Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Mayıs ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu Başkan Vekili Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Mustafa Özuslu idaresinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) gerçekleşti.
Oturumda gündeme İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde geçtiğimiz aylarda oy birliğiyle alınan imar kararı geldi. Alsancak'ta bulunan tütün depoları alanını kapsayan imar değişikliği için rant vurgusunda bulunan AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı meclisin zan altında kalmaması için açıklama yapılması gerektiğini söyledi.
CHP'li Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu'nun basına yansıyan açıklamalarını hatırlatan Mısırlı konuyla ilgili düşüncelerini aktardı.
Öte yandan AK Parti ve CHP grupları arasında merkezi hükümet, yerel idare gerilimi yaşanırken yatırımlar üzerinden açıklamalar yapıldı.
KAZANOĞLU'NDAN İTHALLİK VE RANT AÇIKLAMASI
Oy birliğiyle karar alınan oturuma katılmadığını, sonrasında duruma itiraz ettiğini ifade eden Kazanoğlu da Mısırlı'ya cevap verdi. Önceki yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde bulunduğu için kendisine 'ithal' yakıştırması yapıldığını vurgulayarak sözlerine başlayan Kazanoğlu, "Evet ithalim, ama benim bu mecliste diğer arkadaşlardan farklı bir özelliğim var; ben, ihanet edilmiş bir kentten geliyorum. İstanbul... İhannete uğramış bir kent! Cumhurbaşkanımızın da bizi tasvip edecek açıklaması oldu. İzmir benim çocukluğumun memleketi. 2 senedir meclis üyesiyiz, ithallikten kurtulamamışız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde biz bu konularda çok davalar açtık, daha seçici bakabiliyoruz. Hikayeyi nasıl satacaksın? Hikaye şu; iş insanı Özelleştirme İdaresi'nden yeri 28 katlığına almış. İzmir Büyükşehir Belediyesi 8 kata düşürmüş. Burası tütün fabrikalarının kamu donatı alanı. Orası babamın malı değil ama orada benim hissem var. 80 milyonda 1 hisse benimir. Özelleştirme İdaresi benim iznim olmadan 260 milyon dolara bir iş adamına sattı, aynı iş adamı 2 buçuk milyar dolara Amerikalılara sattı. Demek ki rant bu! Özelleştirme İdaresi burayla ilgili 28 kat imar vermiş. İş adamları burayı almış. İş adamları buradaki en masum grup aslıda. Sermaye düşmanıymışım gibi bir algı yaratmak da istemiyorum ama. 28 kat yeri almış. Oda, 'hayır burası kamu donatı alanı, Özelleştirme İdaresi'nin burada yetkisi yok' demiş, İdare Mahkemesi'ne dava açmış. Mahkeme de kamu donatı alanı demiş. İmar yapamazsın demiş. Daha sonra Danıştay'a götürmüşler kararı, orası da mahkeme haklı demiş. Bizim önümüze yüzde 25 terkle, 8 katla geliyor. Bu kent hepimizin. Orada 20 bin metrekarelik kütleyi Alsancak gibi bir yerin merkezine koyuyorsunuz. Orada yaratacağı trafik yoğunluğu, insanların vereceği zamanın hepsi benim cebimden gidecek. Bu tip binaların kent içinde yapılmasının bu tip zararları var. Kamu donatı alanını imara açıyorsan, burada 8 katlı bina çıkarıyorsan bunun adı ranttır. Ranta da karşı değilimdir. Belediyelerin belli koşullarda rant da yaratması gerekir. Bu kentin yeşile de ihtiyacı var. Gelişme sadece binaysa evet siz haklısınız. Pandemi zengini fakiri eşitledi. Sokaklar bizim" açıklamasında bulundu.
HIZAL: BOZTEPE DEMOKRATİK DURUŞ SERGİLEDİ
Daha sonra AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal söz aldı. Hızal, "Biz bu mecliste hiçbir arkadaşımıza ithal demiyoruz. Buradaki her arkadaşımız İzmir'in meclis üyesidir. İzmirli olmak için İzmir'de doğmak gerekmez. Ben izmir'de doğmadım ama İzmirliyim. İmarsal boyuta girmeyeceğim ama biz her şeyi burada konuşuyoruz. Bazen kavga ettik ama bu salonda konuştuk. Elbette basına yaptığımız açıklamalar oldu, olacaktır. İzmir'i ilgilendiren bir konuysa dışarıda da konuşulur. Menderes'te yapılacak çöp tesisine biz karşı çıktık. Biz yapılmasına karşı duruş sergiledik. Bir meclis üyesi arkadaşımız hariç. Hüsnü Bey o karara itiraz etmişti. Çünkü Çiğli meclis üyesi olarak oradaki çöp sorununun çözülmesiyle ilgili grubunun almış olduğu kararın zıttı bir görüş ortaya koydu. Tam anlamıyla demokratik bir duruş sergilemiştir. Taner Bey CHP grup toplantısına herhalde katılmıştır. Orada düşüncelerini dile getirmiştir. O gün çıkıp bu şehre ihanet etmeyeceğini düşünerek o toplantıda konuşmalıydı. Herhalde işi çıktı" dedi.
CHP'li Kazanoğlu araya girerek, "Gelmedim" cevabını verdi. Hızal konuşmasını sürdürdü ve "Niye gelmediğinizin cevabı sizdedir. İzmir'in haklarından bahseden meclis üyesi, partisinin görüşüne bakmaksızın düşüncesini söylemeliydi. Onu yapmayacaksınız sonrasında çıkıp burada alınan karar sonrasında birilerini rantiyecilikle suçlayacaksınız. Bu doğru bir şey değil, kabul etmiyoruz. Odalar elbette dava açacaktır. Kimine karşı çıkıyoruz, kimisinde haklılar" açıklamasında bulundu.
"ÇEVRE YOLU YAPILACAK AMA İTİRAZ ETMEYECEKSİNİZ"
Hızal ayrıca önceki oturumda dile getirdiği trafik konusuna yine vurgu yaptı. Hızal, "Pazartesi burada İzmir felç geçiriyor demiştim. Sayı pandemi nedeniyle arttı diye bir cevap vermiştiniz. Bunu kabul ediyoruz. Ama bunun öngörülmesi gerektiğini söylemiştik. Pandeminin ilk günlerinde bir kriz belediyeciliği sözü söylenmişti. Kriz belediyeciliği; yaşanacak olan krizlere şehrin tam manasıyla hazırlanamasıdır. Bunu yapamazsanız kriz belediyeciliğinden bahsedemezsiniz. Sayın Soyer, İzmir'de hükümetin 1 metre dahi metro yapmadığı eleştirisini getirdi. Sizin ifade ettiiğiniz şekliyle İzmir'in toplam raylı sistem ağı 186 kilometre. Bunun 136 kilometresi İZBAN. 81 İldeki tek örnek. Merkezi irade ve yerel idarenin ortak yaptığı hat. Elinde 2 buçuk milyar değerinde tren var. Elbette yapacağız. İzmir'in ikinci çevre yolu da yapılacak. Ama itiraz etmeyeceksiniz. Daha yapılmadan çıkıp çevre katliamı yapılıyor demeyeceksiniz. Oturup tartışacağız. İtiraz ettiğiniz ve bugün hepimizin kullandığı Konak Tüneli merkezi hükümet tarafından yapıldı, size devredildi. Yine çözüm olarak düşündüğümüz sizin itiraz ettiğiniz tüp körfez geçidi var. Bunlar sadece bazıları. Biz İzmirlileri zengin ediyoruz. İzmirlilere rant kazandırıyoruz" ifadelerini kullandı.
KÖKKILINÇ: KONAK TÜNELİ DEVREDİLMİŞ NE ZARARI NE FAYDASI VAR!
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç da, "İZBAN'ı devlet yaptı deniyor. Neden belediyeyle ortak yaptı? O zaman tamamını yapsaydı. Devlettin İzmir'e metro ve tramvayda hiçbir maddi katkısı yok. Bu sayısal verilerle sabit. Bundan sonra umarım daha farklı olur ve İzmir alması gerekeni alır. Konak tünellerinden bahsedildi. Damlacık'taki tarihi alanın altından belediyeye, vatandaşa sorulmadan merkezi hükümetin ben yaptım anlayışyıla oldu. Devretmişler devretmemişler ne zararı, ne faydası var. İzmir'in trafik sorunu sadece Büyükşehir Belediyesi'nin sorunu değil. İzmir'de ulaşım konusunda karar veren merkez var, orada vali de var. İstanbul'da yaşayıp da 1 geceyi boğaz köprüsünde geçirmek zorunda olanları biliyorum. Çevre yollarının yapılması şart, geç bile kalındı. Tüp geçit yapılmak isteniyor, bunda da belediyenin görüşü sorulmuyor. Katılımcı bir demokrasiyle yol alınması lazım. Kuş Cenneti zarar göreceği için İzmir Büyükşehir Belediyesi karşı çıkıyor. Her yönden değerlendirme yapmak gerekiyor. Ben yaptım oldu anlayışı doğru değil. Belediye başkanımızın söylediği bir laf üzerinden muhalefet yapmak çok doğru değil" açıklamasında bulundu.
Oturumu yöneten Başkan Vekili Özuslu ise, "İZBAN yapılmış, Allah bin kere razı olsun. Bergama'ya da Ödemiş'e de gidelim. İyi bir şey. TCDD ile Büyükşehir el ele vermiş, ne güzel hizmet getirmiş. Bundan daha iyi ne olabilir! Yollar yapılmış. Bu memlekette taş taş üstüne koyan kim varsa teşekkür ederiz. Sayın Soyer, metroyu söylerken Özgür kardeşim bunu biliyor. Merkezi hükümet İstanbul, Ankara, Bursa'da yaptı, İzmir'de yapmadı. Haklı. Buyurun yapın diyoruz. Trafik konusunda ben de muzdaribim. Otoyol tıkanıyor. Bir şeyler yapılıyor. Ama 640 bin araçtan 1 milyon 450 bin araca çıkılmış. Yol aynı yol. Çaresini bulmak zorundayız" ifadelerini kullandı.