GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Başkanvekili Mustafa Özuslu yönetiminde gerçekleşen Temmuz ayının ikinci meclis oturumunda toplu taşıma faaliyetlerini yakından ilgilendiren bir karar daha geldi. Toplantıda kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açan Buca metrosu da gündeme taşındı.
MUHTARLARA ÜCRETSİZ ULAŞIM
İzmir'de artık muhtarlar da ulaşımdan ücretsiz faydalanabilecek. Konuyu ilk kez geçtiğimiz ay meclis gündemine taşıyan AK Parti'li Fikret Mısırlı'nın sunduğu önerge üzerine çalışma yürüten Büyükşehir Belediyesi, 30 ilçede vatandaşa hizmet sunan toplam 1294 muhtara beklenen onay geldi. Mecliste oybirliği ile kabul edilen maddeye göre, mahalle muhtarları yanlarında görev kimlik kartıyla belediyeye ait tüm toplu taşıma araçlarına mesai saatleri içerisinde ücretsiz binebilecek.
METRO KRİZİ MECLİS GÜNDEMİNDE
Diğer yandan, oturumda kent ulaşımını yakından ilgilendiren bir konu da masaya yatırıldı. Belediyenin yaklaşık on yıl önce çalışmalarına başladığı ve son iki stratejik planda yer alan Üçyol-Buca Metro projesi toplantıda gündeme taşındı. İlk kez 6 Şubat 2010 tarihinde yatırım planına alınması için başvurusu yapılan ve yaklaşık 9 yıldır onay bekleyen metro projesi hakkında Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Dairesi Başkanı Mehmet Ergenekon tarafından detaylı bir sunum yapıldı. Konu hakkında verilen teknik bilgilerde dikkat çeken nokta ise, Narlıdere'de mülkiyeti Dokuz Eylül Üniversitesi'ne ait araziye yönelik tahsis talebine ret yanıtı gelmesi ve belediyenin proje için gerekli atölye ile garaj tesisleri için Buca'da kamulaştırmaya gitmesi neticesinde kamuya ek yük getirdiğine dair bilgi oldu. Diğer yandan, 5 yılda bitirilmesi öngörülen projenin yaşadığı 8 yıllık bürokratik gecikmenin de belediyeye maliyet artışı ve zarar olarak geri döndüğüne dikkat çekildi.
RAPOR POLEMİĞİ
Sunumun ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, projenin belediyenin ihmali nedeniyle geciktiğini savunarak "Teknik bilgilerin yanında siyasi söylemlerden uzak durulmasını dilerdik. 4 ay önce yaptığımız ilk meclis toplantısında AK Parti grubu olarak kentin ve hemşerilerimizin menfaatine olan her hususta belediyenin yanında olacağımızı dile getirdik. Birçok konu bu mecliste oybirliği ile geçti. Bir senaryo çizilmiş. Bugün sabah İzmir medyasında bir haber gördük. Akşam gündemde olmasa da bu sunum karşımıza çıktı. Bugüne kadar bu bilgilendirme meclis heyetine sunulmadı. Bugün ilk kez karşımıza çıkıyor. Bu çok manidar. Projenin uzun süredir beklediği ve geciktiği söyleniyor. ÇED raporunun eksikliğinden bahsedildi. Üniversite arazisinin tahsisinden bahsedildi. Doğru yere yazının yazılıp yazılmadığı bilinmiyor. Orası üniversiteye ait olmayan bir alan. Bir imza bekleniyor dendi. Umarım o imza doğru yerden bekleniyordur ve umarım doğru yere talepte bulunulmuştur" diye konuştu.
KILIÇ'TAN HÜKÜMETE SİTEM
Konuyla ilgili hükümete sitemde bulunan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ise şunları söyledi: "Burada on yıllık bir süreçten bahsediliyor. On yıllık süreç boyunca Buca Metrosu evraklarla uğraştı, hiçbir şekilde merkezi hükümet tarafından kesinlikle olumlu bakılmadı. Demek ki, Buca halkının metroya kavuşmasını istemiyorlar. Buradaki arazi Dokuz Eylül Üniversitesi'ne tahsisli. Bu alan istenseydi kamu yararı gösterilebilecek bu proje için belediyeye verebilirdi. Eğer ciddi bir irade olsaydı ve kamu yararı gözetilseydi kesinlikle bu arazi verilirdi. Bu saatten sonra Buca halkının bekleyebileceği bir süre kalmadı. Buca nüfusu resmen 500 bin, ancak fiiliyatta 800 bini buluyor. Projenin gecikmesi, sürüncemede kalması, onaylanmaması kesinlikle ve kesinlikle Buca halkına cevap niteliğinde değildir. Artık buca halkı merkezi hükümetten ve AK Parti grubundan somut bir cevap bekliyor. Bu saatten sonra bunun siyaset gözetilmeden Bucalı vatandaşlarımızın daha konforlu bir yaşama kavuşması için çözülmesi lazım. Ve bu konuda AK Parti grubuna büyük görev düşüyor. Bir on yıl daha geçmesin, Buca metrosuna kavuşsun."
"EKSİK YOK"
Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu, konuya dair yaptığı değerlendirmede "AK Parti'li değerli arkadaşlarımız da gecikmiş olan Buca metrosunun bir an önce yapılıp halkın hizmetine sunulmasını düşünüyorlardır. O imza için bizlerle beraber canla başla koşturacaklarını biliyorum. Bu konuda kendilerine bir davette bulunuyorum. Eğer o arsa Dokuz Eylül Üniversitesi'ne ait değilse, o zaman neden ret yanıtı verdi? Hatla ilgili yapılan teknik çalışmalarda ÇED raporu eksiği yoktur" dedi.
" RET CEVAPLARININ NEDENLERİNİ SÖYLEMEK ZORUNDASINIZ"
Dilek ve temenniler bölümünde konuşan AK Partili Meclis Üyesi Burçin Kevser İp ise Buca Metro hattı üzerinden, “Sabah haberlerde görüyoruz, akşam mecliste sunum yapılıyor. Burada bir algı yönetimi var. Siz raporları 5 yıl sonra hazırlıyorsunuz. Sonra kurumlar size süresi içinde cevaplarını veriyor. Verilen ret cevaplarını söylüyorsunuz ama neden olduğunu açıklamıyorsunuz. Bizden destek bekliyorsanız o ret cevabının nedenini söylemek zorundasınız. Sadece onay bekliyoruz, paraya ihtiyacımız yok demek sırf algıdır. Merkezi hükümetten destek alamıyoruz diyorsunuz. Belediyenin eksikliklerini de kabul etmesi gerekiyor. Başlangıç noktasını burası almamız gerekiyor. Olumlu bir sonuca hepimiz gidelim” açıklama yaptı.
GÖKÇE SÜRECİ ANLATTI!
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe Buca Metrosu hakkında net ve detaylı bilgiler verdi. Gökçe, “Projemizin ÇED’i Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nden onay alındığı tarihten önce alınmıştır. Mevzuat gereği ÇED’i olmayan bir metro projesi değerlendirmeye alınmaz. Bu projenin ÇED’i 27 Aralık 2017 tarihinden önce alınmıştır. Cumhurbaşkanlığı Bütçe ve Strateji Başkanlığı fizibilitesi alınmış projenin ÇED’ini tekrar gönderin dediği için tekrar gönderilmiştir. İkincisi 2010 ile 2015 arasındaki geçen süre proje yapım süresi değildir. 2010’da bir yasa değişikliği oluyor. Sebep Ankara’da yarım kalan metrodur. Yarım kalan metroların Ulaştırma Bakanlığı’na bildirilmesiydi. Bunlar bildirilirse bakanlık 3 büyük kentte metro yapmak istiyordu. Büyükşehir belediyesi o tarihte bizim elimizde metro yapılmaya müsait alanlar bunlardır diye belirtiliyor, bunlarla ilgili de bir süre yanıt alamadı. Bu süre içinde İstanbul’da Ankara’da metro yapımları başlıyor. Bunun üzerine 2 yıl sonra soruluyor yine yanıt alamıyoruz. Halkapınar metronun, Narlıdere metrosunun yatırım programına alınabileceği ve Buca Metrosunun girebileceği yazısı geldi bakanlıktan. Bir süre de onun için beklendi. 2015 yılında da projelerle ilgili bakanlık herhangi bir yatırım programına alınmadığı için Büyükşehir Belediyesi bunları sonuçlandırsın kararı alınıyor. O karar doğrultusunda Narlıdere Metrosu projesi bitiriliyor. Yapım ihalesi kredisi bulunuyor ve yapım ihalesi alınıyor ve metro yapılıyor. Aynı süreç aynı zamanda Buca için de başlıyor. Aralarında 6-8 aylık bir süre var. Mevzuatımız gereği Ulaştırma Bakanlığı onay veren uzman bakanlıktır. Uluslararası kredi almayacaksınız, kendi öz kaynaklarınızla yapacaksınız tamam ama finansman ihtiyacınız var ise yatırım programına girilmesi zorunludur. Ülkemizin yatırım programına girmesi demek devlet garantisi değildir. Bizim projelerimizin hiçbirinde devlet garantisi yoktur. Kredilerimizde hazine garantisi istememekteyiz. Bizim istediğimiz yatırım programına girmesi talebidir. Bu talep Buca ve Narlıdere için ayrı ayrı iletilmiştir. Aradaki fark 6 aydır, sebebi yeni bir rejime geçildiği sistem değişikliği olduğu için artık Kalkınma Bakanlığı kalmamıştır. Kalkınma Bakanlığı bulunamadığı için 3 ay hangi bakanlığın bakacağını öğrenmek durumunda kaldık. Öğrenir öğrenmez dönemin strateji başkanlığına dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yazı gönderilmiştir. Arkasından 2019 yılı başında fizibilitede bazı eksiklikler olduğu belirtilerek ÇED raporuyla ilave bilgiler istenmiştir. Biz de bunları yeni dönem Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in imzasıyla ilettik. Proje olduğunda döviz kuru 3 lira iken onaylanması için gittiği tekrar tarihte 5.60’tı. Ondan kaynaklı güncelleme istenmiştir. Husus giderilmeyecek eksiklikler içermemektedir. Projelerin tümü eksiksiz tamamlanmıştır” dedi.
YANLIŞ YERE BAŞVURU YOK!
DEÜ Genel Sekreteriyle konuştuğunu söyleyen Gökçe, “Buca metrosuyla ilgili problem yaşadığımızı genel sekretere söyledim. Depolama alanında yaşadığımız sıkıntı var dedim. Haberi olmadığını söyledi. İlgili yazıyı kendisine ilettim. Ormanın kullandığı bir alan dedi. Bizdeki kayıtlara göre maliye hazinesine ait ve DEÜ’ye tahsis edilmiş bir alan olduğu için biz üniversiteye yazdık. Öyle olduğu için üniversite bize 2017’de rektör yardımcısı imzasıyla bir olumsuz yanıt verdi. Yanlış yere başvurma durumu söz konusu değil. Açık yüreklilikle alınabilirse buranın size verilmesi için çaba sarf edeceklerini söylediler” ifadelerini kullandı.