Tire Belediyesi'nce üniversite kurulması için 2017 yılının Ağustos ayında alınan kararla Ödemiş yolu üzerindeki Kireli köyüne ait araziler için kamulaştırma yoluna gidildi.
Arazileri kamulaştırılan bazı köylüler ise buna karşı çıkıp, dava açtı. Köylüler adına avukatlar Cem Yanmaz ile Handan Kılınçtürk Topal'ın açtığı dava için İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nce geçen yılın Mart ayında ret kararı verildi. Bunun üzerine temyiz edilen dava dosyasını inceleyen, üst mahkeme olan İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3'üncü İdari Dava Dairesi ise itiraz yolu kapalı olmak koşuluyla kamulaştırma işlemini iptal etti.
'ÜNİVERSİTE AMACIYLA KAMULAŞTIRMA YETKİSİ BELEDİYELERİN DEĞİL'
Avukatlar Cem Yanmaz ile Handan Kılınçtürk Topal, basın toplantısı düzenleyerek, kararın köylülerce sevinçle karşılandığını belirtti. Avukat Yanmaz, şunları söyledi:
"Arazilerinin neden kamulaştırıldığını bilmeyen vatandaşlar, geçim kaynağı olan topraklarının ellerinden alınmaması için yasal haklarını aradı. Bizler de kamulaştırma kararında, arazilerin neden kamulaştırıldığına dair hiçbir gerekçe olmadığı gibi kamu yararı kararı da alınmadığını gördük. Burada belediyenin kendince 'Tire'ye üniversite kuracağız' beyanları boşa çıkmıştır. Zira üniversiteler ancak kanunla kurulabilir ve üniversite amacıyla kamulaştırma yetkisi belediyelerin değildir. Üniversite kurulması, teşekkülü ve kamulaştırılması aşamasında YÖK'ün yetkileri vardır. İmar planlarında da bu alanlar tarım arazisi olarak belirlenmiş durumdaydı. Hiçbir kurumdan görüş, onay alınmadan, gerekli hiçbir işlem yapılmadan bir ilçe belediyesinin kendince burada üniversite yapacağını iddia etmesi gerçekçi değildir. Ayrıca hiçbir sebep de göstermeden kamulaştırma işlemi yapılamaz. Kamulaştırma yapılacaksa tüm projenin tamamlanmış olması en son yer ihtiyacı için vatandaşın mülkü için kamulaştırmaya kalkışılmalıdır. Önce vatandaşın toprağını elinden alırsanız ve süreçlerde herhangi bir şekilde onay alınamazsa o zaman vatandaşın mağduriyeti ne olacaktır? Şimdi kamulaştırma işleminin iptali kararı sonrası önceden yeri kamulaştırılan dava dışı vatandaşların arsalarının ne olacağı belirsiz hale gelmiştir. Bu şekilde sadece seçmene yönelik yatırım iddialarında olan söylem aşamasındaki projeler geçimini tarımla kıt kanaat sağlayan bir grup vatandaşın mülkiyet hakkını ihlal etmekten öte geçmemektedir." (DHA)
Sayfa başına git