Birkaç gündür, 6 yıldır ilçe başkanlığını onurla sürdürdüğüm ancak sağlık problemlerim sebebiyle artık sürdüremeyeceğime karar verdiğim, CHP Kınık ilçe başkanlığı görevimden istifa etmem üzerinden süren mesnetsiz ve gerçek dışı tartışmaların, artık çığırından çıkması üzerine bu açıklamayı yapmam zaruri hale gelmiştir.
Üzülerek takip ettiğim ve sebebini bir türlü anlayamadığım şekilde, bazı basın yayın organlarında ısrarla ve art niyetli bir tutumla sürdürülen ve CHP’yi hedef alan tartışmalara son vermek için, gerçekleri bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak isterim.
Sağlığımı ve ailemi düşünerek aldığım CHP Kınık İlçe Başkanlığı görevinden istifa kararım ile ilgili olarak, bir takım çevreler çarpıtma ve hiç yaşanmamış olayları, hiç sarf edilmemiş sözleri inatla gündeme taşıma derdinde.
Ben yıllardır onurla, gururla CHP Kınık İlçe Başkanlığı görevimi yerine getirdim. Bu uğurda elimden geleni partim, örgütüm ve ilçem için yapmaya çalıştım. Elbette hiçbir görev sonsuza kadar sürmez. Gelinen noktada tamamen kendi kararımla görevimden istifa ettim. İstifa kararımı ilk önce il başkanım Sayın Deniz Yücel ile paylaşmak için kendisinden randevu aldım ve il başkanlığına giderek kendisiyle kararımı paylaştım. Sayın il başkanımız da üzüldüğünü ifade ederek, şahsımın tecrübelerine her zaman ihtiyaçları olduğunu söyledi ve yıllardır verdiğim emekler için teşekkür etti.
Bu kararımın ardından başlayan mesnetsiz ve hayal ürünü tartışmaların partimi, partimin ilkelerini, il yönetimimizi, il başkanımızı, ilçe yönetimimizi ve yıllarca ilçe başkanı olarak verdiğim emekleri, haksız ve art niyetli bir şekilde hedef almasını kabul etmem mümkün değildir.
İstifa şahsi bir karardır. Beni tanıyan herkes seçimle geldiğim görevden, baskı ile istifa etmeyeceğimi çok iyi bilmektedir. Bir takım haberlere konu olan baskıyla istifa etmek zorunda kaldığım haberleri bu nedenle tamamen gerçek dışıdır. Ayrıca ben, Sayın Deniz Yücel’i il başkanlığı seçildiği her iki kongrede de açıkça desteklemiş ve seçilmesi için çalışmış bir partiliyim. Sırf bu gönüldaşlık ve yoldaşlık ilişkimiz bile istifa için baskı altında olduğum yalanlarını boşa çıkarmaya yeter.
Yine, bazı basın yayın organlarında yer alan, Sayın il başkanım Deniz Yücel ile aramızda geçtiği iddia edilen ve korkunç bir iftiradan ibaret olan “Mezhepçilik” üzerinden yaptığımız sözde konuşma da tamamen hayal ürünü, acımasızca ve alçakça atılmış bir iftiradır. Kınık’ta, İzmir’de ve Türkiye’de mezhep, din ve etnik köken üzerinden siyaset yapmayacak, hiç kimseyi ayrıştırmayacak bir anlayışa sahip olduğumuzu tüm Kınık ve İzmir halkı çok iyi bilmektedir. Onun içindir ki, kişilerin inançları ve mezhepleri üzerinden böylesine asılsız söylemlerin yapıldığının iddia edilmesi, kabul edilemez ve bu iftiranın çamuru iftirayı atanların üstüne yapışır kalır.
Son olarak bir kez daha belirtiyorum ki ben sadece ilçe başkanlığı görevimden ayrıldım. Bundan sonra da hayatım boyunca ve sağlığım el verdiğince, CHP ilçe ve il başkanlığımızın emrinde çalışmaya ve partimin iktidara gelmesi, ülkemizin bölen, ayrıştıran, yoksullaştıran günümüz iktidarından kurtulması için çalışmaya devam edeceğim. CHP Kınık’ta ilçe yönetimi, yeni ilçe başkanı ve onlara tam destek veren il yönetimi ile birlikte çok büyük başarılara imza atacak ve bizlere iftira atarak yolumuzdan döndürmeye çalışacaklarını sananlara pabuç bırakmayacağız.