GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi mart ayı ikinci oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
22 maddenin oy birliğiyle kabul edilerek onaylandığı oturuma gündem dışı bölümde yaşanan tartışmalar damga vurdu.
CHP Grubu, MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin’in ‘dirençli kent mesaisi’ hakkındaki sorularına, AK Parti cephesinden gelen kooperatif modeli eleştirileri ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın söylediği iddia edilen ‘Mavişehir ve Bostanlı bölgesinin Yamanlar’a taşınacağı’ açıklaması ile ilgili eleştirilerine tek tek yanıt verdi.
ŞAHİN’DEN SORU YAĞMURU!
Gündem dışı bölümde ilk sözü alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “Söylediğimiz şeylerin zaten yaptığınız şeyler olduğunu söylüyorsunuz ama durum öyle değil” diyerek dirençli kent mesaisiyle ilgili sorular yöneltti. MHP’li Şahin, Bugüne kadar kaç riskli bina ve alan tespiti yaptınız? Gaziemir Aktepe-Emrez dönüşüm alanının planları 12 yıldır neden yapıldı? Riskli bina tespiti için apartmanlardan oy birliği kararı isteniyor ama ilgili yönetmelikte 10 kattan binalar için 1 malik müracatı yeterli... Neden oy birliği talebinde bulunuyorsunuz?Kentsel dönüşüm strateji belgesi hazırlandı mı? Deprem master planının hazırlandığı tarih nedir, en son güncellediği tarih nedir? 30 ilçeden bina envanteri tamamlanan ilçeler hangileridir? 30 ilçenin tamamlanması için öngörülen süre nedir? İZBETON kooperatiflerin işi bitirmemesi durumunda nasıl bir önlem almayı planlıyor?” diye konuştu.
BOZTEPE’DEN ‘TUGAY’ VE KOOPERATİF MODELİ ÇIKIŞI!
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe ise, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın söylediği iddia edilen ‘Mavişehir ve Bostanlı bölgesinin Yamanlar’a taşınacağı’ açıklaması hakkında konuştu ve “Karşıyaka’da o bölgede büyük paniğe yol açtı. Bu açıklama iş bilmezlikten başka hiç bir şey değil. O bölgede sitelerde yaşayan insanların whatsapp gruplarında nasıl korktuklarını ve isyan ettiklerini biliyoruz. Daha sonra da o açıklamayı bir toplantıyla değil özel gruplarda düzeltti. Bu konuda Sayın Belediye Başkanının bir açıklama yapması gerekiyor” dedi. Boztepe ayrıca kooperatif modeliyle ilgili de açıklamalarda bulundu. AK Partili Meclis Üyesi, “Son mecliste yine Sayın Başkan Tunç Soyer maliyetlerle ilgili ‘Biz yüzde 1’le çalışıyoruz’ gibi bir açıklama yaptı. Öyle yüzde 1’le çalışma diye birşey yok. İş şöyle işliyor, biz önce bir araziyi Büyükşehir’in bir şirketine veriyoruz. Bu şirket de burayı herhangi bir ihale yapmadan bir kooperatife veriliyor, kooperatif de herhangi bir müteahhite veriyor. Bu zincirde zarar yine kooperatif üyesi olan vatandaş görecek. Buradaki müteahhitler bayındırlık birim fiyatlarıyla yapıyor. Enflasyon çok yüksek tamam ama bu hak edişlerin bu şekilde yapılması yüzde 50 gibi bir oranı buluyor. Kooperatif üyesi olan kişi bir konut kendine yapıyor, bir konutu hak sahibine yapıyor, bir konut da kar konumuna geliyor” dedi.
AYDIN: NE O ZAMAN BİZİM AMACIMIZ?
Eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Sayın Boztepe Karşıyaka’nın derdiyle bu kadar dertleniyormuş, kendisini 2024 yerel seçimlerinde Karşıyaka meclis üyesi adaylığına bekliyorum. Sayın Başkan’ın bu açıklamayı Karşıyaka Meclisi’nde yaptığını da hatırlatmak isterim. ‘1 milyon olan şey bence 4 milyon olur’ gibi birşey diyor. Biz burada sizin tahminlerinizle ilgilenmiyoruz. Burada tahminler üzerinden bir tartışma yapılacaksa bunun bir anlamı olmaz. Karşıyaka Belediye Başkanı da bu belediyeyi yönetenler de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve yöneticileri de CHP Grubu da işbilmezlik tanımının içerisine girmezler. İkincisi, Sayın Şahin gerçekten merak ediyorum, konuşma metninizi kim yazıyorsa beni irtibatlandırın. ‘Hangi ilçede kaç bina envanteri tamamlandı?’ diyorsunuz. Ya burada Başkan 3 kere söyledi, sosyal medyada söyledi, basın açıklamalarında söyledi. Bayraklı’da 32 bina tamamlandı, Bornova’da 62 bina devam ediyor Bunu yetersiz bulabilirsiniz ama bu konuda ‘Bilgim yok’ diyorsanız... Siz bu meclisin en devamlı üyelerinden birisiniz. Başkan birşey söyleyeceğim... ‘Bizim verdiğimiz önerge ne oldu?’ diyorsunuz sizin de oyunuzla komisyona hava edildi. Bunu biliyorsunuz. Siz gönderdiniz komisyona, hepimiz birlikte gönderdik. ‘Benim önergem ne oldu?’ derseniz ben de size ‘Bu mecliste yok musunuz?’ derim. ‘Asli görevini yerine getiremeyen İZBETON nasıl bitirecek bize bilgi versin’... Eleştiri haktır ve bizi de geliştirir. Ama var olan birşeyi yokmuş gibi anlatırsanız burada olmaz. Elbetteki muhalefet meclis üyesi ve grup başkanvekili sıfatıyla elbetteki Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerini yetersiz, yavaş ya da eksik bulabilir. Ama ‘bunlar yok, bana bilgi verin’ demek anlamsız. Şunu anlatmaya çalışıyorum. Biz birbirimizle konuşabilen insanlarız. Takip etmesine saygı duyuyorum ama ‘nerede’ diye bir soru var mı? Söyleyeyim, komisyonda... Neden komisyonda? Bu meclis oy birliğiyle havale ettiği için komisyonda... ‘6306 sayılı yasada 1 kişi, siz neden oy birliği istiyorsunuz? Sizin derdiniz riskli binaları tespit etmek değil. Derdimiz ne bizim o zaman? 6306 sayılı yasa bunu düzenlemiş, bizim burada yapmaya çalıştığımız şey yasada düzenlenmeyen bir şey olduğu için o binanın ortak alanında yapılacak incelemeyi ancak o ortak alanı kullanma hakkına sahip kat maliklerinin kararıyla yapabiliriz. Yoksa gidip insanların evlerine giremezsiniz. Yasak yok! Büyükşehir Belediyesi insanların evine girip kafasına göre inceleme yapamaz ki... Mülkiyet hakkı diye özel hayatın gizliliği diye bir şey var. Bu bilgi eksikliğinden hareketle ‘Sizin amacınız riskli bina tespit etmek değil’ diye bir ihtam yapılmaz. Ne o zaman bizim amacımız?” diye konuştu.
YILDIZ’DAN ‘YETKİNİZ VAR’ ÇIKIŞI!
AK Parti Sözcüsü Hakan Yıldız ise oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Evet Karşıyaka Belediye Başkanının kullandığı ifadeyi tehlikeli buluyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi sıfatıyla İzmir’in bir kentinin sorununu söylüyoruz. Eğer siz binlerce insanın yaşadığı, İzmir’de gayrimenkul bakımından en yüksek bölge için bu ifadeyi kullandığınız zaman önce korku saçıyorsunuz sonra da oranın değeriyle oynuyorsunuz. İnşaat tekniği bakımından doğru inşa ettiğinizde depreme dayanıklılık sağlandığını da biliyoruz. Biz bunu ortaya koyuyoruz. Ayrıca ‘Metni kim yazıyor?’ ifadesini çok şık bulmuyorum. Kooperatiflerle ilgili meseleye gelelim. Asıl özeti şudur, kooperatif meselesinde sıkıntılı bir süreç var. Oy birliğiyle verdiğimiz yetkiyi kötü kullanarak, ihalesiz yöntemlerle yerleri teslim ediyoruz. Sorumluluk hala Büyükşehir’in üzerinde duruyor. Bir de bu kooperatife bizim kurumsal kimliğimize güvenerek üye olan vatandaşlarımız var, mağdur olma riskleri devam ediyor. Verdiğimiz inşaat oranlarını inandırıcı olmayanlar olabilir ama oraya giden herkes çok rahat görebilir. Kooperatif sürecinin belediyemize maddi ve manevi yükümlülükleri olacaktır. Maddi olarak bu binalar tamamlanmayacaktır, manevi olarak da koopertiflere üye olan vatandaşlarımız üye olacaktır. Yaptığımız bu çalışmaların sonuçları ne olacak? Tespit edilen binalarla ilgili hangi işlemler yapılacak? Kendine bir alan açtı, nasıl bir yol haritası var? Eğer binalara vize hayaliniz varsa 4 yıldır imar barışından ilçe belediyenize başvuranların güçlendirme yapıp yapmadığını kontrol ettiniz mi? Herhangi bir işlem yaptınız mı? Belediyelerin her türlü yetkisi var. Nasıl şimdi yetkiniz olmayan alanda odalarla anlaşma yapıp binalarda tetkik yapıyorsanız, bunu da yapabilirsiniz. Ama bunlara yapmayacaksınız ama işinize gelince yasa diyeceksiniz.
AYDIN’DAN ÜSLUP YANITI
Yıldız’ın ardından bir kez daha söz alan Aydın ise, “Burada herkes kendisine söylenen söze cevap vermeye eğildir. Bir cümlenin içerisinde ancak bu kadar çarpıtma olabilir. Söylenen söz belli, verdiğim cevap belli. Burada benim üslubumla ilgili tartışmayı yapacak arkadaşların önce kendi üsluplarıyla ilgili değerlendirme yapması gerekir” açıklamasını yaptı.
KÖKKILINÇ: ÖRNEK BİR MODEL
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Kooperatif modeli çok örnek bir model ve hukuki anlanmda hiç bir sıkıntı yok. Kooperatif yasası çok açık, 9.maddede bu durum belirtiliyor. Bugün İzmir’in ünlü iş insanları bile bu modele çok ilgi duyuyorlar. Bu söylemleri doğru bulmuyorum. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu yetkiyi oy birliği verdik, o şirketler de ihale yasasına uygun olarak istedikleri kooperatiflere devredebilirler. Ayrıca imar barışının örtülü olarak savunuluyor gibi anladım. İmar barışı deyince Rize’de nehrin üzerine inşa edilmiş binalar geliyor gözümün önüne. 2 kata tescil edilmiş bir binanın üzerine 1 kat daha çıkılınca onun hiç bir şekilde...” diye konuştu.
ÖZUSLU: DEPREM BİZİM GERÇEĞİMİZ
Başkanvekili Özuslu oturumu dirençli kent mesajlarıyla tamamladı ve şunları söyledi:
Karşıyaka’da 2 toplantıya ben katıldım. Mavişehir’de... Orada da başkanımız vatandaşın eleştirilere gereken cevapları verdi. Bağlamından çıkartılmış bir şekilde bir manşet... Sayın Başkan zaten ‘Ben asla böyle bir söz söylemedim’ dedi. İzmir’in yapı stokuna ilişkin ‘Kral çıplak’ dediğimiz zaman yanlış bir şey söylemiyoruz. ‘İzmir’i dirençli bir kent haline getireceğiz’ dediğimiz zaman ‘Buna ihtiyaç var’ da demiş oluyoruz. Mikrobölgeleme, aktif fay çalışmaları yapıyoruz, odalarla iş birliği yaparak binaların dirençliliğini araştırıyoruz. Bayraklı’da 33 bin binada yaptık, Bornova’da 62 bin konutta devam edecek. Ama bu arada Başkanımız 30 ilçede vatandaşlar talep ettikleri takdirde ücretsiz dayanıklılık ölçen işlemlerin yapılabileceğini de söyledi. Deprem bizim bir gerçeğimiz. Sayın Başkan bununla yatıp bununla kalkıyor. Deprem hangi gün olacak diye bir anlaşmamız yok ki... Prof. Dr. Naci Görür söyleyip duruyor, İzmir’deki aktif faylarla ilgili öngörülerini söylüyor. ‘Buna hazır olacak mıyız olmayacak mıyız?’ mesele bu. Bu hazırlık ancak yerel idare ve merkezi idarenin büyük bir iş birliğiyle yapılabilecek bir şey. Herkesin bir sorumluluğu var, kimse bu sorumluluktan kaçamaz.
Sayfa başına git