Dünya çapında pandemi ilan edilen Covid-19 virüsünün, ithal plastik atıklar aracılığıyla Türkiye’ye yayılmasına yönelik tehlikeyi, salgının Türkiye’de görüldüğü ilk günlerde Meclis gündemine taşıyan TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan’a Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’dan yanıt geldi.
Yaygın bir çevre kirliliğine neden olan plastik atıklar, canlı yaşamını ve halk sağlığının yanı sıra dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının yayılmasında ciddi bir tehlike oluşturuyor.
TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, dünya çapında pandemi ilan edilen Covid-19 salgınının Türkiye’de görüldüğü ilk günlerde, ithal plastik atıkların salgının yayılması üzerindeki tehlikesini, Meclis gündemine taşımıştı. CHP’li Bakan’a, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’dan yanıt geldi.
ATIK İTHALATININ DURDURULMASI İÇİN BAKANLIKLARDAN ‘YAZILI’ GÖRÜŞ TALEBİ!
CHP’li Bakan’ın “Koronavirüsün Türkiye’ye girişi ve yayılma hızının engellenmesi için plastik atık ithalatının durdurulmasına ilişkin çalışma yürütülüp yürütülmediğine” dair sorusuna yanıt veren Bakan Kurum, “Yurtdışından gelen atıkların da virüs ile kontamine olma ihtimali ile hastalığın bulaşma riskini arttıracağı nedeniyle yaşadıkları endişenin kendilerine iletildiğini” belirtti.
Bakan Kurum yanıtında, “Türkiye genelinde salgını önlemek adına alınan önlemlere benzer önlemlerin atık ithalatında da alınıp alınmayacağı hususunda görüş alıverişinde bulunduğu; Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden katılımcıların iştirak ettiği bir toplantı yapıldığını ve toplantı sonrasında atık ithalatının belli bir süreliğine durdurulmasına ilişkin olarak ilgili kurumlardan nihai görüşlerini yazılı olarak talep edildiğini” ifade etti.
“SARAY, KONTROL EDEMEDİĞİ SALGINDAN SİYASAL İLETİŞİM ÇALIŞMASI DEVŞİRDİ”
Yapılan bilimsel çalışmalara göre, virüsün plastik yüzeylerde 9 güne kadar yaşadığını hatırlatan CHP’li Bakan, “İki ayı aşkın süredir salgınla mücadele ediyoruz. Binlerce yurttaşımız yaşamını yitirdi, binlerce yurttaşımız ise bu ölümcül hastalığı çok zorlu şartlar altında atlatmayı başardı. Salgının ilk günlerinde yaşanan, kaos ortamında, muhalefet olarak iktidara yardımcı olmak adına ithal plastik atıklarla ilgili önlem alınması gerektiğini gündeme getirdik. Ancak aradan geçen 2 aydan sonra Bakan Bey’den aldığım yanıt tam bir hayal kırıklığı oldu. Salgını kontrol altına aldığını iddia ederek AVM’leri açan, kademeli olarak 65 yaş üstü ve 20 yaş altını dışarı çıkaran, sürekli ‘yendik’ ve ‘normalleşme başlıyor’ algısı yaratan iktidar; sadece salgın döneminde değil, her zaman hem doğaya hem canlı yaşamına hem de halk sağlığına tehlike saçan ithal plastik atık konusunda ‘endişeden haberdar olduklarını’ söylemekle yetiniyor. Plastik virüs yayıyor, Bakanlık ‘yazılı görüş’ bekliyor! İthal plastik atıkların ülkeye girişinin durdurulması kararını neden geciktirdiklerini öğrenmek istiyoruz. Ölümcül bir virüsle mücadele ederken, alınacak hayati kararlar nasıl ertelenebilir? Merak ediyoruz! Saray, yönetemediği ve kontrol edemediği salgından siyasal iletişim çalışması devşirdi, ‘salgını yendik destanı’ yazmaya çalışıyor. Oysa sarayın tarzı ve yöntemleri, hepimize bir kez daha gösterdi ki; kendinden ve kendinden olandan başkasını düşünmüyor, halk sağlığını hiçe sayıyor” diye konuştu.
“ATIK İTHALATININ DURDURULMASI KARARINI NEDEN GECİKTİRİYORSUNUZ?”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlanması istemiyle bir soru önergesi daha veren CHP’li Bakan sordu:
1) Covid19 virüsüne bağlı tehlikenin boyutları, bulaş riski, ikinci dalga olasılığının yüksekliği ortada iken Bakanlığınızın ivedilikle plastik, kağıt vs atık ithalatının derhal durdurması gerekirken görüş istemek suretiyle karar alınma sürecini geciktirme sebebi nedir? Cevabi yazınızda sözü geçen yazılı nihai cevap hangi mercilerden ve ne kadar süreden beri beklenmektedir? Cevabi yazı gelmemesi durumunda bakanlığınız nasıl bir önlem almayı düşünmektedir?
2) Kurumlardan görüş istemek sureti ile karar sürecini uzatan kişiler halk sağlığını tehlikeye atmak ve görevi ihmal suçunu işlemektedir. Bakanlığınız bu işlemi yapan kişiler hakkında soruşturma başlatacak mıdır?