Gülşah Durbay'ın sağlık durumuna ilişkin açıklama
Yangın faciası davasında gerekçeli karar
Bahis soruşturmasında 37 şüpheli adliyede
İmamoğlu'nun diploma davası ertelendi

Buca Belediyesi’nde örgütlü DİSK Genel-İş 6 No’lu Şube’ye bağlı işçiler, geriye dönük alacakları ve maaşlarının ödenmemesi nedeniyle bugün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Belediye binası önünde yapılan basın açıklamasında konuşan DİSK Genel-İş İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Değer Yıldız, yaşanan krizin sorumlusunun işçiler değil belediye yönetimi olduğunu belirterek sert ifadeler kullandı.
"İdare edecek halimiz kalmadı"
Yıldız, “Maalesef bugün, süreci sürdürürken Sayın Belediye Başkanı yine sözünü tutmamış ve bizi yarı yolda bırakmıştır. Yarın bu şehirde çöpler birikecek, anaokulları kapanacak, yemekhaneler kapanacak; diğer bütün birimler de topyekûn kapanmak zorunda kalacaktır. O günden itibaren Buca halkı hizmet alamadığında, bunun sorumlusu burada çalışan üyelerimiz değil, doğrudan belediye yönetimi ve belediye başkanıdır. Hesap sorulacaksa, hesabı da onlardan soracaklardır” dedi.
"İktidar ne yapıyorsa muhalefet de aynısını yapıyor"
Yıldız, Buca Belediye Başkanı’nın verdiği sözleri yerine getirmediğini vurgulayarak şunları söyledi: "Bu şehirde her olumsuzlukta, her sıkıntıda çözüm olarak işçinin maaşını kesmek, işçinin alacağını ödememek, işçiyi halkın önüne atmak artık moda hâline gelmiş durumda. Kimse kusura bakmasın; biz alın teri döküyoruz. Kimseden babasının parasını istemiyoruz, hak etmediğimiz tek bir kuruşun peşinde değiliz. Bir ay boyunca çalışıp 45–50 bin lira maaş alıyoruz; bunun da yaklaşık 30 bin lirasını kiraya verip kalan 20 bin lirayla geçinmeye çalışıyoruz. Şu anda Buca’da yaklaşık 2 bin işçi kardeşimizin yüzde 99’u tefecinin eline düşmüş, hacizlik olmuş, ev sahibiyle sorun yaşıyor; birçoğu evine bile gidemiyor, çocuğunun yüzüne bakamıyor. Ne hikmetse, bu ülkede iktidar ne yapıyorsa muhalefet de aynısını yapıyor: İşçi susacak, hakkını aramayacak, baskıya katlanacak, bekleyecek. Artık kimseyi idare edecek hâlimiz de sabrımız da kalmadı.”
"Bu insanları neden kandırdınız?"
Yıldız, açıklamasının şu sözlerle sürdürdü: “Üç gün, beş gün sonra bu meydanda yaşanacakları kimse bize sormasın. Bir çalışan, 30 gün emek verip ay sonunda maaşını alamıyorsa kimse kusura bakmayacak. Hâlâ ‘işçi fazla’, ‘bütçeyi zorluyor’ diyorlar. Peki kardeşim, iktidara geldiğiniz günden beri bu belediyeye kaç işçi aldınız? Hangi belediye başkanı kaç kişiyi işe aldı, kim ne iş yapıyor, açıklasınlar. Madem bütçe yoktu, madem borç çoktu, neden bu kadar kişiyi işe aldınız? Bu insanları neden kandırdınız, neden açlığa mahkûm ettiniz? ‘İşçi çalışmıyor’ diyorlar. Kusura bakmasınlar, eş dost ilişkileriyle işe aldıkları bazı kişileri çalıştırmıyor olabilirler ama bu şehrin bütün işini yapan yine işçilerdir. Çalışmayan birileri varsa da bu, işçinin değil işverenin sorumluluğudur. Artık ‘işçi çalışmıyor, işçi fazla’ hikâyesini geçtik. Buradan Buca halkına sesleniyoruz: Bizim dayanacak gücümüz kalmadı. Bugün 2 bin işçi varsa, 2 bin işçinin de ev sahibi var. Ev sahiplerine de sesleniyorum: İşçinin halini görüyorsunuz; maaş alamayan işçi size de kira ödeyemez. Bugünden itibaren işçiye destek olacaksınız.”
“İZSU birçok işçinin suyunu, faturasını ödeyemediği için kesti. Çalıştığımız belediye hem maaşımızı ödemiyor hem de su faturasını ödemediğimiz için suyumuzu kesiyor" diyen Yıldız "Böyle bir adalet, böyle bir düzen olabilir mi? Lafa gelince herkese hak, hukuk diyenlerin şimdi dönüp gerçekleri görmesi gerekiyor. Sendikaları tehdit etmek, sendika başkanlarını hedef göstermek yerine; işe aldıkları insanların hesabını versinler. Yönetemedikleri belediyelerin hesabını versinler" ifadeleriyle sözlerini noktaladı.






Sayfa başına git