Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2018 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
"Bakanlığımız 2018 yılı bütçesi, bağlı ve ilgili kuruluşlar dahil 3 milyar 997 milyona çıkmıştır. Bir miktar nominal olarak artmakla birlikte maalesef bütçedeki payı bakımından düşmüştür." diyen Kurtulmuş, devlet tiyatrolarının faaliyetlerine ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Tiyatromuz geniş kitlelere ulaşıyor. 216 özel tiyatroya geçen sezonda 5 milyon lira destek sağlandı. Devlet Tiyatrolarımız 68 sahnede milletimizle buluşuyor. Şimdiye kadar 77'si çeviri olmak üzere 150 oyun sahnelendi. Şimdiye kadar tiyatro sezonunda 5 bin 941 temsil, yaklaşık bir milyon 750 bin seyirci ile buluşmuş ki bu fevkalade önemli bir rakam."
Sinema sektöründe gözle görülür bir artış olduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş, 1990-2002 yıllarında sinema sektörüne verilen desteğin, 2002-2017 yılında 35 kat artarak yaklaşık 191 milyon dolara yükseldiğini vurguladı.
DİZİ İHRACATI
Bu yıl içerisinde 121 yerli filmin seyirciyle buluştuğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Toplam seyirci sayısı ise 53,6 milyon kişi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20'lik bir artış göstermiş izleyici sayısı. Böylece tüm zamanların izleyici sayısı bakımından rekor kırılmış. Yine çok önemsediğimiz bir husus, Türkiye ABD'den sonra dizi ihracatında dünyada 2'nci sırada. Yüzde 48'lik yerli film izlenme oranıyla da Avrupa'da birinci olan bir ülkeyiz."
Bakanlık olarak destekledikleri, yönetmenliğini Semih Kaplanoğlu'nun yaptığı "Buğday" adlı filmin Tokyo'da "en iyi film" ödülünü aldığını hatırlatan Bakan Kurtulmuş, destekledikleri bir diğer film olan "Ayla"nın ise Oscar'da aday olarak Türkiye'yi temsil edeceğini ve bunun "övünç vesilesi" olduğunu anlattı.
"TARSUS'TAKİ ESRARENGİZ KAZI"
Bu arada komisyonundaki milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2018 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.
NTV'de yer alan habere göre CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ise Tarsus ilçesinde esrarengiz bir kazı yapıldığını, yaklaşık bir yıl süreyle bu kazı alanın uzun namlulu silahlar taşıyan özel harekat tarafından korunduğunu, kendisi dahil kimsenin buraya yaklaştırılmadığını belirtti.
Bu alanın esrarengiz bir şekilde kapatıldığını ifade eden Atıcı, "Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bir kazı neden gizli yapılır? Bulduklarımızı gururla sergilememiz gerekmez mi? Bu kazıyı neden 10 ay gizli yaptık?" diye sordu.
Atıcı, bu kazıda bir arkeolog, bilim adamı olmadığını savunarak, Vatikan'dan "Bizim ilgimiz yok." açıklaması yapıldığını ancak hükümetten ses çıkmadığını, buradan ne çıkarıldığını kimsenin bilmediğini, hükümetin zan altında kaldığını söyledi.
Sayfa başına git