GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak İlçe Başkanlığı tarafından, “Vatandaşın cebi yanmış, yandaşın cüzdanı taşmış’ başlığıyla bir basın açıklaması yapıldı.
CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu ekonomi üzerinden yaptığı konuşmasında iktidarı hedef alırken mevkidaşı AK Parti Konak İlçe Başkanı Mehmet Sait Başdaş’a ise bazı sorular yöneltti.
Gruşçu şunları söyledi:
18 yıllık saray hükümetinin vatandaşımızı getirmiş olduğu nokta çok vahim. Hepimiz görüyoruz ki yoksulluk ve darboğaz kaçınılmaz bir hal almıştır. Ülkemizi yönettiğini iddia edenler devletine, milletine ve bayrağına yalnızca zarar veriyor. Ülkemizi ve milli değerlerimizi üç pula peşkeş çektiler, tefecilerin elini vatandaşımızın cebine soktular, yandaşlara bol kaymaklı ihaleler servis ettiler. Peki ya vatandaşıma acıdan, çileden ve açlıktan başka ne verdiler?
Bizler adalete, toplumsal barışa ve demokratik bir Türkiye idealine inanan yurttaşlar olarak partisini temsil ettiği için AKP Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş’a soruyoruz: ‘#NereyeGittiBuParalar’?
Konak’ta yoksulluğa muhtaç ettiğiniz hemşehrilerimize AKP logolu erzak kolisi dağıtmaya utanmıyor musunuz Sayın AKP ilçe başkanı?
‘39 milyon vatandaşımız neden aç? Neden yoksul? Neden intihar ediyor? Neden ihtiyaç sahibi haline geldi?’ diye hiç sordunuz mu? Aynaya bakıp kendinizi sorguladınız mı Sayın AKP ilçe başkanı?
Sizin ayıbınızı yerden kaldırmaya çalışan Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin vatandaşıma dağıttığı yardım kolilerine el koyup engel olduğunuzda hiç vicdanınız sızlamadı mı Sayın AKP ilçe başkanı?
Yüzlerini kapatarak gece pazarlardan çürük meyve sebze toplayan, çöp konteynırlarından ekmek bulmaya çalışan vatandaşımın utancını görüp siz de utanıyor musunuz? Evinizde huzurla uyuyabiliyor musunuz Sayın AKP ilçe başkanı? Utanması gereken vatandaşım değil, sizlersiniz!
İlçe başkanlığınızda makamınıza gelip açım, yoksulum, işsizim, iş bulamıyorum, aileme bakamıyorum, kiramı, faturalarımı ödeyemiyorum diyen vatandaşımla yüzleşince hiç mi vicdanınız sızlamıyor Sayın AKP ilçe başkanı?
Rekabet kurallarına aykırı olmasına rağmen beşli çete dediğimiz beş şirkete arka arkaya verdiğiniz ihalelerin bedeli 204 milyar dolar. Yani bugüne kadar 1 trilyon 600 milyar liralık ihaleler verdiniz. Ancak destek diye açıkladığınız komik rakamlar sonucunda açlıkla ve yoksullukla boğuşan esnafımın, emeklimin, işçimin yüzüne nasıl bakıyorsunuz Sayın AKP ilçe başkanı? Geçim sıkıntısından evine ekmek götüremeyen, kepenk indiren esnafımın, vatandaşımın yüzüne bakarken utanıyor musunuz Sayın AKP ilçe başkanı?
Ecdadımızın emaneti İstanbul’a ihanet hançerini saplayan, kupon arazileri yandaşlarına peşkeş çeken, Fatih Sultan Mehmet’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün kılıç hakkıyla aldığı toprakları, Katar Emiri'nin annesine tarla olarak satıp, sonra bakanlık kararıyla ticari arsaya çevirerek milyonlarca dolar kazandırmaya kalkan sonra da utanmadan 'İstanbul’a ihanet ettik' diyenler sizler değil miydiniz?
‘Yerliyiz, milliyiz’ diyorsunuz. Milli değerlerimizi bir grup tefeciye satarken, milli paramız Türk Lirasını üçüncü dünya ülkelerinin paraları karşısında dahi küçük düşürürken hiç utanmadınız mı Sayın AKP İlçe Başkanı?
Ülkenin mali tablosunu beşli çeteye emanet edenler her geçen gün faiz lobisinin ekmeğine yağ sürmeye devam etmektedirler.
Son 8 ayda bu memleketin, 83 milyon vatandaşımın hakkı olan 728 milyar doları Londra'daki bir avuç tefeciye ödediniz mi, ödemediniz mi?
Düşük ve orta gelirli 120 ülke arasında Türkiye’yi 2019 yılı sonunda 440,9 milyar dolar ile en çok dış borcu olan altıncı ülke haline getirdiniz mi, getirmediniz mi?
Devletin şirketlerini arpalığa dönüştürüp bu şirketlerden yandaşlarınıza iki maaş, üç maaş, dört maaş veriyor musunuz, vermiyor musunuz?
Eline iş ve aş yazarak güpegündüz sokak ortasında intihar eden Samsunlu vatandaşımızın hakkını yediğinizi, düşünüyor musunuz yoksa gözünüze rahat uyku giriyor mu?
Sarayda ejder meyveli smoothielerinizi yudumlarken halkı açlığa mahkum ettiniz. Halktan uzak, toplumu tanımayan, kanayan yaralara merhem olmayan bir yönetim yarattınız. 18 yıldır kesintisiz olarak vatandaşın cebinden topladığınız paralarla kendinize saraylar, köşkler, yazlıklar inşa ettiniz. Asgari ücretle çalışan vatandaşımın bir aylık alın terini sarayda bir dakikada yiyenlerden hesap sordunuz mu?
Yandaş firmaların milyonluk borçlarını silerken Kübra bebek açlıktan yaşamını yitirdi.
Somali’nin IMF borcu ödenirken, Tunus’a 40 milyar TL hibe ederken atanamayan genç öğretmen Mikail Cengiz çalıştığı inşaattan düşerek yaşamını yitirdi.
Bu ülkede bir baba oğluna pantolon alamadığı için kendini astı.
Meydanlarda işsizler kendilerini yaktı. Bunca insanımızın vebalini taşıdığınızı düşünüyor musunuz, yoksa vicdanınız hala rahat mı?
Ziraat Bankası’nın web sitesinde 878’i tarla, bağ bahçe, ahır 1926 taşınmaz mal icradan satılık. Traktörüne el konulan çiftçim size soruyor Sayın AKP ilçe başkanı: Anayasa’da belirtilen ve her yıl çiftçimizin hakkı olan teşvik ve destekler neden verilmiyor da, çiftçilerimizin mallarına el konuluyor? Ziraat Bankası vergi cennetindeki Türk şirketine 1,6 milyar dolar kredi verirken neden çiftçime destek olunmuyor, üretemiyor, açlık, sefalet ve yoksulluk çekiyor Sayın AKP ilçe başkanı?
Yandaşa gelince ballı kaymaklı ihaleler, vergi muafiyetleri, yap, işlet, devret; kendilerine gelince ye, iç, israf et, vatandaşa gelince nankörlük etme şükret! Peki hiç vatandaşıma gitmeyen kaynaklarımız için ‘#NereyeGittiBuParalar’ diye sordunuz mu Sayın AKP ilçe başkanı?
Milli Piyango’nun 75 milyon liralık yılbaşı ikramiyesini Varlık Fonuna aktardınız. Peki Varlık Fonundan vatandaşa gitmediğine göre nereye gitti bu paralar?
Londra’daki tefecilere teslim olanlar vatandaşın derdine sırt çevirenlerdir. Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolar rezerv vatandaşın cebine girmediyse nereye gitti bu paralar?
İktidara geldiğinizden bu yana Deprem Vergisi adı altında vatandaşımdan 35 milyar dolar para topladınız. Ancak hiçbir afette bu paraları vatandaşıma harcadığınızı görmedik. Nereye gitti bu paralar?
18 yılda 102 milyar dolar dış borç aldınız. Aldığınız bu borçlar esnafıma, işçime, emeklime, çiftçime gitmediyse, tableti olmadığı için EBA’ya giremeyen öğrencime gitmediyse nereye gitti bu paralar?
Bizler hakkını alamayan emeklimiz için, gece gündüz çalışan çiftçimiz için, kışın soğukta yazın sıcakta ekmek parası kazanacağım diye mücadele eden esnafımız için, emeği gasp edilen sağlık çalışanlarımız için soruyoruz. Geride bıraktığımız 18 yıl içinde yoksullaşan 30 milyon insanımız, açlığa mahkum edilen 17 milyon yurttaşımız için soruyoruz. Sormaya devam edeceğiz.
Vatandaşımın vicdanı olarak bu soruları size soruyoruz Sayın AKP ilçe başkanı. Bu sorulara cevap verecek yüreğiniz, yeterli bilginiz veya liyakatiniz yoksa İl Başkanınızdan, kendisi de cevap veremiyorsa Genel Başkanınızdan bu soruların yanıtlarını bekliyoruz.
Bugün esnafımıza giden biziz, onların halini gören biziz, vatandaşı dinleyen ve derman olmaya çalışan biziz. Sokaklarda olanlar yine bizleriz. Ya sizler neredesiniz? Sırça köşklerinizden ne zaman çıkmayı düşünüyorsunuz?
Görüyoruz ki vatandaşın cebi yanmış yandaşın cüzdanı taşmış. Bu düzen böyle gitmeyecek. İlk seçimlerde aziz milletimiz sandıkta en güzel cevabı verecektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yalnızca bize oy verenlerin değil 83 milyonun derdine derman olmaya geleceğiz. Buradan bilhassa AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum: Biliyoruz, gidişattan siz de memnun değilsiniz. Bu iktidar size de güven vermiyor. Gelin, tefeciler için çalışan bu iktidara gereken cevabı sandıkta hep birlikte verelim.
Türkiye çok güçlü bir devlettir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak güçlü devletimizin kaynaklarını 83 milyon insanımıza adaletle dağıtmaya söz veriyoruz.
Türkiye’yi dışa bağımlı bir ülke konumuna getiren, üretmek yerine ekonomik değerlerini haraç mezat satan bu iktidarın bütün sattıklarını, milli değerlerimizi ve geleceğimizi birer birer geri alacağız. Söz veriyoruz. Biz tefeciler için değil halk için çalışacağız. Söz veriyoruz. Devletimize, milletimize, bayrağımıza zarar veren, yerli ve milli olmayan bu iktidarı tarihin tozlu raflarına kaldıracağız. Söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadroları bunu yapmaya muktedirdir, yeterlidir. Aydınlık yarınlar yakındır.
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.