Aile baskısı veya imkansızlıklar nedeniyle okul yüzü görmeyen Bucalı kadınlar okuma yazma kurslarında alfabe ile tanışmanın mutluluğunu yaşıyor, geleceğe umutla bakıyor. Yaşları 47 ile 66 arasında değişen çoğu torun sahibi teyzeler hatta nineler, okuma bilmeden geçen yıllarına inat şevkle sarılıyor kalemlerine.
Yaşlı ellerinde kitapları, güzel yazı defterleri hayatları boyunca süren zorluklardan ve karanlıktan kurtulmaya, kimse bağlı kalmadan özgürce sokağa çıkıp ihtiyaçlarını giderebilmelerini sağlayacak harfleri öğrenmeye çalışıyorlar.
Çocuklarını okutup, meslek sahibi yaptıktan sonra ‘artık sıra bizde’ diyerek hayatlarında ilk kez ders sıralarına oturan kadınlar kalem tutup, harflerle tanışmanın heyecanını yaşıyor.Haftanın 5 günü süren eğitimlerde 120 saatlik birinci kademe ve 180 saatlik ikinci kademe kursları tamamlayan Bucalı kadınlar Milli Eğitim Bakanlığı onaylı diploma almaya hak kazanıyor. Belediyenin kursları sayesinde hayatlarının değiştiğini belirten kadınlar için yaşam asıl şimdi başlıyor.
Ulaşım araçlarının hat numarasını okuyamadan, hastaneye gidiş yolunu bilmeden başkalarına bağımlı geçen günlerini unutmaya çalışan kadınlar, ‘pekiyi’ notlarıyla dolu defterlerine gururla imza atıyor.
Hayatında ilk kez kalem tutan 54 yaşındaki Leman Kip üç çocuğunu üniversite mezunu yaptıktan sonra okuma yazma öğrenmek için Çamlıkule Semt Evi’nin yolunu tutan annelerden sadece biri. Geç kalan öğrencilik yaşıyorum diyen Leman anne,” Kendi ayaklarımın üzerinde durmak, bağımsız olmak için bu kursa geldim” diyerek azimle kalemine sarılıyor.
Hayallerinin peşinden giden kadınlardan biri de 47 yaşındaki 7 çocuk annesi Feride Müftüoğlu.Okuma yazma bilmediği için günlük hayatını kısıtlı yaşadığı günlerin acısını unutmak için öğretmenlerini dikkatle izliyor.
Dört çocuğunu üniversite mezunu yaptıktan sonra kalemle, defterle tanışan 53 yaşındaki Fatma Altınok da “Çocuklarım eğitimini bitirdi, şimdi sıra bende “ diyerek özgürlük yolculuğunda hırsla çalışıyor.