GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı, Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın’ı ağırladı.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, CHP PM Üyesi Mustafa Moroğlu, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ve CHP Narlıdere İlçe Başkanı Şahin Fırat ile birlikte il binasına gelen Karayalçın İl Başkanı Asuman Ali Güven ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı.
Ziyarette konuşan Karayalçın gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Karayalçın, Erdal İnönü için düzenlenen anma programı nedeniyle kente geldiğini belirterek, “Erdal Bey’in düşüncelerinden kesitleri izleyicilerle paylaşmak için İzmir’deyim. İzmir İl Başkanımızı da ziyaret etmek istedik. Buradan da Narlıdere Belediyesi’ne geçeceğiz” dedi.
TEZCAN’IN SÖZLERİ HAKKINDA…
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediği ‘faşist diktatör’ sözleri ve açılan dava ile başlayan soruşturma hakkında konuşan Karayalçın, “Yaşananın ve görülenin nasıl adlandırıldığı bence tartışma konusu yapılamaz. Bir durum var ve o durumla ilgili nitelemede bulunuluyor. Eğer bu nitelemeden rahatsızlık duyuluyorsa, bu bir hakaret olarak görülüyorsa ben bundan memnuniyet duyarım. Faşizm diye adlandırılması bir hakaret olarak görülüyorsa ne güzel, belki bu bir özeleştirinin de bir ifadesidir. Hayır biz faşist değiliz denmek istenmektedir. Ama Türkiye’de yaşananlarla ilgili saptamalar çok açık bir biçimde ülkenin demokrasiden hızla uzaklaştığını, yargının hızla bağımlı hale geldiğini gösteriyor. Bunu nasıl adlandıracaksınız, buna ne diyeceksiniz? Buna faşizm de diyebilirsiniz, otoriter bir yönetim diyebilirsiniz, diktatörlük diyebilirsiniz. Çeşitli adlar var, bu adlardan birini Bülent Tezcan seçti ve kullandı. Bu adı kullanma, bu çok ağır ve ileri giden bir tabir diyorlarsa ben bundan memnuniyet duyarım. Demek ki işi o şekilde görmek istemiyorlar sonucuna varırım” diye konuştu.
BİZ DEMOKRATİK BİR PARTİYİZ
Karayalçın tamamlanan delege seçimleri ve ilçe kongreleriyle devam edecek kurultay süreci hakkında da önemli mesajlar verdi. Karayalçın, “Biz örgütlerimizi genel başkanımızın ya da genel merkezimizin talimatıyla değil, metal yorgunluğu falan gibi teşhislerle değil partililerimizin özgür iradeleriyle değiştiriyoruz ya da devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.
AK Parti’de yaşanan istifa sürecine gönderme yapan Karayalçın şunları söyledi: Aslında yaşananlar bu aradaki farkı da çok açıkça ortaya koymakta. İktidar partisi kendisiyle ilgili bir teşhiste bulunmuş. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanlığı’na atandığı günden başlayarak bir metal yorgunluğu içinde olduğunu söylüyorlar. Daha ileri, daha ağır ifadeleri seslendiriyorlar. Ve seçimle gelmiş il başkanlarını görevden alıyorlar. Biz öyle yapmıyoruz, yapmamalıyız da zaten. Biz demokratik bir partiyiz.
DEMOKRATİK VE YARIŞMACI BİÇİMDE SEÇİYORUZ
Karayalçın, “Bizim sürecimizin ne olduğu açık. İçinde bulunduğumuz kongreler sürecinde tüzüğümüzün gereğini yerine getiriyoruz. Olabildiğince demokratik ve yarışmacı bir biçimde yeni yönetimleri seçiyoruz. Az önce İzmir İl Başkanımız bununla ilgili bilgi verdi ve memnuniyetini dile getirmişti. Bizler de konuklar olarak çok büyük bir zevkle dinlemiştik. Ben eski genel başkanlığın yanı sıra il başkanlığı da yaptım. Masanın her iki tarafında da bulunmuş birisiyim. Şimdi iş belki ilginç duruma geliyor” dedi.
BİZ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA GÜVENİYORUZ
Karayalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri ve istifa sürecinin CHP’li belediyelere de yansıyacağı iddiası üzerine ise, “Sayın Erdoğan bu düzenlemenin bir başka ayağı olan yerel yönetimlerle ilgili bize de telkinde bulunmaya başladı. Ben yaptım, belediye başkanlarını görevden aldım onlar da yapsınlar diyor. Sayın genel başkanımız çok açık çok güzel ve anlamlı bir yanıt verdi ama işin bir parti-devlet noktasına gittiğini buradan eski bir belediye başkanı olarak ifade etmek isterim. Eğer bir belediye başkanının suçlanmasını gerektiren içişleri bakanının belediye yönetim organlarına müdahalesini gerektiren bir durum varsa bunun parti yönetimiyle bir ilgisi yoktur. Parti yönetimi belediye başkanına ancak parti tüzüğünün ihlal edilmesi durumunda partiyle ilgili işlemini yapabilir. Belediyeyle ilgili bir takım olumsuzluklar yaşanmışsa bunlar yasada da tanımlanıyor zaten. O içişleri bakanlığının müfettişlerinin ya da sayıştay müfettişlerinin müdahale edeceği bir durumdur. Çağrımızı sayın genel başkanımız ifade etti, ben de burada söyleyeyim. Bizim belediyelerle ilgili, belediye başkanlarıyla ilgili biz kendilerine güveniyoruz. Bir olumsuzluk varsa içişleri bakanı bunu ortaya koysun, söylesin ve gereğini yapsınlar. Yoksa biz belediye başkanlarımızı, il başkanlarımızı bunların yaptığı gibi görevden almayacağız” şeklinde konuştu.
Hasan 3 Kasım 2017 Cuma 16:30
|