CHP'de ihracı istenen eski başkan: Makamları siyasi hesaplaşma aracı olarak görenler...
Buca İlçe eski Başkanı Akdağ, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmesi sonrasında, "Görev aldıkları makamları siyasi hesaplaşma aracı olarak görenler bilmelidir ki, şahıslar geçici Cumhuriyet Halk Partisi kalıcıdır, aslolan Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal yapısıdır. Kasım Akdağ olarak ait olduğum yer de örgütümün vicdanıdır" dedi.
Mehmet İŞLER/ GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Buca İlçe eski Başkanı Kasım Akdağ, kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilmesinin ardından yazılı bir açıklama yaptı. Eski Başkan Akdağ'ın görevi Hacer Taş’a devretmesinin ardından ilçe başkanlığının banka hesabıyla ilgili habersiz yapıldığı öne sürülen bazı işlemler için disiplin süreci başlatılmıştı.
Gelinen aşamada il yönetim kurulu toplantısında kendisi için alınan karar hakkında düşüncelerini aktaran
Akdağ şunları söyledi:
Basına ve kamuoyuna,
01.06.2021 tarihinde toplanan il yönetim kurulunun almış olduğu karara binaen, tedbirli kesin ihraç istemiyle il disiplin kuruluna sevk edildiğimi basın kuruluşlarından öğrendim.
Bu karar, tarafımı siyaseten itibarsız hale getirmek adına basında ve parti kulislerinde başlatılan linç girişiminin adımlarından biridir. Dolayısıyla ilgili kararın parti içi hesaplaşma maksadıyla alındığı izahtan varestedir.
Zira, basından ve tarafıma gelen telefonlardan öğrendiğim sevk gerekçelerinin muhatabı olmadığım partimizin tüzüğü ve disiplin yönetmelikleri açısından da sabittir.
Şöyle ki;
Basına sızdırılan haberlerden ve ilgililerden öğrendiğim kadarıyla, ilçe başkanlığım döneminde partiye ait defter ve belgeler tutulurken mali açıdan birtakım eksiklikler olduğu iddia edilmekte olup, buna ek olarak görev sürem nihayete erdikten sonra ilçe başkanlığına ait bankamatik kartıyla birbirini takip eden aylarda paralar çekildiği tespit edilmiştir.
İlk olarak, söz konusu kartın kimin uhdesinde olduğunun ve gerçekleşen işlemlerinin kim tarafından yapıldığının tespiti 21. Yüzyıl şartlarında oldukça basitken, buna yönelik bir araştırma yapılmayıp şahsımı bu çirkin iftirayla suçlamanın son dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz hukuk ve adalet kavramlarıyla bağdaşır hiçbir tarafı bulunmamaktadır.
Bunun dışında, su götürmez bir başka gerçek ise, partiye ait defter ve belgelerde mali yönden tespit edilen birtakım eksikliklerin sorumlusunun ilçe ve il saymanı olduğudur. Bununla ilgili olarak;
İl ve İlçe Yönetim Kurullarınının Çalışma ve Yazışma Yönetmeliği
SAYMAN ÜYE MADDE 13/2
Parti adına elde edilen gelirlerin alındığı ve yapılan giderlerin ne gibi işlere ve yerlere harcandığı, ilgili defterlere belgeleri de belirtilerek sayman üye tarafından geçirilir. İl sayman üyesi, ilçelerin sayman üyelerinin çalışmalarını izler, denetler ve gereken uyarıları yapar. Partiye yeterli ve düzenli gelir sağlanmasına çalışır.
Bu hususta ilçe saymanını denetleme yetkisi hiyerarşik olarak il saymanına verilmiş olup, bu konuda ilçe başkanına mali denetim yönünden bir sorumluluk yüklenmemiştir. İlgili diğer yönetmelikler de bu maddeyi destekler birçok öğe içermektedir.
Parti tüzük ve yönetmelikleri oldukça sarih olup, ilgili kurullarca detaylı incelenip parti içi bir hukuk garabetine bodoslama gidilmesinden imtina edilmesi hem adaleten hem de vicdanen önem arz etmektedir.
Değerli kamuoyu,
Bugüne kadar defaatle basında çıkan, parti kulislerinde konuşulan spekülatif ve şahsımı tahkir edici haberlere cevap vermeme sebebimin milyonların gözbebeği olan partimizi tartışmaya açmamak olduğunu ısrarla belirtmeme rağmen, görev aldıkları makamları siyasi hesaplaşma aracı olarak görenler bilmelidir ki, şahıslar geçici Cumhuriyet Halk Partisi kalıcıdır, aslolan Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal yapısıdır. Kasım Akdağ olarak ait olduğum yer de örgütümün vicdanıdır.
Saygılarımla.