ülkemize büyük mali etkileri olabilir. Bunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu iki ülke de dahil, AKP'nin üretimi dışlayan, rant ve betondan yana olan kötü ekonomi yönetimi ve politikaları yüzünden Türkiye dışarıya tam bağımlı hale getirildi" eleştirisinde bulundu.
İKİ ÜLKEDEN YAPILAN STRATEJİK İTHALAT
Türkiye'nin 2021’de Rusya’dan 61 milyar metreküp doğal gaz aldığını, bunun da toplam alımın yüzde 40’ını oluşturduğuna ve bunun yarısının da elektrik üretiminde kullanıldığı bilgisini aktaran Beko, stratejik öneme sahip ürün alımlarına dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı: "Rusya’dan tarım ürünleri alımında Çin’le birlikte ilk sırayı paylaşıyor. Rusya’dan en çok buğday alıyoruz. Aynı şekilde Ukrayna’dan da alıyoruz. 2021’de toplam buğday ithalat miktarının yüzde 86,6’sı Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı. Yine ayçiçeği çekirdeği geliyor; artan ayçiçek yağı fiyatları hepimizin malumu. Ardından arpa, kepek ve kuru bakliyat geliyor; bunlara yılda 4 milyar dolardan fazla ödüyoruz.
Bir de Türkiye’den tarım ürünleri satışı var Rusya’ya; o da 1,5 milyar dolar civarında. Domates, biber, patlıcan, limon, turunçgiller…
ÇOK DİKKATLİ VE DENGELİ ADIMLAR ATILMASI GEREKİR
Turizm gelirleri Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturuyor ve daha önemlisi nakit döviz anlamına geliyor. Covid-19 ve Avrupa ile ilişkiler gibi nedenlerle son yıllarda Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı hale gelindi.
Geçen yıl ilk sırada Rus, ikinci sırada alman, üçüncü sırada Ukraynalı turistler vardı. Rusya’nın dışarıdan aldığı müteahhitlik hizmetlerinde Türk şirketleri yüzde 20’ye yakın payla ilk sırada.
Yani Türkiye-Rusya-Ukrayna ilişkileri derken çok önemli bir süreçten söz ediyoruz. Çok dikkatli ve dengeli adımlar atılması gerekmektedir. Buradan AKP iktidarını bir kez daha uyarmak istiyorum; konuya kişisel, ABD'nin ve Batı ülkelerinin penceresinden değil, kendi ülkemizin, halkımızın geleceğini düşünerek bakmalı ve hareket etmeliyiz."
Sayfa başına git