GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Meclisi eylül ayı ikinci birleşimi Kültürpark’taki yeni salonda Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
‘Nae Sao Paulo konuşması’ gerginliğiyle başlayan oturuma AK Partili Meclis Üyesi Hıdır Alptekin tarafından Şair Necip Fazıl Kısakürek’in isminin kentte herhangi bir bulvar ya da kültür merkezine verilmesi talebiyle verdiği önerge ve bu önergenin görüşülmesinin akabininde yaşanan ‘kifayeti müzakere’ tartışması damga
vurdu.
- BÜYÜKŞEHİR MECLİSİ'NDE 'NAE SAO PAULO KONUŞMASI' GERGİNLİĞİ...
CHP ve AK Parti gruplarının karşı karşıya geldiği tartışmada zaman zaman ‘oylama kararı’ nedeniyle Başkanvekili Mustafa Özuslu da müdahil oldu.
SİYASİ KARAR VURGUSU
Oturumda söz alan önerge sahibi AK Partili Meclis Üyesi Alptekin, “Bugüne kadar gruplardan gelen isim önerilerine siyasi yaklaşmadık. Necip Fazıl Kısakürek isminin verilmiyor olmasının siyasi gerekçe olduğunu düşünüyorum. Bugün kentin dört bir yanında Nazım Hikmet ismi yaşıyor. Nazım Hikmet ne kadar siyasiyse Necip Fazıl da o kadar siyasidir. Genel Başkanınızın helalleşme misyonuna uygun hareket edilmediğini düşünüyorum” diye konuştu.
Bu açıklamanın ardından CHP Grubu önergenin komisyonlardan geldiği gibi oylanmasını talep ederken, AK Parti Grubu komisyondaki CHP’li üyelerden ret kararının nedenlerini anlatmasını istedi.
Komisyon üyesi CHP’li Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur söz alarak, “Önerge sahibi üyemizin kaygısını anlayabiliyorum. Önergede Hıdır Bey, ‘İsminin bir bulvar veya kültür merkezine verilmesi’ diyor. Biz herhangi bir karışıklık olmaması için bulvar ve kültür merkezi isimlerini değiştirmiyoruz. Yeni açılacak bir kültür merkezi de yok. Bu aşamada teknik olarak reddettik. Altında herhangi bir şey aramaya gerek olmadığını düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“CANINIZ NEREYE İSTERSE ORAYA… BÖYLE ÖNERGE Mİ OLUR?”
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise önergeyi sert sözlerle eleştirdi. CHP Grup Başkanvekili açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Aslında yaşadığımız bu tartışma bu önergenin niye onay verilmediğini gösteriyor zaten. Açıkça siyasi bir tartışmaya zemin olmak için iyi niyetli olmayan şekilde verilmiş bir önerge… Bu mecliste zaman zaman bu tür önergelerle karşılaşıyoruz. Rica ediyorum önergeleri verirken belediye meclisinin yetkilerine bir baksınlar. Bu meclisin daha önce aldığı ilke kararlarına bir baksınlar. Bunları oy birliğiyle aldık. Bir kere belediyelerin kültür merkezlerine ya da tesislerine bir isim verilecekse yetki belediye idaresine aittir. Belediye meclisinin görevinde olan husus cadde, sokak ve bulvar gibi yerlere isim vermektir. ‘İzmir ilinde isminin bir bulvara…’ diyor. Nereye? Canınınız nereye istiyorsa. Böyle önerge olur mu? Peki bu şehirde yaşayan insanlar bunu istiyor mu? Burada ilke kararı aldık, ‘Çok özel nedenler yoksa…’ dedik. Mümkün olduğu kadar cadde, sokak ve bulvar isimlerini değiştirmeyelim çünkü insanlar mağdur oluyorlar dedik. Bütün bunlar verilerek bunun verilmesinin tek sebebi helalleşme tartışmasının meclisin gündemine getirmektir. Sizden rica ediyorum bunu bu şekilde yapmayalım. Bir de nedir Allah aşkına bu kayıpları yarıştırmak? Nazım Hikmet ile Necip Fazıl birbirinin karşıtı olarak bir tartışma konusu mudur? Bir de tesis yapmadınız çıkışı. Bu üslup ve yaklaşım biçiminin yaraşır olmadığını düşünüyorum.
Aydın’a bu sözlerinin ardından AK Parti sıralarından tepkiler yükseldi. CHP Grup Başkanvekili de yükselen seslere, “Deminden beri burada kendi aranızda bıdı-bıdı konuşuyorsunuz. Böyle meclis tartışması yapmayın” tepkisini verdi.
HIZAL: SİYASETİN DİK ALASINI SİZ YAPIYORSUNUZ!
Tartışmada AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal da söz aldı. AK Parti Grup Başkanvekili konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Biz konuşurken bu mecliste bize de müdahaleler oldu ama hiçbir arkadaşımız –bıdı-bıdı yapmadı. O yüzden üslup eleştirisi yaparken kendisinin de daha hassas olması gerektiği kanaatindeyim. Hıdır Bey çok iyi niyetli bir önerge verdi. Haklı olarak bunun teknik ve hukuki gerekçesinin ne olduğunu sormak istedi. Şimdi bunun altından çıkıp ‘Siz zaten bir önerge verirken siyasi gerekçeyle veriyorsunuz’ derseniz, ben buna ‘niyet okuma’ derim. Ben istesem siyasi tartışmanın dik alasını bu meclis toplantısında yaparız. Her meclis toplantısında 6’lı masanın +1 ortağından bahsederim. Genel Başkanınızın Sakarya Meydan Muharebesi’nin ismini Sakarya kentinden alıyor olmasını sanmasından bahsederim. Ama bakıyoruz ki ‘Meseleyi nasıl siyasi bir noktaya taşıyabiliriz’in çabası içindeler. CHP Grup Başkanvekili ‘Orada yaşayan insanlar bunu istiyor mu?’ dedi. Peki Pagos’u bin yıllık Kadifekale’ye verdiğinizde sordunuz mu? Pagos ismini sordunuz mu? Kim verdi? Büyükşehir Belediye Başkanı verdi. Tamam, yasal hakkıdır. Sordular mı orada yaşayan insanlara? Hayır. Alsancak’ta Gül sokakların ismini değiştirdiniz, sonra jeton düştü. Bunları kime sordunuz? İşte bazen komisyonlarda böyle hatalar olabiliyor ve ben çok iyi niyetle ‘Tekrar komisyona iade edin’ dedim. Süresi olan bir konu değil. Bu konu komisyona gittiğinde, Sayın Başkan’a bu konu arz edildiğinde Sayın Başkan da ileride bir kütüphane açarız, çünkü 4 yılda bir tane bile kütüphane açmadınız. Küçük de olsa bir kültür merkezi açarız ve Necip Fazıl Kısakürek’in ismini oraya veririz der diye düşündüm. Yapmak isterseniz yaparsınız. Murat Karayalçın ismi oy birliğiyle geçti. Siyasi ayrımcılık yapmadık. Neyi kaldırdık? 12 Eylül’de darbe yapmış Kenan Evren’in ismini kaldırdık. Siyasetin dik alasını maalesef sizler yapıyorsunuz…
AYDIN: ANLAMAK İSTEMEYENE...
Hızal'a yanıt veren CHP'li Aydın'dan ise, "İnsanın bir konuşmasının içerisinden bir bölüm alınıp da nasıl bir polemik dili kullanılırın örneğini verdiler. Teşekkür ederim, çok öğretici… Yapmıyorum dedikleri siyasi tartışmaları burada yaparız. Ben de Sayın Erdoğan’ın siyasi gaflarını burada sayarım. Sayın Kılıçdaroğlu’nu söylediklerine bakmadan önce insanın kendi genel başkanına bakması lazım. Zaman içerisinde değişimlerine de hatalarına da… Bir ilke kararını hatırlattım. Ve bu hiç birşekilde verilmez demedim. Birlikte değerlendiririz çok özel bir şey olduğunda dedim. Bu tartışmanın siyasi polemik ortaya koymak gibi bir hedefi olduğu ortada… Necip Fazıl ile Nazım Hikmet’i karşı karşıya getirmek gibi ilginç yaklaşımlar var. Kütüphanelerden bahsetti. Sayın Grup Başkanvekili faaliyet raporunda da bunu söyledi ve neler yapıldığı anlatıldı kendisine. Ne yapalım anlamak istemeyene hiçbir söz karşılık gelmez" açıklaması geldi.
CHP Grup Başkanvekili bu açıklamasının ardından kifayeti müzakere talebinde bulundu. Başkanvekili Özuslu da bu talep üzerine oylama kararı aldı. Bu karar nedeniye mecliste tansiyon yeniden yükseldi. AK Parti Grubu bu karara tepki gösterdi.
HIZAL: TÜM KONULARI AYAKLAR ALTINA ALDINIZ
AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, "Karşılıklı mutabakata vardığımız tüm konuları ayaklar altına aldınız. Kifayeti müzakere meselesinde yanlış bilgi veriyorsunuz. Sayın Kökkılınç grubunuz adına sözlü önerge verdi. Hiçbirini oylamadınız. Ama bugün çok ilginçtir ki CHP Grup Başkanvekili’nin konuşmama cevap verip daha sonra oyundan kaçar çocuk gibi bunu istemesi bana çok ilginç geliyor bana. Siz de bu oyuna geldiniz. Mustafa Özuslu bu oyuna geldi. Biz burada özellikle sizin başkanlık yaptığınız toplantılarda ‘biz her meclis üyesine söz vereceğiz’ dediniz. Komisyon üyesi arkadaşımıza söz vermediniz. Bugün bir yöntem değişikliğine gidecekseniz o zaman her önergede söz alma hakkımız var ve bunu her önergede kullanacağız. Bu 3.5 yıldır bu mecliste ilk kez oluyor. Şimdi Cuma günü özür dilerseniz bu iş bitecek mi? Hayır, testi kırıldı" diye konuştu.
ÖZUSLU: MECLİSİ ADİL YÖNETMEMİZİ İSTİYORSANIZ KAYITSIZ KALAMAM
Hızal'a yanıt veren Başkanvekili Özuslu, "Meclisi yöneten Başkan ya da Başkanvekili yönetmeliklere riayet etmek zorunda. Ben demokratik şekilde meclis yönetmek zorundayım. CHP Grup Başkanvekili artık kifayeti müzakere talebini istemişse Başkanvekili olarak ben buna kayıtsız kalamam. Siz benim gerçekten meclisi adil yönetmemi istiyorsanız ben buna kayıtsız kalamam. Şunu da doğru bulmuyorum. Böyle bir şey yapıldı diye her meclis üyesine verilen bir hakkı bir tehdit unsuru olarak koymayı doğru bulmuyorum. 'O zaman her maddede biz konuşuruz, meclisi de kitleriz' diye algıladım. Öyle değil derseniz kabul ederim. Bu da doğru değil" ifadelerini kullandı.
AYDIN: TARTIŞILACAK NE KALDI?
Bu açıklamanın ardından CHP’li Aydın bir kez daha söz aldı. CHP Grup Başkanvekili, “Hiçbir şeyden çocuk gibi kaçmadım, yine kaçmam. ‘Biz çoğunluğuz istediğimizi yaparız’ anlayışı CHP’nin anlayışı değildir, bu anlayışın kime ait olduğunu bu ülkede yaşayan herkes bilir. Ben bana yönelik sözlerinden dolayı bir açıklama yaptım. Cevaba cevap, cevaba cevap… Bu tartışma böyle yürümez ki mecliste… Ne kadar daha bu meclis bunu dinleyecek? Neden ret oyu verdiğimizi grup adına izah ettik. Bu tartışmada gündeme getirilecek ne kaldı? Biz çoğulcuyuz, çoğunlukçu değiliz. Yeri geliyor saatlerce tartışma yapıyoruz burada. Hangisinde ‘Bizim çoğunluğumuz var’ dedik ve geçtik. ‘Madem söz vermiyorsunuz biz de şunu-bunu yaparız’ tartışması İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne yakışır bir tartışma değil...
HIZAL: BUGÜN NE DEĞİŞTİ?
AK Parti Hızal da, “Meclis oturumlarında üyelerin konuşurken ayağa kalkma zorunluluğu yok, ama ne yaptık biz? Hepimiz kalkalım dedik. Herkes nezaket gösterip ayağa kalktı. Neden? Çünkü bir tahammül ortaya koyduk. Ama yönetmeliğin hiçbir yerinde yazmıyor. Şimdi siz ‘Ben yönetmeliğin gereğini yapıyorum’ diyorsunuz, ama bugüne kadar yapmadınız bunu. Bugün oylarsanız burada başkan bir şey algılarım. Ben yönetmeliğin üyelere verdiği hakları tehdit unsuru olarak kullanmadım. Asla ve asla meclisi kitleme gibi bir saikle hareket etmedik. Yönetmeliğin neresinde komisyon üyesinin bir önerge görüşülürken başında ya da sonunda konuşması gerektiği yazar? 3.5 yıldır bu mecliste talep edilen yeterlilik önergelerinin hiç birini oylamazken bugün ne değişti?” diye konuştu. Özuslu’dan, “CHP’nin Sayın Grup Başkanvekili parti grubunu temsilen açık ve net şekilde kifayeti müzakere talep etti” yanıtı gelince yeniden konuşan Hızal’dan bu kez, “Sayın Grup Başkanvekilliği yaptığınız dönemde aynı zamanda Başkanvekiliydiniz. Dönem dönem meclisi de yönettiniz. O dönem de grup başkanvekilliği görevini Nilay Hanım üstleniyordu. Defalarca kifayeti müzakare önerisi verdi. Hiç birini oylamadınız. Grup Başkanvekili değişince tehammülleri mi değiştiriyorsunuz?” açıklaması geldi.
Özuslu tartışmaya, "Bu hak zaten var. Dolayısıyla bu hakkın kullanılmamasını savunacak kimse de yok" sözleriyle nokta koydu.
'YALAN' ÇIKIŞI MECLİSİ YENİDEN GERDİ!
Öte yandan oturumda tansiyon AK Parti Grup Başkanvekili Hızal'ın Büyükşehir Belediyesi'nin Menemen Çömlekçiler Derneği ile yapacağı protokole ait önergenin görüşüldüğü sırada Bayındır Çiçek Festivali krizini hatırlatması da gergin anlara yol açtı.
AK Partili Hızal önergeyi destekleyerek örnek olması gerektiğini söyledi ve geride kalan yıl Bayındır Çiçek Festivali'nde yaşanan stant krizini gündeme getirdi. Hızal, konuşmasında Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in o krizde stant ücretleri üzerinden yalan söylediğini ifade edince CHP sıralarından büyük tepki yükseldi. Hızal'a müdahale eden Özuslu, "Büyükşehir Belediye Başkanı'na yalan söylüyor" diyemezsiniz" dedi.