İzmir’de Baro Başkanlığı görevini yürütürken 24 Haziran milletvekilliği seçimleri öncesi istifa ederek CHP’den milletvekili aday adayı olan Aydın Özcan, çarpıcı bir iddiada bulundu. Listeler açıklanmadan önce, aday listesinde olduğunu ancak son anda o listeden çıkarıldığını ileri süren Aydın Özcan, "Ben listeler açıklanmadan bir gün öncesine kadar listedeydim. Ankara’da çok tebrik mesajı aldım. Cumartesi akşamına kadar listedeydim. Bize gelen bilgiler bu yöndeydi. Pazar günü listeden çıkarıldım. Benim verdiğim dosya incelendi. Adaylık sürecinde Ankara'ya gittiğimde sürekli ‘Onurumuzsun’ denilerek karşılandım ve listeye alındığımı da biliyorum. Bunu bana çok güvenilir kişiler söyledi. Siyaset bu, son dakika değişebiliyor" diye konuştu.
Siyasette kimseyle kavga etme anlayışının olmadığını ifade eden Aydın Özcan, 2011 seçimlerinde de 7’nci sıradan aday gösterildiğini ve 670 oyla milletvekilliğini kaybettiğini hatırlattı. Özcan, "Kaybetmemin sebepleri herkesin malumu olmasına rağmen çıkıp kimseye bir şey söylemedim. Partimin zarar görmemesi adına, bugüne kadar hep sustum ve susmaya devam edeceğim" diye konuştu. Ancak son dakika milletvekili adayı gösterilmemesinin kendisini üzdüğünü belirten Özcan, asıl meselenin ise partinin dar kalıplar içerisinde kalması olduğunu ve bunun kendisini daha çok üzdüğünü ifade etti.
'TÜRKİYE’DE BİRİNCİ SIRADAN KONMAM GEREKİRDİ'
Baro Başkanlığı ile dernek yönetiminde görev aldığı dönemde Yunanistan, Bulgaristan baroları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Parlamentosu düzeyinde, Hollanda ve Almanya’da, İran Tarhan Barosu ile yaptıkları çalışmaları içeren bir dosyayı genel merkeze sunduğunu açıklayan Aydın Özcan, adaylık dosyasının tarafsız birileri tarafından değerlendirilmesi halinde İzmir’de değil Türkiye’de birinci sıradan aday gösterileceğine inandığını belirtti. Özcan, şunları söyledi:
"İddiam şu: Tarafsız birisine verelim, bütün adayların dosyalarını incelesin. İzmir’de değil Türkiye’de birinci sıraya konmam gerektiğine inanıyorum. Bu kadar kendimden eminim. Nasıl liste dışı kaldığımı bilenler biliyor, ben de az çok biliyorum. Ama bunun partiye zarar vermemesi adına susuyorum. Bu susma şu değildir: Aydın Özcan’ın ensesine bir tokat vuralım, ağzındaki lokmayı alalım değil. Bu parti disiplini açısından, partiye zarar verilmemek için susuyoruz. Ama partide şuan dar kadro anlayışı var. Bu partiye zarar verir. Partinin geniş düşünmesi, geniş kitleleri kucaklaması lazım. Aydın Özcan sadece İzmir’de oy demek değildir. Aydın Özcan yurt dışında 3 milyon oy var demektir. 3 milyon oydan da partiye getirisi olacak kişiliktir. Aday adaylık döneminde İngiltere’de yayın yapan Türk basınında bile benim haberlerim çıktı. Başka burada haberi yapılan bir aday bilmiyorum. Aydın Özcansadece İzmir'e hitap etmiyor."
'PARTİ YANLIŞ YAPTI'
Ülkede sadece Batı Trakya kökenli 1 milyon nüfusun olduğunu, göçmen nüfusunun da hesaba katılması halinde bu sayının 20 milyona çıktığını söyleyen Aydın Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer kitle partisi olacaksanız, kitleleri kucaklayan adaylarla yola çıkmanız gerekir. Bu anlamda parti yanlış yaptı. Özeleştiriler yapıldı ama önemli olan seçim öncesinde bunu düşünüp ona göre politikalar ortaya konulmasıydı. Ben kişisel çıkarlarımı hiçbir zaman düşünmedim. Barodan istifa ederek Türk halkına hizmet etmek anlayışı ile siyasete tekrar döndüm. Baro Başkanı olmadan önce CHP’de çok ziyaretlerim oldu. 4 yıl gibi bir süre siyasete ara verdim. 4 yıl aradan sonra partide gördüğümde gerek yerelde gerekse genel merkezde, partinin iletişim kanallarının tıkandığını gördüm. İletişim kanallarının açık olmadığını gördüm, gözlemledim. Bu da beni üzüyor. Adaylık sürecinde partinin yurt dışında yapabileceği etkinlikleri dile getirdiğimde çok karşılık bulmadım. İzmir’de benim 1 ay önce önerdiğim dışa açılım yönündeki görüşmelerim neticesiz kalmıştı ama bayramda yurt dışındaydım. Benim önerimin İzmir’de Başbakan Binali Yıldırım tarafından uygulandığını gördüm. Projem yurt dışındaki Türklere yönelikti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bulgaristan’da başbakan, cumhurbaşkanı düzeyinde görüşme yapmasını önermiştim ve hatta görüştürecek kişileri de ayarladık. Ama çok ciddiye alınmadı. Daha sonra Bulgaristan Başbakanının İzmir’de açılışlar yaptığını gördüm."
Partinin dar, ekipçi anlayıştan vazgeçmesi gerektiğini öne süren Aydın Özcan, "Bunu ben aday gösterilmedim veya küskünüm diye söylemiyorum. Partinin ileride kitleleri kucaklaması, oyunu yükseltmesi, daha çok milletvekili ile temsil edilmesi, gerçekten partinin iktidar alternatifi olduğunu göstermesi açısından bunları söylüyorum. Şuan ülkede dolar 5 lira, euro 6 lira oldu. Soğanın kilosu 7 lira. Biz yine iktidar alternatifi olamıyorsak şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz lazım. Bunun da yolu gerçekten kitlelere hitap edecek, sadece İzmir’de değil tüm Türkiye’de adayların bulunması, politikalar üretilmesi, partinin iletişim kanallarını açık olması gerekiyor. 2014 öncesine göre parti, daha kapalı" dedib
BARO BAŞKANLIĞI’NA ADAY OLMAYACAK
Aydın Özcan, ekim ayında yapılacak olan İzmir Barosu Başkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını da açıkladı. Özcan, “Çok güçlü olduğum bir dönem olmasına rağmen, herkesin hatta rakip gruplardan bile ‘Tekrar aday ol seni destekleyeceğiz’ denmesine rağmen ben bu dönem aday olmayı istemiyorum. İzmir Barosu’nda bir gelenek oluştu. 2 dönem kuralı var. Ben bu kuralı aşmak istemedim. Eğer aday olsam çok rahatlıkla seçimi alabilecek durumdayım. Koltuklara yapışmamak gerekiyor. Eğer insan kendine güveniyorsa, gücünü koltuklardan değil kişisel ilişkilerinden, yatığı icraatlardan, fikrileri ve düşüncelerini elde eder diye düşünüyorum. Baro defterini kapattım. Meslektaşlarım için çok güzel hizmetler yaptık. Baro aracılığı ile İzmir halkına hizmet ettiğimizi düşünüyorum. Artık hedefim Baroda değil siyasette halka hizmet etmek. Siyaseti tek başınıza da yapamıyorsunuz. Hele bu sistemde. Son güne kadar aday listesindesin ama son gün bu listeden çıkarılabiliyorsun. Ama ben Aydın Özcan olarak hiçbir zaman yılmadım. 2011’de de çok az bir oyla seçilmediğimde moralim bozuldu ama hedeflerin değişmemişti. Meslek anlamında baroya yönelmiştim. Siyasete devam edeceğim. Halkta karşılığı olan bir kişiyim. Şuan istifa eden biri olmama rağmen adliyede selam vermekten dolayı duruşmalarıma geç kalıyorum" diye konuştu.
BELEDİYE BAKAN ADAYLIĞINA YEŞİL IŞIK YAKTI
Aydın Özcan, "Belediye başkan aday adaylığı düşünüyor musunuz" sorusuna yanıtı zamanı vereceğini belirterek, şöyle dedi:
"Bunu zaman gösterir. Şimdi bir şey söylemek anlamsız. Tabandan bir çok kişi beni ziyarete geliyor. ‘Seni şurada görmek istiyoruz’ diyorlar. Bunu değerlendirecek olan partimizin yetkili organlarıdır. Ben şuan inanıyorum, aday olduğum takdirde İzmir halkında büyük bir karşılığım olacak. Belediye başkanlığı veya milletvekilliği fark etmez. İzmir’de de Yunanistan’da da, Bulgaristan’da da ‘Neden aday olmadın, sana yanlış yapıldı’ diyorlar. Aday olmamama rağmen benimle ilgili olumlu görüşlerin olduğunu gördüm. Sosyal medyamda tanımadığım kişiler ‘Sana yapılanı affetmeyiz, partiye oy vermeyiz’ diye mesaj atıyor. Ben de ‘Siyasette olur böyle şeyler’ diyerek onları yatıştırmaya çalıştım. Siyaset uzun soluklu bir olay, ben de daha gencim. İzmir halkı bizi tanıyor. İzmir halkına az da olsa hizmet ettiğimize inanıyorum. İmkan verilirse siyasette halka hizmet etmek istiyorum. Siyaseti dürüst bir şekilde yapmayı hedefliyorum. Partinin vereceği görevlere hazır olduğumu ifade etmek istiyorum." (DHA)