GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekonomi Başdanışmanı, İzmir Eski Milletvekili Adayı Turgay Bozoğlu, Gerçekizmir’de Kafe Siyaset programında gazeteci Sercan Avcı’nın konuğu oldu.
AĞIR EKONOMİK KRİZ
Bozoğlu, yerel seçim sürecine gidilirken Türkiye’deki ekonomi atmosferini ve durumunu değerlendirdi.
"Ben bir siyasi parti penceresinden değil ekonomist gözünden bakıyorum. Türkiye son yılların en ağır ekonomik krizini yaşıyor" diyen Bozoğlu şöyle devam etti:
"Bu kriz her geçen gün sokağa daha fazla yansıyor. Krizlerde, önce iş dünyası hissetmeye başlar daha sonra iş dünyası onu sonra halka ve çalışana fatura eder. Türkiye uzun zamandır kötü yönetiliyordu. Adeta bir kamyon şoförsüz yokuş aşağı gidiyor gibi… Ve şuan kamyon çarptı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamları üzerinden konuşursak, Türkiye’nin enflasyon rakamları 21-25 arasında… Dünyada sayılı ülkelerden birisiyiz, çift haneli enflasyon rakamı olan... Döviz kurunda ciddi bri hareketlilik var, bu durumu daha zor hale getirdi. Çünkü ithalata bağımlı bir ülke haline geldik. Yılbaşından bu yana Türk parası yüzde 42 değer kaybetti. Genç işsizlikte çift hanedeyiz. Her 5 gençten 1’i işsiz... Her 3 gençten 1’i ne işte ne eğitimde… Buradan Türkiye’nin büyümesi daha sağlıklı bir ülke hale gelmesi mümkün değil... Ağırlaşan krizde 3. Çeyrekte büyüme rakamı 1.6 olarak açıklandı. Aslında mevsimsel ve takvimsel etkilerden arındırdığınızda Türkiye’nin küçüldüğünü görüyorsunuz. Türkiye’nin enflasyon, kur maliyeti etkisi var. Bir başka sıkıntı da kaynak ihtiyacımız var, tasarruflarımız yeterli değil. Türkiye ağır bir ekonomik bir tablonun altında... Vatandaş da artık farkına varmaya başladı. Bugün fatura çıkmaya başladı. İnsanların aldıkları ücretler yetmemeye başladı. Marketlere gittiğiniz zaman insanlar fiyatlar karşısında dehşete kapılıyor. Zaten Türkiye’nin vergi yapısı çok sağlıksız... Bu kış daha da zor olacak, daha fazla hissedilecek... Ekonomin temel sorunu; enflasyonu kontrol altına almak ve üretebilir bir ülke yaratmak. Üretimin katma değerli olması gerekiyor. Artık mızrak çuvala pek sığmıyor. Seçime doğru artan kamu harcamalarının faturası da bir sonraki dönem ağır zamları ve artan genç işsizliği karşımıza çıkarır diye düşünüyorum.”
İTTİFAK YORUMU: SANDIĞA OLUMLU YANSIR
CHP’nin İYİ Parti ile aldığı ittifak kararını yorumlayan Bozoğlu, “İyi olup olmadığını sandıktan çıkınca göreceğiz. Bugünden sonuçları tahmin etmek çok mümkün değil ama kendi yaklaşımımı anlatacağım. Türkiye’de bir sistem değişikliği oldu ve referandumdan beri demokrasiyi savuna güçler bir tarafta oldular. Cumhur İttifakı’na ve Millet İttifakı’na biraz da öyle bakmak lazım. Sayın Kılıçdaroğlu, demokrasiyi savunan güçleri bir şemsiye altında tutmaya özen gösterdi ve oradaki gücü kaybetmemeye çalıştı. Orada hem Cumhuriyet Halk Partisi hem genel başkan fedakarlıklarda bulunarak yola devam etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yerel seçimlere doğru gelirken tekrar ittifak olacağını çok kimse düşünmedi. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden yüzde 51’e ihtiyacını var, onun için insanlar kamplaşıyor, kamplaşmasanız bile ikinci tura kalan bir seçimde iki adaya yöneliyorsunuz. Partiler daha başında tercihlerini açıklayarak hareket ettiler ve bir ittifak oluştu. Aynısı yerel seçimlere doğru Sayın Devlet Bahçeli’nin çok ilginç hamleleri ile gerçekleşti. Stratejik hamleler olduğunu baştaki söylemlere bakınca samimi olmadığını düşünüyorum. Yani, bizim için Cumhur İttifakı bitmiştir herkes kendi yoluna hamlesinin bile ben el yükseltmek olduğunu düşünüyorum. Ben bunun Sayın Bahçeli’nin bir stratejisi olduğunu düşünüyorum ve kendileri açısından orada olumlu sonucu aldılar. Bütün anketlerde şunu gösteriyor; AKP buna mecbur kaldı, o desteği almasaydı özellikle büyükşehirlerde çok ciddi sıkıntısı vardı, ben halen de devam ettiğini düşünüyorum. O desteği almanın onlara yeterli olup olmadığını sandıkta göreceğiz. Böyle oluca siz de doğal olarak ittifaka yönelmek zorunda kalıyorsunuz. CHP, toplumun önemli bir kesimini temsil eden, Millet İttifakı’nda da önderlik yapan bir parti… Doğal olarak 3 büyük kent CHP’de kaldı ama bazı iller öncede açıklandığı için sıkıntı da yarattı. Ancak genel olarak sıkıntısız ve sandığa olumlu yansıyacağını düşünüyorum. En büyük ittifakı zaten millet sandıkta yapıyor. Yaşanan sıkıntıları göz önünde bulundurduğumuzda ve insanımızın daha iyiyi hak ettiğini düşündüğümüzde zaten o ittifakın sandıkta güçlü bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. Ayrıca ittifaklara şöyle de bakmak lazım; Seçmene araştırmacılar çok sık söylüyor. AKP’li seçmenden oy almak için şunu yapmak lazım, MHP’li seçmenden oy almak için bunu yapmak lazım. Seçmen, bir kulübün taraftarı değil. Seçmen kendi hayatını daha iyi yapacağı düşündüğü kişilere ve partiye oy verir. Bu yüzden de sürekli bir aidiyet duygusundan, AKP’li seçmen, CHP’li seçmen diye bahsetmemek lazım. Seçmen özellikle ekonomik çıkarlara göre oyunu verir. Giderek cahilleştirilen, yoksullaştırılan bir toplumla karşı karşıyayız. Türkiye Orta Doğu’lulaşıyor. İzmir gibi yerler, aydınlarımız, gazetecilerimiz, iş dünyamız buna karşı koyuyor. Elbette ki daha ilerici ve daha aydınlık bir Türkiye’nin bizi beklediğini düşünüyorum mücadeleden biz galip çıkacağız. Ama Türkiye’nin de şartları bunlar…”
İNSANI SEVEN-VİZYONER!
Belediye başkanlarında iki özelliğin önem arz ettiğini ifade eden Bozoğlu, “ Birincisi insanı seven, sokakta olmakta kaçınmayan, halktan birisi olmaktan vazgeçmeyen bir insan profili, ikincisi vizyonel olması lazım. Mesela Paris’in hayatını, kaderini bir belediye başkanı değiştirmiş. Barselona, İzmir’e çok yakın bir örnek… Barselona’nın kaderini bir belediye başkanı değiştirmiş. Belediye başkanının, o kentin kültürel, eğitim, istihdam olarak kenti değiştirecek bir vizyona sahip olması gerekiyor. Sosyal demokrat belediyecilik de yapabilmesi gerekiyor. Aslında belediyecilik, hizmet tanımına baktığımızda sosyal demokrasiye çok uyan bir şey. Avrupa’nın çoğu belediyesine baktığımızda hep sosyal demokrat insanlardan seçmeye çalışıyorlar. Elbette ki iyi yol yapacaksınız, kaldırımlar, alt geçitler yapacaksınız ama kendinizi sadece asfalt ve kaldırım üzerine tanımlarsınız karşınızdaki partiden farkınız kalmaz. Sizin sosyal demokrat olduğunuzu gösteren uygulamalara da ihtiyaç var. Mesela yaşadığınız kentteki işsizlik sorununa nasıl katkıda bulunabilirsiniz, ya da yoksul kesime nasıl ulaşacaksınız, yaşlılara nasıl ulaşacaksınız… Bence belediyecilik bu… Bunları yapacak yapınız, sevdanız olması gerekiyor. O ufuk varsa belediyelerin kaynakları bunlar için yeterli... Kaynakları halka yönelik kullanmanız lazım. Ama siz o kaynakları başka yerlere dağıtırsanız, mali disiplininizi sağlayamazsanız kaynaklarınız da yetersiz kalır. İki tane önemli özellik olacak; bir insanınızı seveceksiniz, iki vizyonunuz olacak. “Bu kenti değiştireceğim, bu kente damga vuracağım ve hep güzel hatırlanacağım” bu bence çok önemli…”
Bozoğlu, Aziz Kocaoğlu’nun 2019 seçimlerine yönelik ‘yokum’ kararını değerlendirdi, Büyükşehir Adaylığı noktasında yeni, insanı seven ve vizyoner birine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Bozoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben, Aziz Kocoağlu’na yaptığı hizmetler için çok teşekkür ediyorum. Aziz Bey şunu da gösterdi; Siyasetin her noktasında olması gereken bir şeyden bahsediyorum. İnsanların çok uzun süre aynı koltukları işgal etmemesi lazım. Birincisi yeni insan kaynağı yetişmesi için bu gerekli. İkincisi başkalarına da fırsat verebilmeniz lazım. Üçüncüsü o koltukta çok fazla oturduğunuz zaman dinamizminizi kaybediyorsunuz, farklı ilişkiler gelişiyor ve o koltuktan kalkmak istemiyorsunuz. Ben hayatım boyunca her zaman insanların o koltuğa güç vermesi gerektiğini düşünmüşümdür. Koltuk size güç katıyorsa orada bir sıkıntı var. Aziz Bey bundan vazgeçti ve dedi ki yeni arkadaşlar yapsınlar, buranın bir değişime ihtiyacı var. Buna çok saygı duyulması gerekir. Buna siyasetin her alanında ihtiyaç var. İzmir gibi bir yere çok sayıda talip olması zaten güzel bir şey. CHP’de bunu yapabilecek birçok insan olduğunu düşünüyorum. Ama biraz önce yaptığım tanımlamaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.Yeni, insanı seven, vizyoner birisine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu İzmir’i bambaşka bir yere taşıyacaktır. Bugün yerel yönetimlerin kaynaklarını küçümsememek lazım. AKP’li belediye başkan adayları merkezi yönetimden de destek alacağız diyor ya, evet merkezi yönetimin desteği güzel, güçlü bir şey… Ama özellikle büyükşehirlerin gelir kaynaklarıyla çok şey üretmek, insanları mutlu eden, sağlıklı büyüyen şehirler yaratmak mümkün. Bunlarda başarılı olacak vizyoner bir ismin İzmir’i çok iyi bir yere taşıyacağını düşünüyorum.”
İKİMİZİNDE EKONOMİST ANILMASI HOŞUMA GİTMEZ
AK Parti’nin İzmir’de Ekonomi Eski Bakanı Nihat Zeybekci’yi aday göstermesini değerlendiren Bozoğlu, “ Bakanlığı sırasında bazı şeyler söyledi, ikimizin de ekonomist olarak anılması çok hoşuma gitmez. Ekonomi Bakanlığı’nda başarılı olduğunu düşünmüyorum ama Sayın Zeybekci’nin İzmir’ bakış açısı “Mahalleni en güzel kızı” diye bir yaklaşımı oldu. İzmir, Türkiye’nin çağdaşlığa açılan kapısı, medeniyetlerin, hoşgörünün buluştuğu bir yer. İzmir özel bir yer… Bu açıdan İzmir’e aday olmaktan hoşlanmış olabilir, Sayın Zeybekci’nin İzmir ile ilgili yaklaşımını bilmiyorum ama AKP’nin belediyecilik anlayışının zaten sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Onun için İzmirlinin Sayın Zeybekci ‘den yana bir tercihi olmayacağından yüzde yüz eminim. CHP’de mümkün olan en iyi adayları ile ortada olacağını ve İzmir’in yine Türkiye’nin lokomotifi olmaya devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
Kadir Serkan 18 Aralık 2018 Salı 00:49
|