İzmir'de sosyal medya paylaşımları üzerinden devam eden siyasi krizlerin yankıları sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cephesinde önemli bir zirve gerçekleşti.
CHP İzmir Milletvekilleri gündemle ilgili olarak, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in başkanlığında toplandı.
Milletvekilleri Atilla Sertel, Özcan Purçu, Tacettin Bayır, Murat Bakan, Sevda Erdan Kılıç, Mahir Polat ve Ednan Arslan CHP İzmir İl Başkanlığına gelerek toplantıya katılırken, Kamil Okyay Sındır, Kani Beko ve Bedri Serter de toplantıya video konferans yöntemiyle katıldılar. Toplantı da CHP il sekreteri Fulya Alçay ve il başkan yardımcıları Özkan Tice ile Şener Akdemir’de hazır bulundu.
Toplantıda sosyal medya üzerinden tabiri caizse cadı avcılığı yapılarak partilerine ve partililerine karşı yapılan saldırı ve kumpas kurma çabalarını milletvekilleri ile birlikte görüştüklerini ifade eden CHP İl Başkanı Deniz Yücel, “Camilerimize, insanlarımızın inançlarına ve dini değerlerine yapılan her yanlışın gerek kurumsal olarak, gerek de bireysel olarak karşısındayız. Ancak bu saldırıları partimize mal etmeye çalışan siyaset cambazlarına da izin vermeyiz” dedi.
MERMİLERİ, ÖLÜM LİSTELERİNİ PAYLAŞANLAR TUTUKLANMAZKEN…
Yücel, toplantıya ilişkin şu açıklamaları yaptı:
İzmir’de bazı camilerin ses sistemine dışarıdan yapılan müdahale ile korsan müzik yayını yapılmasını müteakip partimize ve partililerimize sistemli bir saldırı başlamıştır. Geçmişte il başkan yardımcılığı görevini yürüten Banu Özdemir’in camide korsan müzik yayınını tepkisel olarak sosyal medyadan paylaşması ve İzmir müftülüğünü göreve davet etmesi sonrasında, önce gözaltına alınması ardından tutuklanmasıyla başlayan süreç, partililerimizin sosyal medya hesaplarının didiklenmesi ve soruşturmalar açılmasıyla devam etmektedir. Genel Başkanımıza öldürmekle tehdit edercesine kavanozlarda mermi resimleri paylaşanlar, televizyon ekranlarında elinde 50 kişilik ölüm listesi olduğunu söyleyenler, genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta linç girişiminde bulunanlar tutuklanmazken, camilerimize yapılan saldırıyı sosyal medyadan tepkisel olarak paylaşan bir arkadaşımızın tutuklanması vicdanları yaralamış, adalet duygusunu rencide etmiştir. Tüm bunlar yaşanırken, olayın üzerinden 1 haftadan fazla süre geçmesine rağmen, provokasyonun failleri yakalanmamış, soruşturma hakkında kamuoyunu rahatlatacak ve tatmin edecek bir aşa kat edilmemiştir. Bu olayın faillerinin hala bulunmaması hakkında kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayanlar, yaşanan bu provokasyonun CHP ile anılması içinse insanüstü bir gayret sarf etmektedirler. Camiler kutsalımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi, bir yandan ülkemizde toplumsal huzurun ve barışın tesis edilmesi için, diğer yandan da inanç ve ibadet özgürlüğünün teminatı olan laiklik ilkesinin toplumun tüm kesimlerinde fikren ve ruhen hayata geçmesi için mücadele eden bir siyasi partidir. Camilerimiz ve insanlarımızın inançlarına ve dini değerlerine yapılan her yanlışın gerek kurumsal olarak, gerek de bireysel olarak karşısındayız. Cumhuriyet Halk Partisi hukukun üstünlüğünü savunan bir siyasi parti olup küfür ve hakaret dilini asla tasvip etmeyiz ve normalleştirmeyiz. Ancak trol ordusuyla, algı yönetimiyle yargının manipüle edilmesine, partililerimizin hedef gösterilmesine, adeta sosyal medya kazıcılığı ve cadı avcılığı yapılarak topluma kin, nefret ve düşmanlık tohumları ekmeye çalışanlara da geçit vermeyeceğiz.
CHP’YE VE CAMİLERE SALDIRILAR GÜNDEM DEĞİŞSİN DİYE!
Cumhuriyet Halk Partisine sosyal medya kullanılarak ve yıllar önce yapılan paylaşımlar didiklenerek gerçekleştirilen saldırıların temelinde, Türkiye’deki ekonomik krizin ve iktidarın özellikle pandemi sürecindeki beceriksiz yönetim anlayışının unutturulması çabası olduğunu söyleyen Deniz Yücel “Geçtiğimiz hafta camilerimiz üzerinden yaşanan bu provokatif eylemin failleri yakalanmamış ve yargı önüne çıkarılmamış iken partimize yapılan haksız saldırıların temelinde gündem değiştirme çabası vardır. Bugün ülkemizde milyonlarca işsiz, yoksulluk ve hatta açlık sınırının altında yaşam savaşı veren milyonlarca vatandaşımız, ekonomik krizin ağır etkileri altında yaşama tutunma savaşı veriyor. Covid-19 salgınının yarattığı tahribatla bu vatandaşlarımıza yüz binlercesi eklenmiş, yüz binlerce fabrika işçisi, esnaf, günübirlik ve düzensiz işlerde çalışan vatandaşımız işsiz ve aşsız kalmıştır. Maalesef ki, yoksulluğu çözmek yerine, yoksulluğu yöneterek kendi siyasi iktidarını devam ettirme derdinde olan bir anlayış ülkemizi yönetmektedir. Tüm Türkiye, iktidarın her sıkıştığında gündem değiştirmek için CHP’ye saldırdığını, asılsız gündem dışı söylemlerle ve algı operasyonları üzerinden halkımızı yanıltma ve yönlendirme çabası içerisine girdiğini bilmektedir” dedi.
MİLLETVEKİLLERİMİZLE HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ
İzmir’in barışın ve hoşgörünün kenti olduğunu belirten Yücel, “İzmir’in siyasi duruşu, İzmir’in Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokrasiye bağlılığı birilerini rahatsız etmiştir. Ve bu yüzden bu provokatif eylem için özellikle İzmir seçilmiştir. Bu provokatif eylemin Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in seçim kampanyasında kullandığı şarkı seçilerek İzmir’de işleme sokulması kumpasın ve tezgahın ne kadar alçakça olduğunu göstermektedir. Kumpas kurarak, tezgah hazırlayarak, provoke ederek, korkutarak, yıldırarak, sindirerek gözdağı vermek, korku dağları yaratmak ve korku imparatorluğu kurmak isteyenler bilsin ki korkmayacağız, yılmayacağız, sinmeyeceğiz. Milletvekillerimizle birlikte partimize ve partililerimize yapılan tüm saldırıların takipçisi olacağız. Yine adli makamlara intikal eden konularla ilgili de hukuki sürecin takipçisiyiz. Tüm bu konuları milletvekillerimiz, il başkanlığımız bünyesinde oluşturduğumuz hukuk komisyonumuz ve il yönetim kurulumuzla takip edeceğiz. Süreç hakkında da kamuoyuna gereken bilgilendirmeler yine il başkanlığımız tarafından yapılacaktır” dedi.
Milletvekilleri toplantısı öncesinde aynı gündemle toplanan CHP İl Yönetim Kurulu’nda da konunun görüşüldüğünü ve bugün (29 Mayıs Cuma) CHP İlçe Başkanları toplantısında da aynı konunun ayrıntılarıyla görüşüleceğini ifade eden Yücel, il yönetim kurulunun konuyu her yönüyle incelediğini ve gereken açıklamaların incelemelerin tamamlanmasının ardından yapılacağını ifade etti.
Sayfa başına git