CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, AK Parti MKYK Üyesi ve İzmir Milletvekili Atilla Kaya’nın basında yer alan açıklamalarını sert dille eleştirdi. İzmir’i kimin daha fazla sevdiğinin kararını İzmirliler 31 Mart yerel seçimlerinde verdiğini belirten Arslan açıklamasında “Bizim İzmirlilerin bu kararından sonra bir açıklama yapmamız doğru olmaz” ifadelerine yer verdi.
Arslan, Tunç Soyer’in belediyecilik çalışmaları ile sadece Türkiye’de değil tüm Dünya’nın takdirini topladığını belirterek, “Seferihisar’da yapmış oldukları ortadadır. Tunç Soyer çalışmalarıyla kendini kanıtlamış, başarılı bir belediye başkanıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda da insan ve çevre odaklı çağdaş belediyecilik anlayışı ile örnek olmaya devam ediyor” açıklamasını yaptı.
BİZ İNSANDAN YANA, ÇEVREDEN YANA, KÜLTÜR VE TURİZMİ DESTEKLEYEN HİÇBİR KAMULAŞTIRMAYA KARŞI ÇIKMAYIZ
Çeşme ve Urla’daki kamulaştırma çalışmalarına da değinen Arslan açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanlığı tarafından, Çeşme ve Urla bulunan ve SİT alanı içinde yer alan toplam 511 parselin kamulaştırma kararı yayınlandıktan sonra açıklamalımızı yaptık. Bu açıklamalar ve kamuoyunun tepkisinden sonra 511 parselin bir kısmı kamulaştırma kapsamından çıkartıldı.
Biz insandan yana, çevreden yana, kültür ve turizm destekleyen hiçbir kamulaştırmaya karşı çıkmayız. Ama vatandaşın hak ve hukukunu çiğneyen, yok sayan her uygulamanın karşısında da dimdik dururuz.
Turizm bölgesi kararını eşitlikçi, sosyal, vatandaşı ve doğayı koruyan, nitelikli planlama bilimine uygun olduğu sürece desteklemeye hazır olduğumuzu dile getirdik ve sorduk; acele kamulaştırma müessesesi olağanüstü sayılabilecek birtakım hal ve koşullarda kullanılır. Çeşme ve Urla’da acele kamulaştırma kararını çıkartılacak kadar olağanüstü durum nedir? Bu araziler köylünün mülkiyetinde iken plan yapılmasına engel nedir? Mülkiyet vatandaşta olunca planlama yapılamıyor mu? Vatandaşın mülkiyet hakkını neden elinden alıyorsunuz? Vatandaşın hakkını korumak zorlarına mı gitti, yoksa verdiğimiz tepkiyle kurdukları bir rant düzeni mi bozuldu?
IRAK’TAN ÇÖP ALAN BİR ÜLKE DURUMUNA GETİRİLDİK
Çevreci politika ve uygulamaları ile dünyanın takdir ettiği bir belediye başkanı çöp sorunun çözecek en yetkin kişilerden biridir. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın. İzmir ve İzmir halkının geleceği önceliğimizdir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız çöp konusunda da İzmir’i rahatlatacak uygulamaları hayata geçirecektir. Eğer çöp konusunda farklı bir proje varsa getiriler incelenir, İzmir halkının yararına olacak her projenin yanındayız.
Günümüzde teknoloji çok ilerledi, Ankara Mamak çöplüğünde elektrik üretiliyor, domates, orkide ve çilek yetişiyor. Kent ekonomisine katkı sağlanıyor, istihdam yaratılıyor. Çöp depolama sırasında ve sonrasında kullanılan yeni teknolojiler var. Sayın Kaya iktidar partisinin milletvekili olarak biraz da Çin’in çöp ithalatına kapılarını kapatmasından sonra adeta bir çöp cenneti haline getirilen ülkenin durumuna kafa yorsun. Dünyanın çöpünü ithal ediyoruz, ne acıdır ki Irak’tan bile çöp alıyoruz. 2014 yılında 45.3 milyon dolar tutarında plastik atık ithal ettik, bu miktar 2018 yılında 116.4 milyon dolara yükseldi. Ocak Ağustos 2019 döneminde ise 73.4 milyon dolara ulaştı. Bu ithalat her yıl katlanıyor. İthal edilen çöp çevre kirliliği demek, su, toprak kirliliği, kanser demek. Bakanlık çöp ithalat miktarını ve ayrıntısını açıklayamaz durumda.
“İzmir’e sevdalı” bu vekile sormak istiyorum. Acaba İzmir’in tarihi ve kültürel mirası olan Elektrik Fabrikası’nın hazin durumu hakkında ne düşünüyor? Büyükşehir Belediye Başkanımız orayı şehre kültürel bir mekan olarak kazandırmak için çaba harcarken iktidar milletvekilleri neden destek vermiyor? İhale sürecinde yaşanan haksızlığa neden karşı çıkmıyor? İzmir’i sevmek sadece lafla olmuyor. Bu şehri sevmek onun doğasını, kültürünü, tarihi değerlerini korumakla olur. Acil kamulaştırma ile değil planlama ile olur.
İzmirlinin sağduyusuna ve memleket sevdasına güveniyoruz. Eminiz ki, yapılan çalışmaların takdirini yine İzmir halkı verecektir."