Mehmet İŞLER/ GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) gerçekleşti.
Oturumda kent için önemli kararlar alındı. Urla’da yapılacak akaryakıt istasyonu üzerinden yaşanan tartışma, Arif Akdemir isimli vatandaşın siyasi parti temsilcilerine gönderdiği ve AK Partililer tarafından Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e iletilen mektup toplantıda yine gündeme geldi.
CHP’DEN MEKTUP TEPKİSİ: VERİLEMEYECEK HESABIMIZ YOKTUR!
AK Partililer imar üzerinden açıklamalarda bulunurken Cumhuriyet Halk Partililer (CHP) de konuya açıklık getirmişti. CHP Urla İlçe Başkanı Hakan Özbadur ve CHP’li Meclis Üyesi Ertan Certel’in isminin kamuoyunda lanse edilmesi sonrasında mecliste refleks sergilendi. Certel yaptığı konuşmada hukuki sürecin başlatıldığını söylerken Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk vurgusu yaptığı konuşmasının sonunda, “Bizlerin kimseye verilmeyecek hesabı yoktur” mesajını verdi. Certel, Urla ve Yarımada üzerinde iktidarın uygulamaları olduğunu söyledi ve tepki gösterdi.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü BU İŞE NİYE SOKUYORSUNUZ?
AK Partili Hüsnü Boztepe de, “Biz pazartesi günü Urla’daki akaryakıt istasyonuyla ilgili görüşlerimizi dile getirdik. Bunu tekrar komisyonlara yollayın demiştik. Biz orada bir mektup geldiğini söyledik ve sayın başkana verdik. Hiçbir kişinin ismini vermedik. Ama şunu da merak ediyorum; Mustafa Kemal Atatürk’ü bu işe niye sokuyorsunuz? Hukuk orada, kim ne yapıyorsa yapsın. Bu konunun cumhuriyetle Mustafa Kemal’le bağlantısını anlayamadım. 23 yıl CHP’de siyaset yaptım. Bu ülkenin kurucusunu her işin içine sokmayın. Bir hiç kimsenin ne ismini söyledik, ne ilçe başkanının ismini söyledik. Bir mektup var dedik” açıklamasını yaptı.
ATATÜRK HEPİMİZİN DEĞERLİSİ!
AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “Biz bu konu üzerinde kişiler üzerinden polemik yapmadık. Biz hep ilkeler özelinde konuştuk. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir karar alırken koyduğu kriterler üzerinden karar alsın dedik. O günde usul üzerinden hatalar olduğunu söyledik. Bir daha hatalar yapılmayacağı yönünde Tunç Soyer de bir konuşma yaptı. Arkadaşlar yasal yollarla haklarını arayacaklarsa arayacaklardır. Ama Hüsnü Bey’in dediği gibi Atatürk hepimizin Atatürk’ü, hepimizin değerlisidir. İktidarın Urla ve Yarımada üzerinde bir takım şeyler yapıyor lafını asla ve asla kabul etmiyorum” dedi.
AK PARTİ’DEN FLAŞ ÖNERİ: SERVİSLERİ TOPLU ULAŞIM ARACI OLARAK KULLANALIM!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz aylarda açtığı S Plaka ihalesinin iptal edilmesini hatırlatan Hızal, flaş bir öneriye imza attı. Servisçi esnafının mağduriyet yaşadığını vurgulayan Hızal, “Mart ayından bu yana özellikle okulların kapalı olması nedeniyle birçok servisçi esnafının mağdur olduğunu hepimiz biliyoruz. 7 bin servis aracı var, bunların 3 bini okullardaki öğrencileri taşımak için kullanılıyor. Okulların kapalı olmasından dolayı bunlar kullanılmıyor. Hal böyleyken, durum ortadayken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin adeta bir inat belki de gelir etme amacıyla 400 civarında s plaka dediğimiz plaka ihalesi gerçekleşmiş. Bu anlamıyla zaten mağdur olan esnafın mağduriyeti gerçekleşmiş. Bu kurumda ihale konusunda bir problem var. Art niyetli söylemiyorum. Hukuki ve teknik anlamda bir takım eksiklikler var. En son yapılan ihale mahkeme tarafından reddedilmiş. Yaklaşık 150 milyon TL büyükşehir kasasına girmiş. Bu karardan 30 gün içinde plakaların iptal edilmesi ve paraların iade edilmesi gerekiyor. Umarım para harcanmamıştır. Küçük esnafın plakaları almadığını kurumsal yerlerin aldığını gördük. Bu mağduriyet yarattı. Şimdi bu mahkeme kararıyla küçük esnaf yine mağdur oldu. Zaman zaman Başkan Soyer’in esnafa, sanatçılara, balıkçılara destek vereceğini duyuyoruz. Elbette itirazımız yok. Dün İstanbul’da AK Parti Grup Başkan Vekilimiz bir öneri sundu. İzmir’de uygulaması ne kadar olur bilmiyorum. Toplu ulaşım aracı olarak bu servis araçlarının kullanılmasını öneriyoruz. 1 yıldır mağdur olan bu esnaf kesimine destek verelim” ifadelerini kullandı.
BURADA İLKE GÖREMİYORUM!
AK Partili Hakan Yıldız, yaptığı konuşmada Büyükşehir Belediyesi’nin ilkeler üzerinden faaliyetler yürütmesi gerektiğini söyledi. Yıldız konuşmasının satır arasında kalan bölümde Başkan Soyer’in ormanlık alanda ev yaptığını söylemesi oturumu yöneten Özuslu’nun tepkisini çekti. Özuslu da, “Herkesin ev yapma, konut sahibi olma hakkı varken başka bir şey mi yaptı? Orası meraydı da mı ev yaptı! Orman alanlarına ev yapma şekli belliyken bunun dışında mı oraya ev yapıldı? Burada ilke göremiyorum. Özel yaşam müdahale olmaması gerekiyor. Bu değerli kardeşimi burada eleştirmek mecburiyetindeyim” açıklamasında bulundu.
İDDİAYI İDDİA EDİP İSPAT EDEMEZSEN ADAMA MÜFTERİ DERLER!
Özuslu konuşmasının son bölümünde ayrıca ‘müfteri’ çıkışına imza attı. Özuslu, “İddia sahibi iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. O iddiayı iddia edeceksin ama ispat edemeyeceksin. Adama müfteri derler” dedi.
CHP’Lİ KÖKKILINÇ’TAN AK PARTİLİLERE: LÜTFEN BİRAZ SAMİMİ OLALIM!
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç da AK Parti Grubu’ndan yapılan açıklamalara tepki gösterdi. CHP’li Kökkılınç, bürokrasinin AK Parti tarafından hedef alınmasına eleştiri getirdi. S Plaka için yapılan eleştiriyi de teknik açıdan değerlendiren Kökkılınç, “Söylenenlerin konuyla alakası yok. Lütfen biraz samimi olalım” ifadelerini kullandı.
ŞEREF MESELESİ YAPIYORUZ YA…
AK Partili Yıldız bir kez daha söz aldı ve Başkan Soyer’in özel hayatıyla ilgili bir konuşma hiçbir zaman yapmadığını söyledi. Yıldız, “Tutanaklar orada. Eğer böyle bir şey yapmışsam çıkar özür dilerim. Şeref meselesi yapıyoruz ya, buyurun” dedi. Özuslu sonrasında yaptığı konuşmada, “Urla’da bir marjinal tarım alanı konuşulurken Tunç Soyer’in zeytinliğiyle bunu bağdaştırmanız anlaşılır değil. Türkiye’de milyonlarca insan bu hakkını kullanıyor. Aynı şeyi konuşmuyoruz ki! Verdiğiniz örneğin meclisle alakası yok. Plan değişikliği yok, bir şey yok. Son 18 yılda 20 milyon hektar mera 10 milyon hektara düşmüştür. Buyurun! Rakamlar orada! Mera diyoruz ya… Bakın yıllara! Bunu kim yaptı? Bu ülkeyi yönetenler yaptı” diye konuştu.
BELEDİYENİN PARASINI KONUŞUYORUM!
Kökkılınç’ın, “Tunç Soyer’in özel hayatına giriliyor” çıkışı karşısında söz alan Boztepe, “Nilay Hanım’ın beni kastettiğini biliyorum. Ben hayatımda hiç kimsenin evinin içiyle hiç ilgilenmedim. Ama belediyenin bütçesi kimi ilgilendirir? Bizi ilgilendirir. Çünkü biz yapıyoruz. İzmir Köy Koop’a kesilmiş 5 milyon üzerinde bir fatura var. 12 milyonluk bir fatura daha var. Süt verilmiş. Bu kooperatifin başkanı belediye başkanımızın eşidir. Ben bununla ilgili konuşurum. Bunun özel hayatla ilgili bir tarafı var mı? Eğer bir belediye bakanı kardeşini İZTAV’da genel sekreter yapıyorsa ben bununla ilgili konuşurum arkadaş. Ben kimsenin evinin içine girmiyorum. Bu belediyenin parası! Ben bunu konuşuyorum. Köy Koop’un belediyeye verdiği mallar var. Bu bir kısmıdır. Ben köylüye destek olması, kooperatiflere destek olmasın asla demem. Tire Süt’ü yavaş yavaş devreden çıkarıyorsunuz. Bu sene yarısı kadar süt alıyorsunuz, önümüzdeki sene daha da indireceksiniz. Ben kimsenin özel hayatına girmem, ayıp olarak görürüm” dedi.
BAŞKANIMIZIN EŞİ SOYER BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OLMADAN ÖNCE KOOPERATİF BAŞKANIYDI
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in eşi Neptün Soyer’in yıllardır kooperatif başkanlığını yürüttüğünü söyleyen Kökkılınç, “Başkanımızın kendi evi konusunda iradesi vardır ve yaptığı hiçbir yasa dışı bir şey yoktur. Tarım alanında ev yaptığınızda tarım alanlarını yok ediyorsunuz demek bir algıdır. Başkanımızın eşi evet Köy Koop başkanı. Başkanımızın eşi Tunç Soyer büyükşehir belediye başkanı olmadan önce 4 yıldır kooperatif başkanıydı. Huzur hakkı almıyor. Kar hanesine giren bir şey yok. Parayla hiçbir ilişkisi yok. Aziz Kocaoğlu zamanında da alışverişler yapılıyordu. Bugün de hiçbir aykırılık yok. Bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Özel hayattan bahsederken Hüsnü Bey’i kastetmedim” ifadelerini kullandı.