Mehmet İŞLER/ GERÇEKİZMİR- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca tarafından, Dünya Barış Günü nedeniyle İzmir’e geldi.
Genel Başkan Yardımcısı Karaca, Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda ‘Barış-Demokrasi ve İnsan Hakları Buluşması’ adı altında gerçekleştirilen zirvede İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Milletvekilleri, ilçe başkanları ve belediye başkanlarıyla bir araya geldi.
Toplantının açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, demokrasinin önemine değindi. Soyer, “Bugün içerisinde yaşadığımız koşulların, iktidarın bize dayattığı yaşam tarzının ve şikayet ettiğimiz ne varsa hepsinin temelinde demokrasinin eksikliği geliyor. Ve demokrasinin varlığının olmazsa olmazı insan hakları. Bu nedenle ana muhalefet partisi olarak bize düşen en anlamlı görev, bu memlekette rejimin değiştiğinden beridir her gün demokrasiden uzaklaşılırken, demokrasinin erdemlerini, değerlerini tekrar gün ışığına çıkartmak ve mümkün olduğu kadar demokrasiyi insanların hayatında daha çok yer önemsemelerini sağlayacak şekilde gündeme taşımak olacak” dedi.
“İnsan haklarının değerini arttırmalıyız”
Yerel yönetimler olarak kendilerine düşen temel görevlerden birinin, ürettikleri hizmetlerin adaletli olmasına özen göstermek olduğunu belirten Başkan Soyer, “Görev yaptığımız kentin sınırları içerisinde insan haklarının önemini, değerini arttırmaktan geçiyor. Biz bu nedenle Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü kurduk. Bu şubenin amacı belediyenin ürettiği hizmetin adil ve eşit olmasını takip etmek. Ve aynı zamanda bir insan hakları masası olarak vatandaşın taleplerini karşılamak. Özellikle çocuk ve kadın haklarının ihlalleri halinde nasıl bir yol izleneceğinin danışılabileceği bir masa” dedi.
“Başka bir rejime doğru evrildiğimizi görüyoruz”
CHP'li belediyelerin de kendi bünyelerinde insan hakları masaları kurabileceğini söyleyen Tunç Soyer, “Vatandaşlar bu masalara yaşadıkları hak ihlallerini bildirebilecek. Yardım talebinde bulunabilecek. Her belediyemiz mutlaka insan hakları masası kurmalıdır. Bunu çeşitlendirecek çok hizmet üretebiliriz. Örneğin insan hakları aracı olabilir. Bu araç mahallelerde dolaşır, insan haklarıyla ilgili talepleri, şikayetleri, insanların uğradığı hak ihlalleri nedeniyle çözüm arayışlarına mobil olarak hizmet üretebiliriz” dedi. Soyer, insan haklarının olmadığı yerde demokrasiden bahsedilemeyeceğini de vurgulayarak şunları söyledi: “1923'ten 2023'e geçerken biz Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmaktan bahsediyoruz. Demokrasinin avuçlarımızdan kayıp gittiği, değerlerinin, erdemlerinin giderek yok olduğunu ve giderek başka bir rejime doğru evrildiğimizi görüyoruz. Sayın ge nel başkanımız bunu vurgulamak için Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırılmaktan bahsetti. Eğer insan hakları yoksa demokrasiden bahsedemezsiniz.”
Zirve sonrasında İl Başkanı Yücel ile basın toplantısı düzenleyen Karaca açıklamalarda bulundu. Karaca, “Barış sadece silahların sustuğu, savaşların bittiği bir süreç midir, yoksa daha çok anlamlandırılması gereken bir yol mudur? Öncelikle bunu belirlememiz lazım” diyerek konuşmasına başladı.
DEMOKRASİYİ ‘AMA’ SIZ YERİNE GETİRECEK OLAN DA İKTİDARDIR
İç ve dış politikada barışın önemine vurgu yapan Karaca, “Bugün Dünya Barış Günü… Ama barışın temeli demokrasi, insan haklarıdır. Bunların tam anlamıyla yerine getirilmesi gerekir. Demokrasiyi ‘ama’ sız yerine getirecek olan da iktidardır. Bugün geldiğimiz noktada ülkemizin 5 temel sorunundan biri demokrasi, eğitim, ekonomi ve toplumsal barıştır. İnsan hakları sorununu çözebilirsek ekonomik buhranın da üstesinden gelmek mümkün olacaktır. Ülkemizin bugün tek adam rejimiyle yönetildiği bir ortamda ne demokrasiden, ne insan haklarından ne de çağdaş ülke hedefinden bahsedilemiyor” diye konuştu.
5 KİŞİDEN 3’Ü KENDİSİNİN ÖTEKİLEŞTİRİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Bazı veriler sunan ve iktidarı hedef alan Karaca, “Toplumun yüzde 50’sinden fazlası yargının kişiye göre karar verdiğine inanıyor. Mahkemeye yolu düşen 10 kişiden 3’ü yargının doğru karar vereceğine inanmıyor. Toplumun çoğunluğu yargının siyasallaştığını düşünüyor. Her 5 kişiden 1’i ‘beni kanunlar koruyamaz’ diyor. 5 kişiden 3’ü kendisinin ötekileştirildiğini düşünüyor. Basın özgürlüğünde, yaşam hakkında, eğitim ve sağlık hakkında da maalesef toplumun genelindeki tablo bu verilerden çok da farklı değil. Bizler barışın ne olduğunu ifade etmek zorunluluğundayız. Öncelikle sözde barış olarak ifade edilecek zamanlarda acaba gerçekten toplumda bir barış havası hakim midir? Barış umut, sevgi, hoşgörü demektir. Bugün ülkemizde sevgi, hoşgörü, barıştan söz etmek mümkün değil” dedi.
İZMİR’İ İNSAN HAKLARI BAŞKENTİ YAPACAĞIZ!
Basına kapalı gerçekleşen toplantının içeriği hakkında bilgiler veren Karaca, “Belediye başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla, ‘Neler yapabiliriz?’ diye konuştuk. İnsan hakları temelli örgütlenme ve insan haklarına erişim ve vatandaşlarımızın hakların bilincine erişmesi için gereken çalışmaları yürütüyoruz. İnsan Hakları Kenti Projemizi bir adım daha ileriye taşıdık. Biz buradan tüm illerimizde yaşan yurttaşlarımıza insan hakları kentini anlatacağız. İzmir’i insan hakları başkenti yapacağımıza olan inancımızla, İzmir’in tüm Anadolu’ya ışık ve aydınlanma yolu açacağına inanıyoruz. Bu mücadelede bizlerle birlikte olan il başkanımıza, büyükşehir belediye başkanımıza, belediye başkanlarına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
EN AZ 3 KİŞİLİK EKİPLER OLUŞTURULACAK
Karaca ayrıca, “En az 3 kişiyle birlikte ekipler oluşturulacak. İzmir Barosu’nun da dahili olacak. Sendikalar ve odalar anlamında tüm sivil toplumun içinde olacağı, aşağıdan yukarıya doğru bir mekanizmayı ve örgütlenme masalarını oluşturacağız. İl başkanlığımız ve belediyelerin kurduğu masaların somut olarak sonuçların vatandaşlarla buluşturulacağı bir süreç için toplandık” açıklamasında bulundu.
GENEL BAŞKAN KILIÇDAROĞLU’NUN GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNİ İLETTİ
Geçtiğimiz hafta sonu yaşanan gençlik kolları seçiminde basın mensuplarına saldırılmasına değinen Karaca, “İl Gençlik Kolları kongremizde yaşanan basın mensuplarına yönelik, kabul etmemiz mümkün olmayan o arbede için genel başkanımızın geçmiş olsun dileklerini yinelemek isterim. CHP’nin demokrasi ve basın özgürlüğü anlayışıyla bağdaşmayan olayın CHP’ye mal edilmemesi gerekiyor. Olayın faillerinin teker teker ortaya çıkarılarak disiplin işleminin uygulanacağını il başkanımız ifade etti. Genel merkezimizin de bu yönde açık bir tavrı vardır” dedi.
Açıklamalar sonrasında Karaca ve Yücel basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
CHP’NİN MUHALEFET ÇİZGİSİ SORULDU, İSTANBUL SEÇİMLERİNİ İŞARET ETTİ!
‘CHP’nin yürüttüğü muhalefeti yeterli ve etkili buluyor musunuz?’ sorusunu cevaplayan Karaca, “Ülkede muhalefet etmenin yollarının kapatıldığı, basının tekelleşmeye gittiği bir dönemde, çok sesliliği ortadan kaldırmaya çalışan anlayışla CHP olarak mücadele ediyoruz. Önerilerimizi dile getiriyoruz. CHP bu süreçte elinden geldiğince mücadele etmiştir, elbette ki eksiklikleri olacaktır. CHP’nin başarılı bir muhalefet anlayışı sergilediği ortadadır. Bu İstanbul seçimlerinde ortaya çıkmıştır” dedi.
DAHİLİ OLANLAR CHP’Lİ OLAMAZLAR, CHP’DE BARINAMAZLAR
İl Başkanı Yücel de kongrede yaşanan olaylardan dolayı üzüntü duyduğunu ifade ederken, “Yaşananlar bizi gerçekten çok üzdü, üzmeye de devam ediyor. Hiçbir şeyi hafife almıyoruz. Neden bu olayların yanşadığını araştırıyoruz. Dahili olan failler ya da o ortamı hazırlayan kimin sorumluluğu varsa gerekli incelemeyi yapıyoruz. Hem arkadaşların beyanlarına başvuruyoruz hem görüntü kayıtları üzerinden inceleme yapıyoruz. Tahkikat yürütüyoruz. Süreç sonuçlanmadan bir açıklama yapmamız doğru değil. Şiddet nerden gelirse gelsin, kime karşı olursa olsun biz karşıyız. Basın mensuplarına yapılan şiddetin de karşısında olacağız. Bir daha böyle bir tablo yaşanmaması için her türlü önlemi alacağız. Kimsenin kuşkusu olmasın. Bu olayda dahili olanlar CHP’li olamazlar, CHP’de barınamazlar. Bu olayı kınama ya da 3-4 kişi sorumluluğuna gidip disiplin işlemiyle örtbas etmek gibi düşüncemiz olamaz. Bu olayda en çok üzülen ve en çok etkilenen kişilerden birisi benim. Gençlik kollarımız her zaman bu kongreleri yaptı. Olayın bu noktalara gelmesi için her türlü sebepleri biz araştırıyoruz” ifadelerini kullandı.