GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi haziran ayı üçüncü birleşimi Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) gerçekleşen oturuma Büyükşehir iştirakları için alınan sermaye artırımı kararları hakkında yapılan tartışmalar damga vurdu.
- BÜYÜKŞEHİR’DEN 3 ŞİRKETİ İÇİN SERMAYE ARTIRIMI KARARI…
Büyükşehir Belediye Meclisi, Büyükşehir iştirakları İZELMAN ve İZBETON için alınan sermaye artırımı kararları Cumhur İttifakı’nın ret oylarıyla oy çokluğuyla geçerken, İZTARIM için alınan karar ise oy birliğiyle kabul edildi.
Oturumda ilk olarak İZELMAN 9 milyon 400 bin lirası İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait arazinin teminiyle ayni olarak ve 5 milyon 600 bin lira da nakdi sermaye artırımı maddesi masaya yatırıldı. AK Parti cephesinden kreş ve anaokulu inşa edilmek üzere yapılan hamleye usulen itirazlar geldi.
MISIRLI: NEREDE KALDI SOSYAL BELEDİYECİLİK?
İlk sözü alan AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, ayni sermaye artışında sorun olmadığını altını çizerek, nakdi sermaye artırımını eleştirdi. AK Partili Mısırlı, “Büyükşehir bu sermeyi vermese İZELMAN projeyi yaptıktan sonra 2 ya da 2.5 yılda finanse eder. Büyükşehir personelinin kreş indirimi almasına itirazımız yok ama İstanbul’da bu 690 lira, vatandaşlara da 800 lira iken İzmir’de personele 1500, vatandaşa ise 3 bin lira olarak tarifelendiriliyor. Nerede kaldı sosyal belediyecilik?” diye konuştu.
KÖKLÜ’DEN RAKAMLARLA YANIT
Eleştiriye yanıt veren CHP’li Meclis Üyesi Bülent Köklü ise açıklamasında, “Büyükşehir’in 9 milyon 400 bin lira değerinde bir yeri var. Bu yeri İZELMAN’a ayni sermaye olarak naklediyor. Büyükşehir bu bin 800 metrekare alan kreş ve anaokulu eğitim merkezi yapacak. Büyükşehir’in cebinden çıkacak para 960 bin lira… Geri kalanını iştirakları karşılayacak. Şu anda mevcut rakamları da söylemek istiyorum, bin 600 lira aylık ücret, Büyükşehir çalışanlarına yüzde 50, ilçe belediye çalışanlarına ise yüzde 25 indirim var. Bunlar gayet makul rakamlar” ifadelerine yer verdi.
ÇALIŞKAN: GÜÇ MERKEZİ VE ÖNCELİKLERİ DOĞRU TAYİN EDEMİYORUZ!
Konu hakkında söz alan AK Partili Erhan Çalışkan ise şu açıklamayı yaptı: Karşı çıkma sebebimiz. Biz zaten modern belediyecilik esaslarında buluşuyoruz, ama yöntemde ayrışıyoruz. Belediyemiz arsayı vermiş ama 5 milyon 600 lirayı 3 tane şirketimiz verecek. Birinden diğerinin cebine top çeviriyoruz. Mevcut kreşlerde şuan 1000 öğrencimiz var. Bu yeni kreşte de 150 çocuğumuz eğitim görecek. Bu 1000 öğrencinin yüzde 50’ye yakını belediye personeli çocukları... Eylül ayının kayıtları başlamış, yeni fiyat da 2 bin 750 lira… Belirlenen fiyat üzerinden aylık geliri hesapladığımızda bu yeni yapılacak kreşin yıllık 3 milyon ile 3 milyon 800 bin lira arasında geliri olacak. Bu binanın maliyetini ve işletme giderlerini hesapladığımızda toplamın yüzde 30 ile 40’ı arası... Biz kaynak yokluğunda sürekli kaynak aktarıyoruz. Öncelikli ihtiyaçlarımızı dururken çok şeye bölük pörçük para harcıyoruz. Güç merkezi ve öncelikleri doğru tayin edemiyoruz. Oysa ki kredi alıp burayı yapabilir ve geliriyle bunu ödeyebiliriz.
KÖKKILINÇ: İZELMAN DA KATKI KOYACAK!
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise konu hakkında yaptığı açıklamada, “Burada sermaye artışına konu olan rakamın 9 milyon 400 bin lirası Ticaret Mahkemesi’nin belirlediği bir rakam… Buradaki proje 19 milyonluk bir bütçeyle yapılacak. Yani zaten İZELMAN kendi bütçesinde de katkı koyacak. Ayrıca İZELMAN personeli kamu personeline oranla daha yüksek bir ücret ödüyor. Başka yerle kıyaslanmasın burayla kıyaslansın, yeni İZELMAN personeli katkı koyuyor” dedi.
Oturumda İZBETON A.Ş. için alınan 150 milyon liralık sermaye artırımı kararı da tartışmalara yol açtı. AK Parti cephesinden sert eleştiriler gelirken, CHP’li üyeler bu eleştirilere tek tek yanıt verdi.
HIZAL: İZBETON KOCAMAN KARA BİR DELİK!
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal karar hakkında detaylı bir açıklama yaparak eleştirilerini sıraladı. AK Partili Hızal söze “İZBETON İzmir’in önemli ve değerli şirketlerinden biri idi… 3 yıl öncesine kadar… Çünkü İZBETON altyapı hizmetlerinin lokomotifiydi ama maalesef son 3 yıldır yönetim anlayışının aksaklıklardan ötürü ciddi sorunlar yaşanmasına sebep veriyor” diyerek başlarken şunları kaydetti: İzmir’i yönetenlerden yeni söylemler görüyoruz son zamanlarda… ‘İzmir’de yol problemi var’ diyoruz, ‘İzmir kokuyor’ diyoruz ama İzmir’i yönetenler önce ‘Böyle bir sorun yok’ diyor ama bir süre sonra ‘Biz de fark ettik, ortadan kaldıracağız’ diyor. İZBETON’un en temel görevi ne? İzmir’in mevcut yollarının bakım onarımını yapmak... İzmir’de mevcut yollarla ilgili bir sorun var mı? Var. Bunu Sayın Tunç Soyer de kabul ediyor. ‘Biz şu kadar yağmur suyu yapıyoruz, kazdık, eylül ayında hepsini bitireceğiz’ diyor. Demek ki sorun gerçek! Sermaye artırımı neden yapılır? İş yapmak için yapılır değil mi? Sorun esasında burada... İZBETON kocaman bir kara delik oldu. Siz ne kadar sermaye artırımı, aktarımı yaparsanız yapın buharlaşıp gidiyor. Başındaki liyakatsiz yöneticiler nedeniyle zarar ediyor. Bugün İZBETON bir şirket olsa, kapısına kilit vursa piyasaya ne kadar ödemesi gerekiyor? Sadece hak edişlerden dolayı ödemesi gereken rakam 200 milyon TL… Burada bir tartışma çıkmıştı ve benim hakkımda da suç duyurusu yapılmıştı. Şuan İZBETON aleyhinde açılmış icra takiplerine bile isteye itiraz ederek hem tazminat hem dava ücretleri ödemek zorunda kalıyor. İZBETON asli görevlerini yerini getirmiyorken biz kentsel dönüşüm icraatları için yetki verdik. Örnekköy için oy birliğiyle verdik. Evet tüm dünyada yaşanan krizden maalesef ülkemiz de etkilendi. Ben de vatandaşın yaşadığı sorunları görüyorum. Ama İZBETON kendisinin para kazanabileceği bir sistemi başkalarına devrediyor! Biz kentsel dönüşüm için yetki verdik, ama bizim bilmediğimiz, kimlerin içinde olduğunu görmediğimiz bir takım kooperatiflere ve müteahhitlere bu iş ihalesiz verildi. Orada binlerce konut yapılacak! Kim kar edecek orada? Vatandaş falan değil! Hangi müteahhit yapacak bu konutları? Kim yapacak? Bilen var mı? Bu yetkiyi biz verdik, ‘İZBETON sen bunu yapacaksın’ dedik. İzmirlilerin parasıyla yapacaksın. Neden yapamıyor? Çünkü kasa tamtakır! Böyle olduğu için kendilerince dâhiyane bir çözüm buldular, bir kooperatif kuralım diye… Peki bu kooperatif işi kime vermiş? Onu da bilmiyoruz. 150 milyon lira sermaye artırımı isteniyor. Ne yapacaksınız bununla? Yol, asfalt… 3 yılda ne yaptınız? Hiç! İZBETON Genel Müdürü ne yapıyor? Kahvecilik yapıyor! Bu 150 milyon da karadeliğe atılan kocaman bir para…
AYDIN’DAN ELEŞTİRİLERE YANIT, EKONOMİK KRİZ ÇIKIŞI!
Hızal’ın eleştirilerine yanıt CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın’dan geldi. CHP’li Aydın, “İZBETON hala çok kıymetli bir şirket… Hala bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli şirket ve hala İzmir’in birçok sorununun çözümü için yatırım yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarzında sorunları ve gerçekleri inkar etmek gibi bir anlayış yoktur. Gerçekleri çarpıtarak siyaset yapma anlayışı da bizim anlayışımızda değil… Biz meseleyi görür, tartışır ve sorunu çözmeye çalışırız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporu ve 5 yıllık stratejik planına bakarsanız bu şehirde daha ne kadar çok şeyin yapılması gerektiğini, hala ne kadar çok eksiğimiz olduğunu bizim söylediğimizi görürsünüz. Bu şehir için daha iyi şeyler yapılmasına inandığımız için yönetimdeyiz. Ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarını başkasının parasından yapıp başkasına ödeten bir anlayış içerisinde de değil. Kendisinin özsermayesinde bu halktan aldığı vergilerden toplanan parayla yapıyor. O yüzden de halkın kullanımına sunulmuş her hizmet için ayrıca ödeme garantili işler de yapmıyor. Aramızdaki farkı belirleyelim o yüzden… Şirketler büyümek için sermaye artırır. Daha iyi yatırımlar yapmak için sermaye artırır. Peki bugün böyle mi Türkiye’de şirketlerin durumu? Şirketlerin sermayesini yutan, ekonomiyi batırmış, Türk Lirası’nı daha fazla ineceği yer yok denilen yerin de altına indirmiş ve bütün bunlara rağmen hala gerçeklikten kopmuş bir siyasi iktidara muhatap İzmir halkı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi… Bu yüzden Büyükşehir’in iştiraları da bu ekonomiyi batırmış olan siyasi anlayış yüzünden yok olan, kara delikler arasında kaybolmuş sermayesini kurtarmaya çalışıyor. Bugün bu bütün şirketler için geçerli… Bu şirketlerin geçen yılki bilançolarını hazırlarken girdi maliyetlerinin nerede olduğuna bakın! Sayın Hızal zaman zaman bize ‘bahane belediyeciliği’ diye söyler. Anladığım kadarıyla kendileri de ‘bahane hükümetçiliği’ diye yeni bir model uydurdular. Çünkü görüyorum ki ekonomiyle ilgili ne kötü gitse hemen ‘Her yer böyle, dünya böyle’ diyorlar. Oysa biz enflasyonda dünyada üçüncü sıradayız şuan… İyi bir şey olduğunda da ‘Hükümetimiz yaptı’… Bu 10 aldığında kendi aldığını söyleyen 3 alınca da öğretmeni suçlayan tembel öğrenci anlayışı! Bahane hükümetçiliğinden vazgeçin. Bu ülkenin şirketlerini, mal varlığını batırmış bir iktidarın yerel temsilcileri olarak birazcık olsun dilinizi ısırarak konuşun!” diye konuştu. CHP’li Aydın, Hızal’ın ‘bile-isteye icra takibi’ çıkışı için de “Bunu söylediklerine göre herhalde ellerinde bir sayı vardır. Kaç tane icra takibine muhatap olduk, bunun kaçına haksız olduğumuz halde itiraz ettik? Herhalde ellerinde bir sayı vardır! Öyle olmasa söylemezler herhalde! Hepsini dediğimiz zaman olmuyor! ‘Hiç bir şey yapmıyorsunuz’ demekle ‘Yeterince şey yapmıyorsunuz’ arasında dağlar kadar fark vardır. Bunu bilirler ama bilmezden gelirler. Çünkü siyaseti böyle yapma gibi bir anlayışları var” dedi. Aydın sözlerini şöyle tamamladı: Biz burada ESHOT’un, İZSU’nu mali durumunu konuşurken bize niye ‘bahane belediyeciliği’ dediler? Ukrayna-Rusya savaşı oluyor, enflasyon bizde artıyor! Avrupa’daki ortalamalar belli… FED rekor düzeyde faiz artırdı, ama bizim faiz sebep, enflasyon sonuç gibi tuhaf bir ekonomi anlayışımız var. Şimdi bütün bunları görmezden gelmek bize yakışmaz, bunu da İzmir halkı yutmaz!
KÖKKILINÇ'TAN KOOPERATİF VURGUSU
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Konu siyasete dayandı. Bugün ülkenin geldiği durum çok açık ve net… Enflasyon bizi 20 yıl öncesine geri götürdü. Bu bir işbilirlik değil işbilmezlik olarak karşımıza çıktı. Önümüzdeki seçimlerde de halk tercihini gerçekleştirilecek ve iktidarı ölçecek. İZBETON noktasında kooperatifler kanunu, büyükşehir kanunu ve belediye kanunu var. Biz oy birliğiyle İZBETON’a kentsel dönüşüm yetkisi verdik. Kooperatifler kanununda ‘Belediyelerle birlikte iş yapabilirler’ der. Bu kadar açıkken neden sorgulanıyor anlamış değilim! İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON’un web sitelerini takip ederlerse en ince ayrıntısına kadar görmüş olurlar. Türkiye’ye örnek bir kooperatifçiliği İZBETON çıkardı. Başkan bir konu var. Depremzedeler için de bir kooperatif kuruldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden almış oldukları güçle bir kooperatif kurdular. Ve bugün kooperatifleşmeyle de bu sorunlar çözülecek. Hiç birisinin cebinden bir kuruş çıkmadan konut edinecekler. Kooperatifleşme çok doğru bir yoldur ve İZBETON’un yaptığı Türkiye’ye örnek bir uygulamadır” diye konuştu.
HIZAL: KONUMUZ İZBETON'UN KOMİSYONCULUK YAPMASI!
Tartışmada bir kez daha söz alan AK Partili Hızal, "Belediyelerin kooperatiflerle iş birliği konusunda üretici kooperatifleriyle yapı kooperatifleri farklı, depremzedeler için yapılan model farklı bir şey. Bizim konumuz bambaşka… İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZBETON eliyle kentsel dönüşüm yapması gerekirken İZBETON’un bu işleri paslaması… Yani komisyonculuk yapması… Bu kooperatif işine çok meraklıysanız biz de bir kooperatif kuralım İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin binasını yapalım. Biz sizden, ‘Şunları yaptık, bunları planlıyoruz’ demenizi beklerdik. Siz adete bir parlamenter gibi ülke siyaseit ve ekonomisi üzerinden dem vurarak yine İzmirlileri yanıltma işine giriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
AYDIN'DAN 2 CÜMLELİK YANIT
CHP'li Aydın da son kez söz aldı ve "İki cümle söyleyeceğim sadece…" diyerek yaptığı açıklamada, Birincisi yatırım miktarını sordu; 3 yılda İZBETON’un asfalt kaplamayla ilgili harcadğı para 1 milyar 800 milyon lira! İkincisi de şu; kooperatif gelince komünizmin akla geldiği zamanlar çok geçti!" mesajını verdi.
ŞAHİN'DEN YOL ÇIKIŞI!
Öte yandan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin de oturumda yaptığı konuşmada yol çıkışında bulundu. MHP'li Şahin, "Yolların durumu facia! 4 ilçe belediyesi kendi asfalt tesislerini hazırlıyor, bizim görüşümüz ilçe belediyeleri kendi göbeğini kendi kessin. İzmir’de yolların asfaltlanmasına ciddi ihtiyaç var. Büyükşehir Belediye Başkanımızın söylediği gibi inşallah 3-4 ayda çözülür. Uzundere’deki konutların depremzedelere satışıyla ilgili önergemiz reddedildi. İhale yapılması gerektiği söylendi ama istenilirse çözüm bulunuyor. Mesela İZBETON ihalesiz işler de yapabiliyor. Aktepe-Emrez’i ihalesiz verdi. Bu vatandaşlarımız kira ödemek suretiyle oturmak istiyorlar, seslerini duyalım! Evet yeni bir kooperatif modeli var depremzedeler için… Doğru bir yaklaşım ancak deprem olalım neredeyse 20 ay oldu. 20 aydır bu insanlar mağdur. 20 aydır neredeyiz? Geç kalındı" dedi.