GERÇEKİZMİR - İYİ Parti’de Hüsmen Kırkpınar’ın milletvekilliği aday adaylığı kararı almasının ardından yeni başkanı seçmek için 22 Ocak’taki il kongresi öncesi adaylar çalışmalarını sürdürüyor.
Öztürk Keskin, Emre Eryıldıran, Oğuzhan Yar, Şakir Genç, Sinan Bezircilioğlu ve Ülkü Doğan adaylık niyetlerini ortaya koymuştu.
Kongre yolunda şuana kadar Bayraklı, Bornova, Çiğli, Gaziemir, Ödemiş, Karşıyaka, Karaburun, Bayındır, Foça, Dikili ve Kemalpaşa teşkilatlarının tam destek açıklaması yaptığı Sinan Bezircilioğlu Gerçekizmir’in sorularını yanıtladı.
IŞIĞI GENEL BAŞKANIMIZ YAKTI
İş dünyasında, spor camiasında, STK’larda görevleriniz var… Peki siyasete girişiniz nasıl oldu?
İYİ Parti’den önce herhangi bir siyasi girişimim olmadı. Nasip olmadı, işimizden gücümüzden dolayı. Uzun zamandır Genel Başkanımız Meral Akşener’i takip ediyorduk. İYİ Parti’nin kurulacağı dönemde ‘artık elimizi taşın altına koymanın vakti geldi’ dedik. 2017’de İzmir’de Urla ilçesinde kurucu üye olarak ilçe teşkilatında yer aldım.
Neden İYİ Parti’de siyasete başladınız? Neden İYİ Parti’yi seçtiniz?
Türkiye’nin bir çıkış aradığı yıllar. Yani gerçekten umudun olmadığı yıllardı. O zaman 15 yıllık bir iktidar vardı. Türkiye’nin gidişatı ile ilgili muhalefetten de yeterli reaksiyon gösterilmedi. Işığı Genel Başkanımız Meral Akşener yaktı. O dönem ‘Türkiye’nin kurtuluşu İYİ Parti’de’ dedim. Hala da öyle zaten. Ben bunu söylüyorum. İYİ Parti bugün Türkiye’nin tek çıkış noktasıdır. 5 yıldır da bu fikrimizi değiştirmedik.
Üyelikten il başkan adaylığına bir yolculuğunuz var.
Ben Urla’da kurucu üye olduğum dönemde iki sene Urla ilçe teşkilatında başkan yardımcısıydım. İki sene ilçe teşkilatlarını taban siyasetinin çıraklığını yaptım. Bizde bir laf vardır; ‘Çıraklığını yapmadığın işin patronluğunu soyunamazsın’ diye çok şükür biz bu işin çıraklığını yaptık. Bir de seçim atlattık. İzmir’de İYİ Parti bayrağı altında seçime girmek nasip oldu yerel seçimlerde… Çünkü çoğu ilçelerimiz ittifak ile girdiler. O da benim için hem çok güzel bir tecrübe hem de bir şeref oldu. Tabi ittifakla yapılan başarıları da saygıyla karşılıyorum ama bizim böyle bir İYİ Parti ile alakalı bizi mutlu eden girişimimiz oldu. İYİ Parti bayrağı altında ben seçimlere girdim. Tabi ki genel merkezin ittifak kararı vardı o dönem. Genel merkezle alakalı değil, İzmir’de belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği dağılımlarında bize haksızlık yapıldığını düşündük. 28 ilçe ittifak ortağımıza 2 ilçe bize verildi. Urla’da, Selçuk’ta ve Karşıyaka’da biz ittifak yapmıyoruz dedik. O günün şartlarında doğru bir duruş sergilediğimizi düşünüyorum.
GÖREVİ YERİNE GETİRECEĞİME GÜVENİM TAM
Önümüzde 2 seçim var. Milletvekilliği ve belediye başkanlığına talip olabilirdiniz ama il başkan adayısınız. İl başkan adayı olma fikri nasıl oluştu?
Bu tamamen teşkilatlarımızdan arkadaşlarımızdan oluşan bir fikir. Ben normalde İzmir’de ciddi anlamda çalışma yükü olan bir kardeşinizim. Hem ticari hayatımda hem de sosyal hayatta, odalarda. Kolay bir görev olmadığının farkındayım. Arkadaşlarımın teşviki ile bu yola çıktım. Görevi yerine getireceğime güvenim tam o konuda hiçbir sıkıntı yok. Biz hayatımız boyunca hep insanlarla yoğrulduk, siyasetin de hammaddesi insan. O konuda bir sıkıntı yok. Yeter ki doğru enerjiyi doğru elektriği alalım. Tabi ki kolay bir iş değil ama insanın gıyabında adının geçirilmesi böyle bir göreve ‘Sinan bey uygun olur’ diye dile getirmesi beni çok gururlandırdı. İl Başkanı olmuş kadar onurlandık, gururlandık. Bu teşviki de karşılıksız bırakmamak gerektiğini düşünüyorum.
HÜSMEN AĞABEY’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK
Hüsmen Bey’in yönetiminde görev aldınız. Kendisi vekillik için yola çıktı.
Hüsmen Ağabey’i ben 2014’ten tanırım, parti kurulmadan önce. Ortak dostlarımız var. Bir ortamda tanıştık. O zamandan beri ağabey-kardeşlik dostluğumuz hiçbir zaman eksik olmadı. İYİ Parti’de de yollarımız kesiştiği için kendimi çok şanslı hissediyorum ondan çok şey öğrendik. Gerçekten dört dörtlük bir beyefendi, gerçek bir yönetici. İnşallah onun yolu da açık olur.
Farklı alanlarda çok fazla göreviniz var. İl başkanı olduğunuzda bu görevleri bırakacak mısınız?
-Hepsini bırakacağım. Hepsini bir arada yürütmek olmaz. Görevlerimden feragat edeceğim. Zaten hem etik olmaz hem de İYİ Parti ile yatıp İYİ Parti ile kalkmak gerekiyor. Ticareti de küçülteceğiz. Ticaret ile siyasetin beraber yürüyeceğini düşünenlerden değilim. Bu çok önemli artık bir miktar küçüleceğiz ortaklarımla görüştüm işlerimizi küçülteceğiz. Partiyle yatıp partiyle kalkacağız, partiyle nefes alacağız başka çare yok. Tam mesai ister bu iş.
TEK YUMRUK HALİNDE PARTİMİZİ LAYIK OLDUĞU YERE TAŞIYACAĞIZ
Kongrede il başkanı seçilirseniz nasıl bir il başkanı olacaksınız?
Bir kere bu yaşıma kadar olduğum gibi yine aynı şekilde olmaya devam edeceğim. Bu zamana kadar hep insanlara sıcak temas kurdum, insanlarla güzel diyaloglar kurdum, insanları kaybetmeye değil kazanmaya yönelik bir hayat tarzı içindeydim. O yüzden de zaten İzmir’de bana teveccüh gösterilen bütün görevlerde bu bakış açımın neticesinde gerçekleşti. İnsanları kazanmaya yönelik birlik ve beraberliği sağlamaya yönelik bir il başkanı olmak durumundayız. Önümüzde iki kritik seçim var. Aile olma hissiyatını, tek yumruk halinde partimizi layık olduğu yere, İzmir’de ve Türkiye birinci parti seviyesine getirmek için gerekli çalışmayı yapacağız. Siyaset ciddi iştir. Ciddiyetinin farkındayım. İYİ Parti olarak ülkeyi yönetmeye talibiz. Sevecenlikle biraz daha gönüllere dokunarak insanları kucaklayarak, hem partimizin içinde hem de dışında gerçekten o sıcaklığı o hissiyatı vererek bunu yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
TEŞKİLATIN MORAL MOTİVASYONU YÜKSEK
Adaylık sürecinde 30 ilçe teşkilatını gezdiniz? Teşkilatın moral motivasyonu nasıl? Kongre sürecinden çıktı teşkilat…
Partinin kurulduğu günden bu yana 5 yıl geçti. Partide çok önemli kadrolar var. Her ilçede bütün ilçelerimizde bunu gördük. Bu bana partimiz ve İzmir’imizin geleceği ile ilgili çok güzel bir umut verdi. Çok güzel projeler üreten güzel kadrolarımız var. Moral motivasyon da gayet yerinde. Şu anda genel başkanımızın estirdiği olumlu bir hava var. Genel Başkanımızın oluşturmuş olduğu atmosfere nasıl destek olabiliriz çabası içerisinde gördüm teşkilatları.
KONGRE SONRASI SEÇİMLERE ODAKLANMALIYIZ
İl başkanlığına talip çok. Bunu nasıl yorumlamak lazım?
Bana göre bir demokrasi şöleni. Her partilinin il başkanı adayı olma hakkı vardır. Ben bütün aday arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Gerçekten kolay bir iş değil. Çok aday olması partiye teveccüh olduğunu gösteriyor. Çok aday olması parti içi dinamizm açısından da güzel. Yeter ki seçimden sonra herkesi kucaklayan, küskünlüklere yol açmayan, seçim ertesi günü yepyeni bir anlayışla klişe olacak ama bembeyaz bir sayfa açıp her şeyi geride bırakıp tamamen önümüzdeki seçimlere odaklanalım… Yeter ki esas seçim yüz yılın seçimini başaralım, iktidardaki kadroları emekli edelim ondan sonra yerel seçimlere çok daha güçlü bir şekilde gireceğimizi düşünüyorum.
BİRİNCİ PARTİ OLACAĞIZ
Genel seçimde iddianız nedir?
-Ben matematiksel olarak İzmir’de ciddi anlamda bir oy çıkışı olacağını düşünüyorum ve görüyorum. Ve birinci parti olabileceğimizi düşünüyorum bunu ciddiyetle ortaya koyuyorum. Buradaki argümanım şu; Bir kere Türkiye’deki en revaçta en cesur siyaset yapan kitlelerin gözünün içine baktığı bir genel başkanımız var. Çok büyük avantajdayız. İki; Bir rüzgar var. Umut var millete bir umut oldu. İYİ Partiden önce hangimizde umut vardı? Hepimiz enseyi karartmış bu iktidardan nasıl kurtaracağız diye düşünüyorduk! Bir kere genel başkan bizim için çok büyük bir lider ve çok önemli bir avantaj. Estirdiği rüzgar ile cesaretle çok önemli bir etken.Bir diğer etkeni söyleyeyim. İnsanlar mevcut partilerinden vazgeçtikleri takdirde oyunu İYİ Parti’ye verecektir. Genel Başkanımız Meral Akşener’in Türkiye çapında estirdiği umut rüzgarını bizler de İYİ Parti olarak İzmir’imizde estirerek tüm kesimleri kucaklayarak partimizi birinci parti yapmak için tüm gayretimizle çalışacağız.