Gizem TABAN/ GERÇEKİZMİR- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı ve İzmir Barosu işbirliğinde 30 ilçe kapsamında düzenlenen insan hakları bilgilendirme ve sorunları yerinde tespit etme toplantıları sürüyor.
CHP Konak İlçe Örgütü ile start alan toplantıların ikinci oturumu ise CHP Bornova İlçe Örgütü ile yapıldı.
Bornova Nikah Salonu’nda gerçekleşen toplantıya CHP Parti Meclisi Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Bornova Belediyesi Başkan Yardımcısı ve CHP Grup Başkan Vekili Ulaş Polat, CHP İzmir İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Mehmet Kayhan Günal, İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Deman Güler ve Bornova İlçe örgütü mensupları katıldı.
Toplantının başlangıcında İzmir’in İnsan Hakları Başkenti olması yolunda yapılacak çalışmaları içeren bir video gösterimi yapıldı. Toplantıda kadın hakları, eğitim hakkı, sağlık hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, iş güvencesi ve çocuk hakları gibi birçok konuda bilgilendirme yapıldı.
“İNSANCA VE HAKÇA YAŞAM GİDEREK ZORLAŞIYOR”
Programın açılış konuşmasını Yapan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel önemli mesajlar verdi. Yücel, “Bugün insan hakları dediğimizde hemen hemen herkesin aklına yaşam hakkı veya ifade özgürlüğü gibi haklar geliyor ama kısaca örneklemek gerekirse Anayasamızca da teminat altına alınan kişi özürlüğü güvenliği, din ve vicdan özgürlüğü güvenliği, haberleşme hürriyeti, seyahat özgürlüğü, düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğü ve işkence yasağı gibi bir çok insan hakkından Anayasa’nın teminat altına alınan insan haklarından bahsedebiliriz. Teminat dediğinizde devletin bu hakların gerçekleşmesi konusunda bir garantör konumunda olması, yükümlü olması gerekir. Ancak Anayasamızın 2. Maddesinde diyor ki; ‘Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Bu, insan hakların saygılı ibaresi sanki biraz yetersiz gibi ya da tam olarak anlaşılmıyor. Çünkü bugün günümüzde dünyanın en ilerisi diyebileceğimiz ülkelerde çağdaş demokrasi ülkelerinde bile, Avrupa’nın dünyanın ilerisi diyebileceğimiz devletlerden birçoğundan daha önce bazı hakları elde etmiş olan Mustafa Kemal Atatürk Türkiyesi’nde, devletin insan haklarına saygılı olmasının da ötesinden insan haklarının korunmasını gerçekleştirmesi konusunda daha aktif bir pozisyonunun olması gerektiğini düşünüyoruz. İzmir Barosu’nun, İzmir’i İnsan Haklarının Başkenti yapma projesinin; devletin eksik kaldığı bu konularda ya da bazı taahhütlerin kağıt üzerinde kaldığı bu önemli konularda demokrasinin, barışın,, hoşgörü ve kardeşliğin sembolü olmuş bir kentte, İzmir’de insan hakları konusunda bir gelişme sağlamak ve baroların, yerel yönetimlerin, STK’ların ve bir kentin tüm dinamiklerinin bir araya gelerek bu konuda neler yapabileceğini tüm Türkiye’ye göstermek açısında bu projenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. CHP örgütleri olarak, CHP’li yerel yönetimler olarak İzmir Barosu’nun bu projesine her türlü destek veriyoruz. Yapacağımız çalışmalar, alacağımız kararlar, uygulayacağımız plan ve projeler, bunun sonunda taçlandıracağımız İzmir İnsan Hakları Kongresi ile ülkemizdeki insan hakları mücadelesine katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. İnsan hakları kavramını eşitlik ve özgürlük kavramlarından ayıramayız. İnsanlık, dünyanın hemen hemen hemen her yerinde farklı düzeylerde de olsa; yoksulluk, sosyal dışlanma, ekonomik krizler, doğa ve çevre katliamları ve savaş gibi kapitalist sistemin doğasından gelen sorunlarla yüz yüze… İnsanca ve hakça yaşam maalesef hepimiz için giderek zorlaşıyor” diye konuştu.
“CHP OLARAK SAVAŞ YANLISI OLMADIK AMA TERÖRLE MÜCADELEYİ DESTEKİYORUZ”
Hükümet tarafından Suriye’de yürütülen ‘Barış Pınarı Harekatı’ ile ilgili de konuşan Yücel şunları söyledi: “Hem Türkiye’de hem de dünyada yaşanan terör olayları ve mülteci dramları İzmir için de ele alınması gereken önemli bir sorun. Mülteci sorunu tüm dünyanın sorunu fakat en fazla da Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın sorunu… Bebekler, çocuklar ve insanlar ölmeye devam ediyor, bu acı olaylar hepimizi derinden üzüyor. Tüm bu dramlarını nedenlerin doğru anlaşılması ve bunlara çözüm üretilmesi konusunda hızlı ve hassas davranmalıyız. Son yıllarda uygulanan başarısız dış politika tercihleri ve yaklaşana tehlikenin yeterince anlaşılmaması, sınırlarımız içerisinde de yaşanan bu ölüm olaylarının en önemli nedenlerinden bir tanesi. Bugün Suriye’de sınır ötesi bir harekat yürütülüyor. Biz CHP olarak savaş yanlısı olmadık, olmayız da… Her zaman savaşın karşısında olduk ancak Türkiye’yi tehdit eden ve sınır güvenliğini tehdit eden Suriye topraklarında yürütülen teröre karşı yapılan mücadeleyi de destekliyoruz. Bunun da Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar vermeden yapılması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. 10 Ekim katliamının üzerinden tam 4 yıl geçti, yaşananlar unutulmadı, yaralar sarılmadı ve gerçek sorumlular hala bulunamadı. Gerçek sorumlular bulunup hesap sorulmadığı takdir de bu olay vicdanları yaralamaya devam edecek.”
“İKTİDAR VE YANDAŞLARIYLA MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR”
İktidara da eleştirilerde bulunan CHP’li Yücel, “İnsan haklarını savunmamız için Türkiye’ye kan ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmeyen ve vaat etmeyen iktidar ve yandaşlarıyla mücadele etmemiz gerekiyor. İnsanın olduğu yerde umut tükenmez. Bugün umudumuzun tükenmemesi bu topraklarda insan haklarının en önemli karşılığı diyebileceğimiz adalet arayışıyla devam etmeli. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde adalet için yüzlerce kilometreyi kat ettik. O gün aradığımız adalet, geçmişte de lazımdı bugün de herkese lazım ve yarın da yine tüm topluma lazım olacak. İnsan, haklarıyla insandır. Bu hakların ülkemizde sadece yaşam hakkı olmadığı, insanların haklarının savunulmadan ölmediği, insanca yaşam için tüm haklara yönelik etkili hak arayış politikalarının oluşturulduğu bir Türkiye umudumuz olduğunu ifade etmek istiyorum. Çünkü CHP var. Çünkü İzmir Barosu ve onun gibi hukukun üstünlüğünü ilke edinmiş barolar var” açıklamasında bulundu.