GERÇEKİZMİR - CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Gerçekizmir’de Gazeteci Sercan Avcı’nın hazırlayıp sunduğu Kafe Siyaset programına konuk oldu.
Bakan’ın programdaki konuşmalarından satır başları şöyle:
TÜRKİYE DERİN EKONOMİK KRİZ YAŞIYOR
“Türkiye tarihindeki en derin ekonomik krizi yaşıyoruz” diyen Bakan, bu durumun sandığa yansıyacağını söyledi. Bakan, “ Ankara’yı alma olasılığımızın büyük olduğunu, Mersin, Adana, Antalya’da iddiamızın yüksek olduğunu ve İstanbul’da seçim sathı mahalline girdiğimizde aradaki farkın giderek kapandığını başa baş gittiğini görüyoruz. Eğer iktidar büyük kentleri kaybederse, bir erken seçimin yolu açılabilir. İzmir için; İktidar, İzmirli olmayan birini İzmir adayı yaparak hata yaptı, bunun sonuçlarını yerel seçimlerde görecekler” dedi.
AKP'Lİ SEÇMEN SANDIĞA GİRME NOKTASINDA BIKMIŞ
“AKP’li seçmen eskisi gibi sandığa gitme noktasında gönüllü değil, bıkmış” iddiasında bulunan Bakan şöyle devam etti: “ AKP’den MHP’ye kayan oylar da iktidarın metal yorgunluğunun sinyallerini veriyor. Bilhassa İzmir’de AKP seçmeninde sandığa gitme noktasında motivasyon eksikliği olacağını düşünüyorum.”
KOKUYOR DİYORLAR 2 BİN TL AYIRIYORLAR
İktidarın İzmir’e yönelik eleştiri ve yatırım çıkışlarını değerlendiren Bakan, “İzmirli ile ilgili çok vaat var. Binali Bey döneminde 35 proje vardı, onun üzerine başka şeyler de eklediler. Cumhurbaşkanı çıktı ‘İzmir Körfezi’ kokuyor dedi. Yüzülebilir Körfez projesi Kocaoğlu’nun en önemli projelerinden biri, ciddi bir yatırım yaptı. 10 yıldır körfezin farklı noktalarından tahlil alınır, kirlilik derecesi ölçülür. Körfezde İzmir’in atığından kaynaklanan en ufak bir kirlenme yok. Cumhurbaşkanı’nın söylediği’ körfez kokuyor, yüzülebilir körfez projesinden çok uzaktayız’ dediğinde şuna bakmak lazım; 767 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile yürürlüğe giren 2019 yatırım programına ilişkin kanuna göre; devletin yüzülebilir körfez projesine ayırdığı para 2 bin TL. İktidar, asgari ücret bütçesiyle yüzülebilir körfez hayali kuruyor. Karşıyaka Devlet Hastanesi için ayrılan 2019 bütçesi de 2 bin TL. Geçen sene ayırdıkları 10 Milyon idi bu sene 2 Bin’e düşmüş. Bu aradaki fark krizin sonucudur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden daha yatırımcı... Yaptığı yatırımların sonucunu da hepimiz görüyoruz. Halkapınar- Otogar metro hattına 2018 ‘de ayrılan bütçe 21 milyon iken 2019 için 30 bin TL. Nihat Zeybekci metroyu şu kadar kilometre arttıracağız, İZBAN’ı şu kadar arttıracağız diye açıklama yapmış, kendisi bunu 30 Bin TL ile mi yapacakmış?”dedi.
DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN ANLAYIŞI
Cumhur İttifakı Adayı Zeybekci’nin İzmir için “10 Numara İzmir” başlığı altında açıkladığı projeleri değerlendiren Bakan, “Kamuoyundan takip ediyorum, 10 numara projelerin hepsini okumadım ama 35 projeden farklı olacağını tahmin etmiyorum. Zaten olma şansları yok da.. Şarap ile ilgili bir açıklama yaptı. Denizli’deki şarap fabrikalarına ne olmuş? Şarabın üzerindeki vergi ile ilgili 2002’den yana en ufak bir tedbir var mı? Hükümet bugüne kadar bağcılığı desteklemek için ne yapmış? Böyle birşey yok! Dostlar alışverişte görsün anlayışı ile söylenmiş sözler bunlar... İzmir’i sadece yaşam kültüründen, yeme içmeden, rakı balıktan, şaraptan ibaret bir anlayışın ürünü... İzmir’de çok derin bir kültür var. İzmir’in çok kültürlülüğünü, dünyaya iletişim kanalları açık oluşunu, demokrasi kültürünü bir kenarıya bırakacak İzmir’i rakı balıktan ibaret sanacaksınız” dedi.
ATIL YATIRIMA 697 MİLYON!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında İzmir mesajları vermesinin sorulması üzerine Bakan şunları söyledi:
“Aslında 3 metropole ilişkin mesaj veriyor. Bunlar kaybetme refleksi ile atılmış adımlar. Hatay’dan niye bahsetmiyor? Hatay mitinginde Ankara, İzmir, İstanbul’dan bahsetmesinin temel sebebi bunları kaybedecek olması. Bu, iktidarın bu kentlerde zorda olduğunu gösteren bir delil... Yüzülebilir körfez projesine 2 Bin, Karşıyaka Devlet Hastanesi’ne 2 Bin TL, Halkapınar otogar metrosuna 30 Bin a TL ayırıyorlar. Ya Kuzey Ege Çandarlı Limanı ne oldu?. 697 Milyon TL para harcadılar, bir çivi çakılmadı, ihaleye giren olmadı. Ulaştırma Bakanı, soru önergemde projenin yanlış yapıldığını bizzat bana cevap verdi. Bu paranın hesabını kim verecek? Kimin cebine girdi? Dünyada bu büyük projelere giren firmalar bu ihaleye girmiyorsa senin projen yanlış demektir. İzmir’e yatırım yapmayacaksınız, atıl bir yatırıma 697 milyon harcayacaksınız. Bu para nereye harcandı? Nihat Zeybekci bunu açıklasın. Madem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olacak, bunu açıklaması lazım?”
İZBAN’I BİZ YAPTIK DİYE ÖVÜNMESİNLER
İzmir’de yerel yönetimlerin önemli yatırımlar yaptığının altını çizen Bakan, “ İzmir’in bir şansı var; İzmir’de CHP’li yerel yönetimler şeffaf, çalmayan ,çaldırmayan, kamu kaynaklarının tamamını kamu adına kullanan belediyeler. Hükümetin yeterince yatırım yapmaması İzmir’e yatırım yapılmıyor anlamına gelmez. Mesela İZSU kenti tüm altyapısının tamamına yakınını değiştirdi, pis su-temiz su hatlarını ayırdı. İZSU’nun yaptığı ciddi projeler var. İZBAN’ı biz yaptık diyor Cumhurbaşkanı... İZBAN’ın istasyonlarını, vagonlarını büyükşehir belediyesi yaptı, sinyalizasyon ve birkaç yüzyıllık tren hattını tesis etmek dışında hükümetin yaptığı birşey yok. Alt üst geçitleri İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptı. Yüzde 50 ortaklar ama aslında projeye kattıkları birşey yok. Projenin sahibi Ahmet Piriştina idi hayata geçiren Aziz Kocaoğlu... İZBAN’ı biz yaptık diye övünmelerine gerek yok, projenin sahibi de gerçekleştireni de belli”dedi.
TUNÇ SOYER DÜNYA İNSANI
İzmir Büyükşehir Adayları Tunç Soyer ve Nihat Zeybekci’yi kıyaslayan Bakan, “ Tunç Soyer bir dünya insanı... Tunç’u İzmir’den alın Londra’ya, New York’a götürün o kentleri de yönetecek kapasitede biri... Entellektüel derinliği yüksek, kent üzeine çalışmış, dünyayı tanıyan bir arkadaşımız. Özgeçmişine baktığınızda görüyorsunuz. EXPO genel sekreterliği demek onlarca ülkeye gidip İzmir’i anlatmak demek. Kenti tanımayan bunu yapamaz. Cittaslow başkanlığını yaptı. Avrupa’da onlarca yavaş kenti görmek, tanımak, bilmek, nasıl geliştiğini analiz etmek demek... Onun dışında SODEM başkanı, orada yaptığı çalışmalar var. 10 yıldır Seferihisar’da tarımda, kentte, yönetimde bir model oluşturdu. Bu anlayış ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bıraktığı yerden onun üzerine inşa ederek çok daha iyi noktaya taşıyacağına eminim. Ama Zeybekci, İzmir’i tanımaz, mukayese etmeye bile gerek yok. Büyükşehir Başkanı olacak isim İzmirli olmalı, İzmir’in kent kimliği çok güçlüdür. İzmir’i tanımak için işyeriniz olması yetmez, burada yaşayacaksın, sosyal ilişkilerini burada kuracaksın, burada okuyacaksın, sokaklarında top oynayacaksın, burada aşık olacaksın, burada üreteceksin. Mesela bizim buradaki sanayi odasıyla ilişkilerimiz bakan olarak ziyaret etme değil, başkanından meclis üyelerine kadar hepsi bizim arkadaşımız. Denizli’den geldim, ekonomi bakanlığı yaptım, iş dünyasını tanırım ile olmaz. Bu kentin kimliğinin bir parçası olmalı. Biz uygarlığı AVM, gökdelen olarak görmüyoruz onlar ise AVM, gökdelenden ibaret sanıyor farkımız bu” dedi.
BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞINI ARZU ETTİM
İsminin Büyükşehir Adaylığı için çok konuşulmasının hatırlatılıp, ‘aday gösterilmediğiniz de kırgınlık oluştu mu’ sorusuna yanıt veren Bakan, şunları söyledi:
Bir defa siyaset iddia işidir. Ben Milletvekili olarak seçildim, hem de benim için onur olacak şekilde seçildim. Dolayısıyla ben Milletvekili olarak, büyükşehir belediye başkanı olacağım motivasyonuyla bununla ilgili bir çalışma, kampanya yapmış değilim. Arzuladım elbette ama İzmir’de siyaset yapan herkes için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak önemlidir. Türkiye’de en büyük 3. İl... Doğduğunuz büyüdüğünüz yaşadığınız kente iz bırakma fırsatı... Elbette ki arzu ettim ve İzmir için Milletvekili noktasında istisna olabileceğini düşündüm. Milletvekilinin her yere aday olması doğru değil ama İzmir için istisna olabilir diye düşündüm ama genel başkanımız, genel merkezimiz seçimin kesin kazanılacağı, elimizde olan belediyelerde milletvekilinin aday olmaması gerektiğini düşündü. Ben de bu kararı takdir ve saygıyla karşıladım. Ben CHP’liyim, bir şey oldum olamadım diye, bundan dolayı küskünlük kırgınlık yaşayacak bir insan değilim. Tam aksine en az benim kadar bu işi iyi yapabilecek bir arkadaşım aday oldu bende ona destek verdim. Adaylar içinde profilini kendime en yakın hissettiğim arkadaşlardan biriydi. Son derece mutluyum, hakkı ile yapacağına inanıyorum. Bir CHP’li olarak da üzerime düşen sorumluluk burada farkla seçimi kazandırmak ve elimden geleni yapmak”
KOCOAĞLU İZMİR TARİHİNE DÜRÜST VE ÇALIŞKAN BAŞKAN OLARAK GEÇECEK
31 Mart’ta 15 yıllık belediye başkanlığı görevi sona erecek olan Aziz Kocaoğlu’yla ilgili konuşan Bakan, “ Aziz Kocaoğlu bir defa İzmir’in tarihine dürüst ve çalışkan başkan olarak geçecek, kim ne derse desin... Parti içi rekabet, tartışmalar olur, olması da gerekir. Bizim gibi parti içi demokrasinin güçlü olduğu partilerde bunlar olur, hamleler olur, taraf olunur olunmaz ama yerel yöneticilik noktasında Sezar’ın hakkını Sezar’a vereceksiniz. İyi bir yerel yöneticilik yaptı, İzmir’e çok önemli hizmetleri oldu, devam eden projeleri var, biten projeleri var. Öngördüğü, Tunç Bey döneminde tamamlanacak projeleri var. İzmir’i yağmalatmadı! Sürdürülebilir bir kent olması noktasında çalıştı. Bundan kastım şu; Bazı arkadaşlar cahil insanlar diyebilirim, İzmir’e geliyor İzmir hiç değişmiyor diyor. Değişmeyecek kardeşim! Floransa’da gidiyorsunuz bir kafeye, kafe 300 yıllık... O eski kent tarihi değişmeyecek. Bizi kente bağlayan kentin tarihi kültürüdür. Bizim çocuklarımızın çocuklarının da yaşayabileceği bir kent yaratmak zorundayız. Tarihine, kültürüne sahip çıkmak zorundayız. Aziz Bey hepimizin zihninde İzmir’in tarihinde yeri olan dürüst, çalışkan ve üretken br başkan... Bendeki izlenim de budur” dedi.
ÇALKAYA’NIN HUKUKİ MÜCADELESİNİN SONUNA KADAR YANINDAYIZ
Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın adaylığının Cumhurbaşkanına hakaret davasında aldığı cezadan dolayı düşme durumunun oluşmasıyla ilgili Bakan şunları söyledi:
“Mehmet Ali Çalkaya’ya yapılan büyük bir haksızlık var. Çalkaya’da somutlaşan Cumhurbaşkanı’na hakaret mevzusunda aslında Türkiye’deki yüzbinlerce insana yapılan bir haksızlık var. Mesela beyaz sarayın önünde insanlar protesto yapar, bağırır, küfür eder ve bu siyasi bir eleştiri noktasında değerlendirilir. Ama ülkemizde en ufak bir laf, kelime, eleştiri, Cumhurbaşkanı’na hakaretten türlü ceza alıyor. 70 Milletvekili arkadaşımızla bir karikatürü retweetlediğimiz için hakkımızda dava açıldı. Cumhurbaşkanını eleştiremiyoruz. Bu başlı Türkiye’deki hukukun ayıbı ... İtiraz süreçleri devam ediyor, Çalkaya’nın lehine sonuçlanır mı bilemem ama olmaması gereken bir şey oldu. Çalkaya’nın yanındayız. Sonuna kadar hukuki mücadelesini destekleyeceğiz.”
ADAY OLARAK AÇIKLANIP DEĞİŞTİRİLMESİ ÜZÜCÜ AMA...
Adayı ilçe seçim kurullarına listelerin verildiği son gün değişen Buca’da yaşana krizin sorulması üzerine Bakan, “ Burada herkes partili gibi davranırsa bu sorun aşılır. Yani ben, partinin genel başkanı yada MYK üyesi değilim, aday değiştirme gücüm yok. Zaten önerdiğim, şu arkadaş olsun liyakat sahibi diyip önerdiğim de olmadı. Dolayısıyla bizim bir adayı değiştirme gücümüz yok. Bu güç genel başkan ve MYK’dadır. Partimizin MYK’sı böyle bir karar aldı. Ben bir Milletvekili olarak bu kararı doğru bulmasam da o kararın gereğini yapmak zorundayım. Ben Suat Nezir’i yakınen tanırım, birlikte çok aktif siyaset yapmamış olsak da birçok noktada destek vermiş, benimle beraber sahada çalışmış, genç üretken başarılı sevdiğim bir arkadaşımdır. Şuan gelen adayımız Erhan Kılıç da arkadaşımız, onu da tanırım ama Suat Nezir’i daha yakın tanırım. Onun yaşadığı hayal kırıklığını anlıyorum, durumuna üzülüyorum.Aday olarak ilan edilip değiştirilmesi üzücü bir durum ama ben bir milletvekili olarak şöyle bakarım; Parti bir karar almış, bizim sorumluluğumuz aday kimse ona seçim kazandırmaktır. Seçimi riske atacak herhangi bir davranış içinde olmayı doğru bulmam. Ne Milletvekili ne de parti üyesi noktasında! Şu noktadan sonra değişimin söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Siyaset uzun solukludur.Ben mesela 2007 İzmir 1. Bölge 7. Sıra Milletvekili adayıydım. Ertesi gün 2. Bölge 11. Sıra oldum. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım, üzüldüm ama arkasından 2. Bölgede yaptığım çalışma beni bugüne getirdi. Bugünkü yaptığımız, davranışlarımız, attığımız adım hepsi bizim gelecekteki siyasi pozisyonumuzu belirliyor. Ben aşılacağına inanıyorum, aşılması gerekir. Benim derdim CHP’nin Buca’da seçim kazanması!
VEKİL ARKADAŞIMLA İLGİLİ BASINA AÇIKLAMA YAPMAYI DOĞRU BULMUYORUM
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın zaman zaman kendisini hedef alan açıklamalarının sorulması üzerine Bakan şunları söyledi:
Ben hiçbir Milletvekili arkadaşımla ilgili basına açıklama yapmadım. Benim siyasi ahlakım, birlikte siyaset yaptığım arkadaşımla ilgili basına açıklama yapmaya elvermez. Bunu doğru bulmuyorum. Bizim siyasetteki rakibimiz birbirimiz değil iktidardır. Bir siyasi partinin temel amacı; İktidarı değiştirmektir, parti içindeki güç dengeleri,parti içinde kim daha etkili kim daha etkisiz böyle bir yarışma çekişme içinde asla olmam. Eğer bir Milletvekili arkadaşımız süreçlerde etkili olabiliyorsa, partinin genel başkanın takdirine mazhar oluyorsa ben o arkadaşı alkışlarım, eleştirmem. Yine, belediye başkanlığı seçimlerinde önerdiği arkadaşların listelerde yer bulması noktasında parti, PM, MYK takdir ediyorsa yine o arkadaşı başarısından etkisinden dolayı alkışlarım ama önerdiği arkadaşlar ilerleyen süreçte başarıyı yakalayamaz o zaman da eleştiririz. Ama bunların hepsi parti içinde olur, kamuoyunda basına açık şekilde olmaz. Tacettin Bayır ile ilgili söyleyeceğim; Benim arkadaşımdır, onunla ilgili en ufak bir söz bugüne kadar kamuoyu önünde söylemedim, yüz yüze geldiğimizde düşüncelerimi kendisine söylerim.
DÖRT DÖRTLÜK BİR LİSTE
İzmir’de CHP’li mevcut başkanlarda yaşanan ‘değişim’ fırtınasını yorumlayan Bakan, “ Bu bir meslek değil. Görev. Herkes bunu kamu görevi olarak yaptı. Bayrak değişimi yaşandı. Kimse sonsuza kadar yapacak değil. Kimi yerde 1 dönem olur kimi yede 3 dönem. Listelere bakın genç arkadaşlar genel olarak yer buldu. Dikili’de, Foça’da genç isimler aday oldu. Çiğli’de genç bir arkadaşımız. Karşıyaka, Selçuk, Çeşme, Karaburun, Menderes... Pırıl pırıl arkadaşlarımız aday gösterildi. Arada olgun tecrübeli onlara ağabeylik yapacak başkan adaylarımız da var. Ben dört dörtlük bir liste olduğunu düşünüyorum” dedi.
YÜZDE 60’IN ÜSTÜNDE BAŞARIDIR
31 Mart’taki seçimle ilgili sandık öngörüsünü paylaşan Bakan, “Büyükşehir alırız. Bence yüzde 60’ın üstünde başarıdır. İYİ Parti ittifakı, HDP’nin aday çıkarmadığını düşünürsek 60’ın üzerine çıkabiliriz. 60’ın üzeri başarılı bir sonuçtur. Bu tüm illere de yansır. İYİ Parti’nin aday gösterdiği yerlerde Tire’de daha güçlü seçim alma şansı Kiraz’a nazaran. Kiraz’ın köyleri muhafazakardır. Giden arkadaşlar birli. Kiraz iyi bir çalışmayla alınabilir. 2. Bölge’de Kemalpaşa ve Bergama’ya ağırlık vermemiz gerek. Onun dışında tüm ilçeleri alırız” dedi.