GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Meclisi eylül ayı son birleşimi büyük gerginliklere sahne olurken, ‘Aliağa önergesi’ tartışmasıyla yükselen tansiyon ‘karar yeter sayısı’ kriziyle tavan yaptı ve Cumhur İttifakı Grubu salonu terk etti.
Olaylı oturumun ardından düzenlenen basın toplantısında AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan Büyükşehir yönetimine sert eleştiriler gelirken, meclisin tatil edilmesi gerektiğinin savunulduğu açıklamada yaşanan krizin ardından alınan kararların hukuki olmadığı ve yargı yoluna gidileceğini bildirildi. AK Partili Hızal ayrıca, “Meclis Grubu’nu yönetemeyen CHP İzmir’i nasıl yönetecek?” çıkışında bulundu.
Gerçekizmir’e konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın krizi bir önceki oturumda yaşananları da anlatarak yorumlarken, AK Parti cephesinden gelen ‘yönetim’ ve ‘yargı’ çıkışına da yanıt verdi.
“’BİZ DE BÖYLE YAPARIZ, KİTLERİZ’ TAVRINA GİRDİLER”
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın konuşmasına, “Ülke genelindeki genel gerilim arkadaşlarımızın da çalışma biçimlerini ve üsluplarını etkiliyor anlaşılan... Tunç Başkan baştan beri muhalefetin konuşmasını her zaman arzuladı, biz de her zaman muhalefetin görüşlerine önem verdik. Söylediklerini dikkate almaya çalıştık ama bir noktadan sonra tartışmaları gereksiz uzatma anlayışını ve gerilim anlayışını benimsediler gibi görünüyor. Bu konu konuşulduğunda aynı şeyleri tekrar tekrar konuşmanın bir anlamı yok! Zaten birbirimizi anlayıp ikna etme yönündeki çabalar meclis önündeki komisyon süreçlerinde yürütülüyor. İş genel kurula geldiğinde artık partiler ve taraflar o konu hakkındaki görüşlerini dile getirirler ve bu oylanır. ‘Söz al, tekrar söz al’… Bunun bir anlamı yok. Bu şu demek değil tabi ki: Görüşler söylenmeyecek… Asla böyle bir şey istemiyoruz. Çoğunluğumuza dayanarak ‘Kararı verdik, geçtik’ yapmadık. Saatlerce sürüyor gerekirse meclis oturumları. Çarşamba günü tartışmalar çok anlamsız ve gereksiz olduğu için de yeterlilik önergesi verdik. Bunun sonucunda da arkadaşlarımız ‘Siz yeterlilik önergesi verirseniz, biz de bunu böyle yaparız, meclisi kilitleriz’ gibi bir tavra girdiler. Ama ben bunların konuşarak aşılabileceğini düşünüyorum. Nitekim Cuma günü meclis başladığında grup başkanvekili arkadaşlarımızla bir araya geldik ve konuyu tartıştık. Orta yol bulmak isteriz her zaman. Biz iktidar grubuyuz ve sorunu çözmek bizim sorumluluğumuzdur. Önemli bir sorun olmadan meclis çalışmalarının bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum” diyerek başladı.
“ASIL MESELENİN TARTIŞILMASINI İSTEMEDİLER!”
Sözlerine geride kalan Cuma günkü olaylı oturumu değerlendirerek devam eden CHP’li Aydın şunları söyledi: Onlar asıl meselenin tartışılmasını istemediler. Bizim Aliağa önergemiz ne bakanlığa karşı bir önergedir, ne oradaki tesisler yönelik bir önergedir. Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz ve bu şehrin yararına olan şeyin peşindeyiz nihayetinde… Konuştuğumuz rapor da bilimsel bir rapor, üniversitelerin hazırladığı bir rapor… Çevre Bakanlığı da o raporun içerisindeydi yani kimseye karşı bir rapor değil. Ama arkadaşlarımız bu tartışmayı böyle yapmak istediler. Ona da bir şey diyemiyorum, kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yeter sayı konusunda zaten bir sorun yok çünkü meclise ara verildi daha sonra toplandı. Daha önce meclise defalarca ara verildi. Şimdi arkadaşlarımız diyor ki ‘Meclise ara vermediniz, tatil ettiniz’… Tatil ettiğimiz filan yok meclise ara verildi. Nitekim aynı gün aynı oturumun başında da ara verdik. Daha önce vermedik mi? 7-8 saat, 10 saat süren meclislerimiz oldu, daha önce de çok kez ara verdik. Bu aradan sonra da tartışma olmasında diye meclis salonunda bulunan herkesin imzaları alındı. Böyle parmakla da sayılmadı, imza alındı. Yani hukuki anlamda bir sorun yok. Siyasi bir tartışma yürütmek istiyor arkadaşlar, o da onların takdiri…
“BU MUHALEFET İÇİN DE GEÇERLİ BİR GÖREV!”
CHP’li Aydın, parti grubunun oturum sırasında devamlılık anlamında çok sayıda fire vermiş olması konusunda ise, “Bu sadece iktidar grubu değil, muhalefet grubu için de geçerli bir görev. Orada hazır bulunacaklar ki muhalefet görevini yerine getirecekler, biz de hazır bulunacağız ki iktidar görevini yerine getireceğiz. Elbette iktidar grubu olarak bu konuyu kendi aramızda konuşuyoruz, onlar da konuşuyorlardır. Elbette bu konuda da meclise devam önemlidir önemsiz olabilir mi? Ama o eleştiri yapılıyor da o gün MHP Grubu’ndan 1 ya da 2 kişi vardı ve Cumhur İttifakı Grubu da toplamda sadece 5-6 kişiydi. Oradan ayrılırken toplamda 10 kişi yokturlar yani. Devam görevi en niyetinde hepimizin sorumluluğunda olan bir şey…
‘YÖNETİM’ VE ‘YARGI’ ÇIKIŞINA YANIT
CHP Aydın konuşmasının son bölümünde ise AK Parti cephesinden gelen çıkışlara yanıt verdi. “Biz meclisi de yönetiyoruz, şehri de yönetiyoruz, 25 yıldır yönetiyoruz” diyen CHP Grup Başkanvekili, “İzmir halkı bizim yönetimimizden memnun ki bizim desteğimiz her seçimde artarak ilerliyor. Elbette eksiklikler konusunda herkes eleştiride de bulunabilir. Gerek meclis yönetimimizde, gerek İzmir’in yönetimi konusunda bir olumsuzluk söz konusu değil… Yeter sayı konusunda ise çok net bir tartışma bu… Matematik konusu. Kaç kişinin orada ‘evet’ oyu verdiği meclis kayıtlarında var. Ama yine de arkadaşlarımız ‘Hayır, biz bunu yeterli görmüyoruz, yargıya götüreceğiz’ diyorlarsa takdir kendilerinindir. Mahkeme gider, mahkeme süreçlerinde bir karar verilir. Ama üzücü olan şu tabi ki; keşke orada kalsalardı da kararların içeriğinin İzmir’in yararına olup olmadığına dair bir tartışma yapıp İzmir’in onlara verdiği muhalefet görevini yerine getirselerdi. Ve o kararlar hatalıysa buna dair eleştirilerini yerine getirselerdi. Bunu yapmak yerine usul tartışması yapmanın kime, neye yararı var? Biz orada oturup İzmir’e dair her meseleyi tartışabilmeliyiz. Tartışalım, konuşalım, neyse karar onu alalım… ‘Yoklama istiyorum, sayı yok, ben bu kararınızı beğenmiyorum, burayı terk ediyorum’… Bunlar demokrasi adına hoş tavırlar değil. Keşke kalsalardı da kararların doğru verilmesi konusunda katkı koysalardı. Ama yine de diyorlarsa ‘Biz bu kararları usule aykırı buluyoruz’, yargıya giderler, yargı onaylarsa onaylar, iptal ederse yine konuşuruz… Ama hukuken bir sorun olacağını düşünmüyorum açıkçası…
CHP’li Aydın son olarak konuyla ilgili yaptığı genel değerlendirmede, “Yaşananlar karşı tarafın Genel Başkanı’nın Tunç Soyer’e yönelik sözleri üzerine mecliste bir tartışma ortamı yaratmaktan öte değil açıkçası... Bu mecliste muhalefetin sesinin kesilmediğini hepimiz görüyoruz. Hatta bazen ‘Bu kadar tartışmaya gerek yok, oylayıp geçelim’ diye de eleştiriler alıyoruz! Biz çoğunlukçu değil çoğulcuyuz. İstiyoruz ki konu enine boyuna tartışılsın. Biz o gün verilen ilk öneriyi de oylayıp geçebilirdik. Onu bile oturduk ve ‘Konuşalım’ dedik. Konuşarak anlaşarak çözmeye çalışıyoruz. Bu zor yol ama demokrasinin gereği bu…” ifadelerini kullandı.