Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı olağan birinci oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşti.
Toplantıya belediyenin ortak hizmet protokolü kapsamında İZTAV’a sunacağı 8 milyon 948 bin 188 TL tutarındaki aktarma konusundaki tartışmalar damga vurdu. Söz konusu önergeye AK Parti’den veto gelirken, Başkan Soyer eleştirilere sert yanıt verdi. İZTAV ile ilgili önerge mecliste gergin anlar yaratırken Başkan Soyer, 9 Eylül kutlamalarına katılacağı sebebiyle oturum bitmeden meclis toplantısından ayrıldı. Toplantının kalan kısmını Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu yönetti.
AK PARTİ’DEN RET VE ELEŞTİRİ
Komisyonlardan oy çokluğu ile meclis gündemine gelen, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Turizm Tanıtma Vakfı (İZTAV) arasında imzalanmak üzere hazırlanan işbirliği protokolünün kabulü ve söz konusu protokolün imzalanması için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'e yetki verilmesi ile protokol doğrultusunda projeye büyükşehir belediyesinin bütçesinden 8 milyon 948 bin 188 TL aktarılması ile ilgili önergeye AK Parti Grubu ret oyu verdi. Mecliste konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İZTAV’a yapılacak yardıma karşı olmadıklarını ancak Başkan Tunç Soyer’in kardeşi Onur Soyer’in vakıfta genel sekterlik görevinde bulunmasından ötürü çekinceleri olduklarını belirtti. AK Partili Hızal, “İzmir’e tüm dünyadan ziyaretçilerin gelmesini elbette biz de istiyoruz. Ama tanıtımın sadece bir vakıf üzerinden yapılmasına karşıyız. Kafamızdaki soru işaretlerinin başında, vakfın genel sekreteri konumunda Sayın Başkan’ın kardeşinin bulunması var. İzmir’de birtakım belediye başkanı arkadaşlarımızın atamaları tartışıldı. Kamuoyundaki tartışmalar neticesinde geri adımlar atıldığını gördük. Bugün yine aynı tartışmayı yapıyoruz. İzmir’in tanıtımı için bir bütçe aktarılacak. Bu bütçe neden kamu bütçesi? Neden İzmir’in başka dinamiklerini öne çıkarıp bu tanıtımı yapmıyoruz? Yapısal anlamda kardeşinizin gönüllü ya da gönülsüz, ücret karşılığı ya da ücretsiz olarak genel sekreter makamında orada görev yapmasını çok doğru bulmuyoruz. Kentin dinamiklerini harekete geçirmenin başka yöntemleri de var. Bugün 8 milyon yardım yapılıyor. Karşılığında ne yapılacak? Geçmişte ne yapıldı? İzmir’in tanıtımı için bir video hazırlandı. Bu bütçelerle değil, sizin şahsi sosyal medya hesabınızdan paylaşım yapsanız kentin tanıtımına daha faydalı olur. Geçmişte bizce doğru işler yapılmadı. Karşıt duruşumuzun sebeplerinden bir tanesi de bu” dedi.
CHP’DEN DAMAT GÖNDERMESİ
AK Parti’li Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu ise şunları söyledi: “Daha önce bu konu gündeme geldiğinde komisyondan oybirliğiyle çıkmıştı. Ancak AK Parti’li arkadaşlarımız bunun tekrar değerlendirilmesini talep etti. Bu konunun derinlemesine incelenmesini istediler. Kendilerine detaylı, açık bilgiler verildi. Her şey açık ve netti. Muhalefet yoksa zaten demokrasiden söz edilemez. İzmir’in tanıtımı söz konusu, kente yeni kaynakların getirilmesi, büyük bir seferberlik ile kaynakların aktarılması, büyük bir şehir hayali yaratma konusunda herkesin çorbada tuzu olsun isterdik. Ticaret Odası, Borsa, Sanayi Odası ve diğer belediyeler de bu işin içine girsin diye bu vakfı canlandırmak için bir irade ortaya koyduk. Elbette her önerge oybirliği ile çıkmayacak. Gelin AK Parti’li arkadaşlarımız da hep beraber İzmir’in bu önemli meselesinde elbirliği yapalım. Bu işi yapalım. Bunu sadece Sayın Başkan’ın kardeşinin orada genel sekreterlik yapmasına bağlamayın. Zaten para almıyor, gönüllü olarak bu işi yapıyor. Mesele sadece başkanımızın kardeşi üzerinden tartışılırsa yazık olur. O da çalışkan, iyi bir kardeşimizdir. Bu karar meclisten oybirliği ile geçerse daha iyi olur. Gönül ister ki, vakfı olduğundan daha büyük bir yere taşıyalım. Birçok arkadaşımızın kız çocuğu vardır, evlendirmiştir. Damat evlat gibidir. Sayın Maliye Bakanı Cumhurbaşkanı’nın damadı olduğuna göre, devletin en üstünde bu görevleri icra ettiğine göre, başkanımızın kardeşi üzerinden bu konuya rezerv koyma anlayışını çok hakkaniyetli bulmuyorum.”
SİZ O ZAMANLAR BU MECLİSTE YOK MUYDUNUZ?
Geçmiş dönemde 4 ayrı sefer belediye bütçesinden vakfa benzer yardımların aktarıldığının altını çizen CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç , “Siz o zamanlar bu mecliste yok muydunuz? Bu yardımlar için CHP’li ve AK Parti’li üyeler hep oybirliğiyle karar almış. Geçmişte 3 dönem hiçbir meclis üyesinin İzmir’e ihanet ettiğini düşünmüyorum. Bu vakıf Valilik tarafından kurulmuş. Bu kenti yöneten tüm dinamiklerin burada temsilcisi var. Mali olarak belediye de, vakıflar da devlet tarafından denetleniyor” diye konuştu. Önergeye ilişkin söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Fatih Taştan da kaynak aktarımı konusunun yeteri kadar incelenmesi gerektiğini hatırlattı ve “Bu konuya ilgili uzun saatler çalıştık. Bilmediğimiz şeyler öğrendik. Samimiyetimiz sorgulanıyor. Biz burada milletin parasını harcıyoruz. Bunu sormak en doğal hakkımız” ifadelerini kullandı.
SOYER’DEN ELEŞTİRİLERE SERT YANIT: VİCDANIM SIZLIYOR!
Yardım konusunda yöneltilen eleştirileri tek tek yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “6 aya yakın bir dönemdir bu görevi icra ediyorum. İzmir’in en büyük eksikliği kurumları arasındaki koordinasyon eksikliği. Biz bu vakfı neden büyütmeye kalkıştık? Ne işimiz var? Belediye olarak biz bu işler rahatlıkla yapabiliriz. O zaman neden bu vakfı kurduk? Valilik, ticaret odası, sanayi odası, belediyeler bu işin içinde. Vakfa otoparkları devredecekmişiz. Ticaret Odası armut mu toplayacak, Sanayi Odası seyirci mi kalacak? Adalet ve Kalkınma Partisi bu konuyu siyasete alet etmiştir. Bu konu siyasete kurban gitmiştir. Ve hiç yakışık almamıştır. Bu kentin paydaşları siz burada oybirliği saylayamadığımız için bundan sonra aramıza mesafe koyacak. O nedenle vidacım sızlıyor. Keşke tüm kararlara muhalefet şerhi koysaydınız da, bunu oybirliği ile kabul etseydiniz. Bu İzmir’in tarihinde en önemli kararlardan biriydi. Bu mesele benim kardeşim meselesi değil. Orada aylardır bir kuruş almadan bu kent için gönüllü olarak çalışıyor. Benim vicdanım kan ağlıyor, çok üzgünüm. İzmir büyük bir fırsatı kaçırıyor. Artık diğer kurumlardan bir kaynak alamazsınız. İzmir’in birleşmeye çok ihtiyacı vardı. Vali Bey’den, Ticaret Odası Başkan’ından, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı’ndan neyi kaçırıyorsunuz? Kim neyi denetleyemeyecek? Bu bir vakıf değil, bu bir İzmir koalisyonu. Şimdiden sonra ben ne yazık ki başladığımız heyecanı sürdürebileceğimi düşürmüyorum” açıklamasında bulundu.
YANGIN TARTIŞMASI
Meclis toplantısında tartışma yaratan bir diğer konu ise geçtiğimiz haftalarda kentte meydana gelen orman yangınları oldu. AK Parti grubundan gelen“Orman yangınlarının sorumlusu PKK’yı kınayalım” şeklindeki öneri mecliste gerginliğe neden oldu. Konuya ilişkin konuşan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, “Bu konuyu bir yerden alıp başka yere götürmenin en güzel örneğini yaşıyoruz. Herkesin PKK terörünü lanetlediği, her şehidin acısını paylaştığımız bir ortamda içimize adeta bir kama sokar gibi, bunu orman yangınından alıp başka bir yere getirmenin hiçbir faydası yok. Hiç kimsenin ne benim, ne de CHP’li arkadaşlarımın, PKK konusunda ortaya koyduğu tavrı yargılamaya hakkı yok. O tavrın tartışmaya açılmasına gönlümüz razı değil. Bu konuda çok netiz. Bu konuda tereddüdümüz yok, yarışmanın da gereği yok. Bu bela hepimiz tarafından anlaşıldı. Bizim konuşmamız gereken şey, orman yangınlarının nasıl önlenmesi gerektiği, bu konuda daha fazla nasıl hassas olabiliriz. Ben de siyasetçi olarak orman bölge müdürü değişir mi, değişmez mi, onu sorayım. Mesele ciğerimizi yakan orman yangını meselesine karşı kurduğumuz dayanışmayı nasıl arttırırız, ona odaklanmaktır. Bu konuyu farklı bir noktaya çekmek bu sürece zarar veren bir yaklaşımdır. Bu önergeyi, bu uzunlukta meclisin gündemine getirip, on dakika burada konuşmanın hiç kimseye faydası yoktur” dedi. CHP’li ve AK Parti’li meclis üyeleri arasında sözlü tartışma yaşamasına yol açan önerge mecliste oyçokluğu ile reddedilirken, yaşanan gerginliğe müdahale eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Gündeme geçemedik. Meclis üyelerince hazırlanan bu önergeler bundan sonra en az 24 saat önce meclis başkanlığına sunulacak. Bundan sonra son dakikada hiçbir şeyi gündeme almayacağım. 24 saat önce önergeyi verdiğiniz takdirde biz de bunu değerlendireceğiz. Hiç gündemimizde olmayan onlarca şeyi dinledik ama bunun bir sonu yok. Saat kaç oldu, halen meclise başlayamadık. Siz konuşun, onlar size yanıt versin derken meclisi kapatıp gidelim” diye konuştu.
|
10 Eylül 2019 Salı 12:02
|
Sayfa başına git