MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP İl Başkanı Yücel sandık öncesi örgüte seslendi: Hiç kimsenin ve hiç bir oluşumun...
Politika
6 Kasım 2019 Çarşamba 10:47

CHP İl Başkanı Yücel sandık öncesi örgüte seslendi: Hiç kimsenin ve hiç bir oluşumun...

İl Başkanı Yücel örgüte çağrıda bulunduğu açıklamasında Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile iktidara yürüyen CHP’nin, parti içi yarış mesaisinden daha güçlü çıkacağını belirterek, "Hiç kimsenin ve hiçbir oluşumun Cumhuriyet Halk Partisi'ni hiçe sayarak veya partiyi kullanarak, kendi çıkarları ve kariyer planları için örgütümüzde kavga çıkarmasına, ayrışma yaratmasına izin vermedim, bundan sonra da izin vermeyeceğim. Bunu yapmaya çalışanların aramızda yeri yok" ifadelerini kullandı. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Örgütü'nde hafta sonu başlayacak delege seçimleri öncesi İl Başkanı Deniz Yücel'den önemli bir açıklama geldi. 

İl Başkanı Yücel örgüte çağrıda bulunduğu açıklamasında Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile iktidara yürüyen CHP’nin, parti içi yarış mesaisinden daha güçlü çıkacağını belirtere, "Hiç kimsenin ve hiçbir oluşumun Cumhuriyet Halk Partisi'ni hiçe sayarak veya partiyi kullanarak, kendi çıkarları ve kariyer planları için örgütümüzde kavga çıkarmasına, ayrışma yaratmasına izin vermedim, bundan sonra da izin vermeyeceğim. Bunu yapmaya çalışanların aramızda yeri yok" ifadelerini kullandı. 

Yücel örgüte şu sözlerle seslendi: 
Değerli yol arkadaşlarım;

Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, laikliğin, özgür, çağdaş ve kardeşçe yaşamın teminatı olan, ülke genelinde toplumsal huzuru ve barışı tesis etmek için örgütlü bir şekilde mücadele veren Cumhuriyet Halk Partisi, 31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde 11 büyükşehir, 10 il ve 191 ilçe belediyesi olmak üzere, Türkiye nüfusunun yarısını yönetecek şekilde büyük bir başarıya imza atmıştır.

31 Mart yerel seçimlerinde sağlanan başarı, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimseyi ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, herkesi kucaklayan siyaset anlayışının bir sonucudur. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi bu siyaset anlayışıyla İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Bolu, Ardahan ve Kırşehir gibi illerde seçimi kazanmış ve iktidar kapısını aralamıştır. AKP iktidarının 17 yıldır toplumun tüm kesimlerini ayrıştırdığı, kutuplaştırdığı bir ortamda, ülkemizin toplumsal uzlaşıya ihtiyacı vardır ve uzlaşının adresi Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

İl Başkanlığı görevine geldiğim günden bugüne kadar, en büyük hedeflerimden biri, ekipçiliği, klikçiliği, adamcılığı reddeden bir anlayışla, birlik ve beraberlik içinde, sadece yerelde ve genelde, iktidara odaklanmış bir örgüt anlayışı yerleştirmekti. Bu hedefimi katıldığım her toplantıda, yaptığımız her çalışmada, bulunduğum her ortamda dile getirdim, getirmeye devam edeceğim.

Hiç kimsenin ve hiçbir oluşumun Cumhuriyet Halk Partisini hiçe sayarak veya partiyi kullanarak, kendi çıkarları ve kariyer planları için örgütümüzde kavga çıkarmasına, ayrışma yaratmasına izin vermedim, bundan sonra da izin vermeyeceğim.

31 Mart başarısı ayrıştırarak, ötekileştirerek, gruplaştırarak ya da hizipleştirerek gelmediği gibi, Cumhuriyet de böyle bir anlayışla kurulmamıştır.

Hiç bir beklentileri olmadan sadece ve sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarı için mücadele eden partililerimizin, bu tarz ayrıştırıcı hareketlere alet olmayacağına yürekten inanıyorum.

2 yıldır başkanlığını yaptığım örgütümüzün hiçbir üyesi, kapı kapı beraber dolaşıp partisi için oy istediği, sandık başında birlikte nöbet tuttuğu, meydanlarda omuz omuza mücadele verdiği, sokak sokak afiş, broşür dağıttığı, bayrak astığı hiçbir yoldaşını delegelik, başkanlık veya koltuk için ayrıştırmaz, kötülemez ve o yoldaşının emeğini hiçe saymaz. Örgütümüzün hiçbir üyesi haksızlığa uğramış olsa bile, kendi hakkını ararken partisini kamuoyu önünde tartışılır hale getirmez ve kendi elleriyle yükselttiği partisini kendi elleriyle aşağıya çekmeye çalışmaz.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir asırlık parti kültüründe, kişilere değil partimize karşı aidiyet duygusu vardır. Başta şahsım olmak üzere tüm yol arkadaşlarımın, demokrasi şöleni dediğimiz parti içi seçimlerimizin parti içi kavgalara veya bölünmelere dönüşmemesi için büyük gayret göstermesi gerekmektedir. Yıllarca şikayet ettiğimiz, artık yeter dediğimiz hizip ve şahsi çıkarlara dayalı siyaset anlayışına el birliğiyle hayır demek zorundayız.

Bizim Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş, Atatürk ilke ve devrimlerinin izinden giden yol arkadaşları olarak rozetimiz de, programımız da, Cumhuriyet ilke ve değerlerine bakışımız da aynıdır. Parti içerisinde yapacağımız seçimler demokrasinin gereği, inandığımız değerlerin peşinden gittiğimizin göstergesidir. Coşkuyla, heyecanla parti içindeki bu demokrasi şölenimizi gerçekleştireceğiz. Kongre süreçlerinin öncesinde ve sonrasında küskünlüklere, kırgınlıklara asla yer vermeyeceğiz. Bu kongrelerimizde, partimizi iktidara taşıyacak kadroları seçeceğimizi aklımızdan çıkarmamız gerekiyor.

Yaklaşan mahalle delege seçimleri ve kongrelerimizin yarattığı heyecan, son günlerde renkler ve kendi kendimizi hedef alan manifestolar yüzünden, kamuoyunda tartışılır hale getirilmeye çalışılmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi asla tek renk olmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi kırmızı, beyaz, mavi, yeşil ve bildiğiniz tüm renklerdir.

Bu renklerin her biri ayrı ayrı güzeldir ama bir araya gelmedikleri ve kaynaşmadıkları sürece, o göz kamaştıran renk yelpazesini asla oluşturamazlar.

Mahalle delege seçimlerimizin ve kongrelerimizin bir rövanş veya hesaplaşma aracı yapılmasına, örgütü ayrıştırarak kendi etrafında bir güç toplama anlayışıyla kongrelere girmeye çalışanlara, partimizin 31 Mart seçimleriyle yakaladığı başarının yarattığı iktidar havasını bozmak isteyenlere, örgütümüz asla izin vermeyecektir.

Süslü sözlerle, boş vaatlerle, kişisel gelecek kaygılarıyla Cumhuriyet Halk Partisi örgütünü ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya çalışanlara bu örgüt asla prim vermeyecektir.

Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği gibi, partimizde kavga çıkaran, kavga eden veya bu kavgalara zemin hazırlayan kim varsa, bizim aramızda yeri yoktur.

Bizim üyelerimizin kendi partililerini hedef alan manifestolara, allı pullu sözlere ihtiyacı yoktur. Bizim manifestomuz tüzüğümüzdür, parti programımızdır.

Bizler İl Yönetimiyle, Milletvekillerimizle, İlçe Başkanlarımızla, Belediye Başkanlarımızla, Kadın ve Gençlerimizle, Meclis Üyelerimiz ve tüm örgüt emekçilerimizle birbirine bağlı, amaç ve ilke birliği olan büyük bir gücüz. Bu gücümüzü İzmir’e ve Türkiye’ye hizmet etmekten başka hiçbir şey için kullanmayacağız.

Tüm üyelerimizin, kendilerine zemin ve destek arayışı içinde olanlara değil, kendi partilerine ve kendi emeklerine sahip çıkarak bu süreçte renkler, ekipler, kavgalar ve vaadler üzerinden yapılmak istenen ayrışmalara asla izin vermeyeceğini biliyor, Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde iktidara yürüyen Cumhuriyet Halk Partisinin gücüne güç, birliğine birlik katacak delege seçimleri ve kongrelerimizin, tam bir demokrasi şöleni içinde geçmesini diliyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 DERYA KARAKUŞ
 9 Kasım 2019 Cumartesi 20:38
Deniz Bey ekipçilige, adamcılığa karşı olduğunuzu söylüyorsunuz.Sizi Kocaoğlu ekibi İl Başkanı yapmadı mı?Şu anda Delege seçimleri demokratik bir şekilde gerçekleşmektedir.Kimsenin örgütü ayrıştırdığı falan yok. Ayrıca örgüt hiç bir gücün marabası değildir.Çok renklilikten niye rahatsızlık duyuyorsunuz?Tek liste ile seçime girmek faşizan bir tutumdur.Demokrasiye inanıyorsak yarıştan ve çok renkten yana olmalıyız.
 Siyaset
 7 Kasım 2019 Perşembe 11:30
Bu güç yeni başlıyan bir yalnış değil ne zamanki CHP izmirde belediye başkanlıklarını kazandı işte ondan sonra belediye başkanları belediye iş gücünü yıllardır kulanıyor.il başkanı kimin yalnışını düzeltecek kendiside Aziz kocaoğlunun desteğini alarak seçildi yoksa oktuğu rüyasında bile göremezdi.bir gücün desteğini alarak gelen ilbaşkanı kimseye birşey söylemeye hakı yok yani görgüt gücü değil kocaoğlunun gücü ile seçildi.çünkü örgüte Deniz yücel gücü yoktu nokta.
 Üye
 6 Kasım 2019 Çarşamba 23:21
Madem baksanız mı acaba çalışanlar üzerinde yapılan baskılara? Sadece sözde kalınca olmuyor işte başkan, olmuyor. İnsanları birbirlerine düşürdüler bile. Yarış değil düşmanlık kol geziyor ilçelerde. Gücü olan gücünü olmayan çevresini kullanıyor. Daha aktif rol almanızı dilerdim.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir