MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP Karşıyaka Adayı Tugay: Ahmet Piriştina tarzında bir başkan olmayı hayal ediyorum
Politika
18 Şubat 2019 Pazartesi 13:56

CHP Karşıyaka Adayı Tugay: Ahmet Piriştina tarzında bir başkan olmayı hayal ediyorum

CHP’nin Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, Kafe Siyaset programına konuk oldu. Tugay, belediye başkanı seçilmesi halinde nasıl bir belediye başkanı profili çizeceğini anlattı. Tugay, “Örnek aldığım Ahmet Piriştina var. Onun tarzında bir belediye başkanı olmayı çok hayal ediyorum, çok istiyorum. İnşallah yapabilirim. Yapabileceğime de inanıyorum” dedi. Tugay partisi CHP'de parti içi yarış süreçlerine yönelik de önemli bir çağrıda bulundu.

GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Karşıyaka Belediye Başkan Adayı gösterdiği Dr. Cemil Tugay, Gerçekizmir’de Kafe Siyaset programına konuk oldu.

Tugay, gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı. Tugay, nasıl bir belediye başkanı olmak istediğinden, projelerine, stat ve katı atık tesisi tartışmalarından, parti içi konulara kadar önemli açıklamalarda bulundu.

ÜYE OLURKEN BEKLENTİM ÜLKE SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE KATKIDA BULUNMAKTI

Siyaseten çok içinden, göbeğinden, parti içi kavgalarından gelmemek bir avantaj mı?

Ben 10 yıldır parti üyesiyim. İki dönem İlçe başkan yardımcılığı yaptım. Özellikle o dönemde delege seçimlerini yakından takip ettim. Bunlarla ilgili aktif mücadele içerisinde oldum diyemem. Aslında her zaman şunu düşündüm;  Bizim gerçek demokrasi içinde partiyi yapılandırmaya ihtiyacımız olduğunu düşündüm. Üyelerin tamamının onayını alarak, çoğunluğun onayını aldığımız yönetimlere ihtiyaç olduğunu düşündüm. Bu nedenle agresif, keskin tavırlı olmadım, hep yapıcı tutumla yaklaşmaya çalıştım. Partiye üye olurken beklentim bir gün belediye başkanı olmak, milletvekili olmak değildi. Ülkemizdeki sorunlarla ilgili siyasi mutfak çalışmalarına katkıda bulunmak amacımdı. Ne yazık ki eğer etkin bir konumda değilseniz söylediğiniz kulak arkası edilebiliyor ya da istediğiniz kadar etkili bir sonuca ulaşmıyor. Etkin bir konumda olmanız gerekiyor. Bu anlamda adaylık süreci benim için önemli... Bu süreç; sosyal, toplumsal belediyeciliği, yenilikçi bir tavırla çağdaş dünyaya daha uygun bir yaklaşımla gösterebileceğimiz projeleri gerçekleştirmek için bir fırsat olacak. Bu noktada umudum, inancım çok yüksek. Eğer bunu başarırsak o zaman Türkiye’de biraz daha farklı yollar açacağımızı düşünüyorum.

DOKTOR OLMAM ARTI SAĞLAYACAK

Siyasette doktorlar az. Doktorluk yapan bir isim olmanızın belediye başkanı olmanız halinde katkıları ne olacak?

 Ben  doktorluğumun 30. yılındayım. Bu geçmiş içerisinde her kesimden insanla iletişimimiz oldu. Doktorların böyle bir avantajı var. Bu iletişim avantajının karşılıklı bir güven sağlamada seçmenle benim aramda bir artı sağlayacağına inanıyorum. Doktorlar meslekleriyle yoğun uğraştığı için siyasetle çok uğraşamıyorlar. Hele ki mesleki kariyerleri iyi noktada olan doktorlar siyasete çok dahil olmak istemiyorlar. Ama ülkemizin bize ihtiyacı var mı sorusuna cevap vermek gerekirse ülkemizin, siyasette bana da doktorlara da ihtiyacı var. Bu yüzden meslektaşlarımı her zaman siyasete davet ettim.

ADAY ADAYLIĞI KARARI SON 6 AY İÇERİSİNDE OLUŞTU

Karşıyaka Belediye Başkan Aday Adayı olmak, ilçeye belediye başkanı olarak hizmet etmek isteme düşüncesi ne zaman nasıl oluştu?

Son 6 ay içerisinde böyle bir düşüncem oldu. Daha önce aklımdan geçmedi. Bunu bana bazı partili büyüklerim dillendirdiler. İlk söylendiğinde pek mümkün olmaz diye düşündüm, çok isteyeceğimden emin değildim, hem de çok talip olduğunu biliyordum. Kararsızlıklarla bu süreci yaşadım ama sonra şansımı deneyeceğim dedim. Ben de sonuçta bu partinin bir üyesiyim, 20 yıldır Karşıyaka’dayım, doğru şeyler yapabilirim dedim. Başvurduktan sonra da durgun bir dönem geçirdim ama sonra kendimle yüzleştim ve şunu söyledim; Ben eğer başvurduysam ve bu görevi istiyorsam  mücadele etmeliyim. Bu görevi aldıktan sonra da başarılı olmak için her şeyi yapmalıyım dedim. Sonrasında  aktif olarak hem parti içinde hem Karşıyaka’da hem genel merkezde, özellikle PM düzeyinde kendimi tanıtmak için çok çabaladım. Büyükşehir Adayımız Tunç Bey ile en başından beri bir iletişimim oldu. Sağ olsun, onun desteği çok yardımcı oldu, minnettar olduğum bir insan. Herşeyiyle inandığım, arkasında olduğum Karşıyaka için de İzmir için de doğru şeyler yapacağına inandığım bir insan, onunla beraber çalışacak olmak beni hem gururlandırıyor hem umutlandırıyor.

ŞEFFAF KAITLIMCI YÖNETİM ANLAYIŞI

Mart 2019’da belediye başkanı seçilmeniz halinde nasıl bir belediye başkanı profili sergileyeceksiniz?

Halka çok yakın, çok şeffaf, dürüst, yaptığı herşeyi hiçbir şekilde perde arkasından yapmadan, insanlara her şeyin hesabını verebilir bir belediye başkanı olacağım. Belediyemizin finansla durumumuzu aylık ya da haftalık rapor olarak web sitemizde yayınlayabilirim. Aldığımız kararlarda halkın katılımını istiyorum, bunu halk bilmez diyenlerden değilim. Demokrasiyi katılımcılığa inanıyorum. Zaten stratejimizi belirlerken bir hazırlık sürecimiz olacak ve bu süreçte grup kurup halkla toplantılar yapacağız. Meslek grupları, STK’larla, hizmet vermeyi hedeflediğimiz insanları bir araya getirerek bu süreci belirleyeceğiz.Bir çalıştay yapacağız, bir yol haritası çizeceğiz. Temelde; şeffaf, katılımcı bir belediye yönetimi anlayışıyla, ama aynı zamanda yenilikçi öğeleri olan, gençleri geleceğe dönük projeler konusunda örgütleyen ve onların çalışmalarını uygulayan, halkla iletişiminde tüm kanallarını sonuna kadar açmış bir belediye olacak. Halkın taleplerini, şikayetlerini, beklentilerini derhal değerlendirmeye sokan, olumlu ya da olumsuz sonuçlandıran, olumsuz olduğunda nedenini açıklayan, halkının sesine duyarlı ve saygılı olan bir belediye olacak.

AHMET PİRİŞTİNA GİBİ BİR BAŞKAN OLMAK İSTİYORUM

Doktorsunuz... Karşıyaka için bir reçete yazsanız ne yazarsınız...

Karşıyaka’nın her şeyden önce insanların belediyeyle daha yakın olma, iletişim içerisinde olma talebi var. Bunun için belediye bünyesinde halkla iletişimi sağlayan grubun güçlendirilmesi, iyi yapılanması gerekir. İnsanlar, belediye başkanını aralarında görmek istiyorlar, sadece binada oturan, insanları oradan yöneten biri olarak görmek istemiyorlar. Belediye başkanını, çarşıda, bisiklete binerken, pazarda, kahvede görmek istiyorlar. Bende böyle istiyorum, hep böyle bir belediye başkanının hayalini yaşadım. Özellikle ihmal edilmiş mahallelerde olan insanları anlayan, onlar için yürekten çalışan bir belediye başkanı görmek istiyorlar. Belediye başkanı sihirli değnekle her şeye dokunup bir anda her şeyi düzeltemez ama insanların çabaladığını görmek istiyorlar, haklılar...Bende bunu yapmak istiyorum. Bu konuda  örnek aldığım Ahmet Piriştina var. Onun tarzında bir belediye başkanı olmayı çok hayal ediyorum, çok istiyorum. İnşallah yapabilirim. Yapabileceğime de inanıyorum, endişem yok. Sorunlara baktığımızda; bazı bölgelerde alt yapı, yollar ve çöpler ile ilgili sorunlar var. Çöpler faklı bir sistemle toplanabilir. Bununla ilgili sistemde şuanda görev yapan arkadaşlarımızla birlikte çöp teknolojileriyle ilgili ulaşabildiğimiz insanlardan görüş alarak beraber bir sistem belirleyeceğiz. Sistemi değiştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sağlıksız çöp konteynırları  Karşıyaka’ya yakışmıyor. Ayrıca çağa uygun bir çöp toplama sistemi geliştirilecekse Karşıyaka’da olmalı...

YAMANLAR OLSUN MU DERSENİZ EVET DİYEMEM

Yamanlara yapılması düşünülen katı atık bertaraf tesisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Katı atık dönüşüm tesisini kesinlikle zorunlu bir ihtiyaç olarak görüyorum. Tüm çağdaş dünyada olduğu gibi Türkiye’de pek çok yerde olduğu gibi mutlaka bizde de olması gereken bir tesis. Bunun yapıldığı yer Yamanlar olsun mu derseniz  evet diyemem. Bu tesisin çevreyi olumsuz etkileyeceği konusunda da şüphem var. İncelenmesi lazım, teknik bilgiye ihtiyacımız var. Başka bir yerde yapılması muhtemelen daha doğru olacak.

STADIN BİR AN ÖNCE YAPILMASI GEREK

Uzun süredir stat tartışması var. Yalı’ya stat yapılacak. Sizin bakışınız nedir?

Yalı’da şuanda stat projesi yapılmış olan yer, eskiden Karşıyaka’nın tek tribünlü stadının olduğu bir yer. Karşıyaka spor kulübünün futbol takımının tarihte hatırlanan önemli maçlarının yapıladığı, manevi olarak hatırlanan özel bir yer. Yıkıldı, döküldü. Ne yapılsın derseniz stat yapılsın derim. Geçmişten gelen özellikleriyle, manevi anlamı nedeniyle orada sadece stat olmalı. Bu stadın planı projesi yapılırken oralarda olmayı, müdahele edebilecek durumda olmayı çok isterdim, daha butik, daha estetik görünümlü, çevreyle daha uyumlu bir proje olmasını isterdim ama bu aşama geçti. Şuanda projeyle ilgili hiçbir müdahale düşünmüyorum. Stadın bir an önce yapılması lazım. Gecikti, daha fazla beklememeli. Bu stadın projesi arazi olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredildi. Projeyi bakanlık yaptırdı, ihaleye çıkardılar bir müteahhit firma yapma konusunda yetki aldı, en son imar affından yararlanılarak son pürüz de giderildi. Yani bu proje için devam eden hiçbir hukuki engel ya da dava yok. Belediye başkanı olursam yapılmasına engel olmayacağız. Bir an önce yapılmasını istiyorum, hatta geciktirilmesinden endişe ediyorum. Çünkü  geciktirilmesi de siyasi bir hamle olabilir. Geçenlerde AKP’den aday olan arkadaşımızın açıklamasını okudum, sanki hala engeller çıkarılacakmış gibi söylemiş. Ne Büyükşehir ne Karşıyaka Belediyesi engel koymuyor. Bir engel yok, bir an önce başlaması  gerekir. Ben gerekirse taş taşıyarak katkıda bulunmaya hazırım, yeter ki bir an önce yapılsın. Karşıyakalı dostlarım, taraftarlarımız şunu bilmeli, emin olmalı; Bu konuda Karşıyaka Belediyesi ya da Büyükşehir Belediyesi engel çıkaran hiçbir tutum göstermiyor. Yapılmıyorsa sorumlusu biz değiliz, sorumlusu bakanlık ve yetkili firmalar... Bizden bir talepleri varsa dile getirsinler üzerimize düşeni yapalım.

19 ARALIK VE 25 HAZİRAN FESTİVALLERİ

Projelerinizin temel noktaları nelerdir?

Önce amacımız önemli... Karşıyaka’nın sahip olduğu kültürel, tarihi değerleri korumaya dayalı projeler olacak... Bunlar içerisinde mesela bir kent tarihi müzesi, mevcut tarihi binaların restorasyonu yapılarak  yeni tesisler olarak sunulması, Karşıyakalılık kültürünü, tüm insanlarını özellikle genç ve çocuklarını tanıtma projesi var. Bunların pek çok öğesi var. Mimari, eğitim, turistik, festival öğeleri var. 19 Aralık 1912 Dünya Karşıyakalılar  Günü’nü adı duyulan, her yerde ilgi çeken, Karşıyaka’ya,  Karşıyaka dışından da insanların ziyaret etmek isteyeceği özel bir güne çevireceğim. Karşıyaka o günü festivalle kutlayacak. 25 Haziran Atatürk’ün Karşıyaka’yı ziyaret ettiği gün... O günü sanki Atatürk Karşıyaka’ya geliyormuş gibi hazırlayarak özel bir güne çevirmek istiyorum.  İzmir’e Karşıyaka’ya nasıl baktığımı insanlara hissettirmek istiyorum. Ama bunu kuru seminerle değil, konserlerle, tiyatrolarla,  film gösterimleriyle, yabancı konuklarla göstermek istiyorum. Karşıyaka’lı kültürü üzerinden çalışmaktan bahsediyorum. Çarşı esnafımızı, küçük esnafımızı AVM’lerle mücadele edebilir hale getirmek için desteklemek istiyorum. Hafta sonu AVM’lere yığılan insanlar olmaktan çıkmalıyız. Çok güzel bir sahilimiz var ama otoparktan başlayan, umumi tuvaletlerin pahalı olmasından devam eden bir sürü sorunlar var. Bunları o bölgelerdeki çarşı esnafımızla, halkımızla bir araya gelerek bir plan çerçevesinde aşama aşama  değiştirmeliyiz. Daha estetik, havadar ortamlar olmalı. Orada konsept sokaklar oluşmalı.  İrili, ufaklı meydanlar, daha kaliteli restoranlarımız olmalı. Bunları; hayal gücümüzü kullanarak, insanların beklentilerini anlayıp, kimseyi incitmeden üzmeden ortak amaç etrafında birleştirerek uygulamalıyız. Karşıyaka’da turizm ile ilgili; zorunlu ziyaret edilecekmiş gibi görünecek önemli bir tesis, sembol ile buluşturmalıyız. Bunların hepsi tek başıma vereceğim kararlar değil. En başta belediye meclisi,  STK’lar, mahalle örgütlerimiz ile değerlendirerek yapacağız. Gün gelecek halk oylamaları ile karar vereceğiz. Gençlerle ilgili projelerimiz var, gençlerin eğlenmelerini, eğitim olanakların artmasını istiyorum. Evlerinde bilgisayar başına kapanıp yaptıkları faaliyetleri bizim belirlediğimiz mekanlarda hep beraber yapmalarını, sosyalleşmelerini istiyorum. Sporla ilgili projelerimiz var; herşeyden önce Karşıyaka’mızın profesyonel kulübünü besleyecek altyapı çalışmalarına ihtiyacımız var. Amatör kulüplerimizin ihtiyaçları var. Yazları, tatillerde devamlı spor okuluna gitmek isteyen çocuklar için kulüplerimiz tarafından spor okulları açılmasına ve bizim onlara altyapı desteği vermemize ihtiyaç var.

ÜYELERİN ADAYLARI SEÇMESİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİM

Belediye başkanı olmanız halinde CHP örgütüyle nasıl bir iletişim içinde olacaksınız?

Lafla değil gerçekten belediye başkanı olarak kendi örgütümün üyelerinin hepsine eşit mesafede olmayı düşünüyorum. Uzak olmayı değil ama içerisinde belli grupları destekleyen, belli gruplara hasımmış gibi davranan biri olmak istemiyorum. Bu nahoş baktığım, ayıpladığım bir tavır. Herhangi bir insan CHP’ye üye olduysa bizim yoldaşımızdır. Bizler Atatürk’ün kurduğu bir partide onun ilkelerini savunarak, onun çizgisinde giden insanlarız. Amacımız laik, çağdaş, insan haklarına saygılı, bilimsel ve sanatsal aktivitelere kapıları sonuna kadar açık, ülkeyi geleceğe taşıyan, ekonomide sosyal adaleti gözeten, üretimi önceleyen, yerelde kalkınma modelleri için kafa yoran, uluslararası konjonktürü takip eden yaratıcı fikirleri ortaya çıkarmaya çalışan insanlarız. Bu kadar ulvi amaçlarımız, önemli görevlerimiz varken, mahalle delegesi seçimleri, ilçe kongresi, il kongresi, kurultay süreçlerinde kendimizi ilkelerimizden feda edecek noktalara taşımayı reddediyorum. Her parti üyemizin inancı, düşüncesi önemlidir. Her partilimiz, özgür iradesi ile istediği insanı yönetici, delege seçmeli... O yüzden delege, kongre seçimlerinde müdahale etmeyi, belediyenin gücünü bir şeyi değiştirmek için kullanmayı düşünmüyorum. Buna hepimizin çok ihtiyacı var.  Bunu yaparsak gerçekten CHP’de bir şeyler değişecek, geleceğe güvenle bakabileceğiz. Bu konuda kafamın arkasında başka bir plan yok. Bir kez sadece bir kez mahalle seçimlerinde kimse anahtar liste çıkarmasın, çarşaf  listeyle seçime gidelim. Üyelerin tamamının özgür iradesiyle kimler seçiliyor görelim. Ama şu blok liste olayı, anahtar liste olayı hepimizi tüketiyor,  insanlara haksızlık duygusu veriyor, insanları partiden uzaklaştırıyor. Bu, partinin kendini zayıflatması demektir. Sende atamayla geldin diyenler oluyor. Ben atamayla geldim evet,  ama atama var diye ben aday olmayayım deseydim aday olmazdım ,olursam da samimiyetle anlattığım şeylerin yapılması için çalışan biri olmazdım. 5 sene sonra CHP’nin Karşıyaka Belediye Başkan Adayı, meclis üyeleri önseçimle seçilemiyorsa ya da ben bunun için hiçbir şey yapmamışsam benden hesap sorsunlar. Benim amaçlarımdan biri parti içi demokrasiyi sağlamak. Üyelerin, önseçimle adayı seçmesi için mücadele edeceğim, tek başıma yapabilir  miyim bilmiyorum ama çalışacağımı söylüyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir