GERÇEKİZMİR - Hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle kent ve ülke çapında ses getiren çalışmalara imza atan ve Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde CHP’den Balçova Belediye Başkan Aday Adayı olan müzik eğitmeni, belediye eski meclis üyesi Muharrem Dayanç Gerçekizmir’de Gazeteci Sercan Avcı’nın hazırlayıp sunduğu Kafe Siyaset programına konuk oldu.
Dayanç neden belediye başkanlığı istediğinden projelerine, belediye başkanı olması halinde yapmak istediği belediyecilikten hedeflediği oy oranına kadar bir çok konuda açıklamada bulundu.
Dayanç’ın programdaki konuşmasında önemli satırbaşları şöyle:
İNSANA DOKUNAN BİR SİAYSET ANLAYIŞIM VAR
Ben uzun yıllardır CHP’de aktif siyaset yapıyorum. Belediye başkanı olma kararım çok kısa bir süreye yayılmadı. Gençlik kollarından beri CHP’de aktif siyaset yapıyorum. Geçen dönem bir meclis üyeliğim oldu. Daha insana dokunan bir siyaset anlayışım var. Hayalini kurduğum bir dünyaya bakış özlemim vardı. Bunu siyasetle hayata geçirebileceğime inandım. O yüzden CHP’de aktif siyasete başladım.
BAŞKAN OLARAK YAPMAK İSTEDİĞİM ÖNEMLİ ŞEYLER VAR
Belediye başkanı olmak beni için hayati bir önem taşımıyor. Ama belediye başkanı olarak yapmak istediğim çok önemli şeyler var. Bugüne kadar yaptığım sosyal sorumluluk projelerini belediye ve Balçova için yapmak istiyorum. O yüzden aday adayı oldum. Kamu gücünü arkasına alarak insana dokunan projeler yapmanın çok daha etkili ve güçlü olacağını düşündüm.
KÜLTÜR SANAT KENTİ İNŞAA EDECEĞİZ
Balçova, sosyolojik yapısı, sosyo-ekonomik seviyesi iyi konumlanmış, şirin bir ilçe. 78-79 bin nüfusu olan butik bir ilçeyiz. Sosyal yapısı, kültürel, sosyal sanatsal projelere çok uygun. Bu projelerle tüm yurttaşları kucaklayabileceğimi düşünüyorum. Bu konuda şanslı bir ilçede belediyecilik yapacağım. Uzun zamandan beri kültür, sanat kenti inşa etmek gibi bir hayalim var. Balçova’nın sosyal dokusunun buna uygun olduğunu düşünüyorum. Balçova’ya kültür sanat kenti inşa etmekle işe başlayacağım. Bir kültür sanat kenti inşa edeceksek bir kültür merkezi olması lazım. Bir Atatürk kültür merkezi yamak istiyorum. Çünkü artık yoğun bir genç ve öğrenci nüfusu var. Hem öğrencilerin etkinliklerini yapacak bir alan olması, hem de diğer ilçelerden de gelerek bizim kültür merkezimizin kullanılması adına şık ve modern bir kültür sanat merkezi yapmak istiyorum.
BAYRAĞI DAHA İYİ YERLERE TAŞIMAK İSTİYORUM
Mevcut belediye başkanım Mehmet Ali Çalkaya 3 dönemdir belediye başkanlığı yapıyor, kendisinin çok değerli çalışmaları oldu. Ondan bayrağı devralmak ve daha iyi yerlere taşımak istiyorum.
MARKA ŞEHİR POTANSİYELİ VAR
Balçova’da bir marka şehir yaratacak potansiyel var, bunu hayata geçirebiliriz. İnciraltı bölgesini sağlık ve turizm bölgesine çevirebiliriz. Ben aynı zamanda Göztepe Spor Kulübü’nün alt yapısında yetişen bir sporcuyum. İnciraltı bölgesinde jeotermal enerjiyle bir sporcu yaralanma ve tedavi merkezi yapmak istiyorum. Seferihisar, sakin şehir projesiyle, uluslar arası arenada ülkemizi övgüyle temsil ediyor. Bunu Balçova’da da güçlendirebiliriz. Bu sporcu merkeziyle Balçova çekim merkezi haline gelebilir. Bu harika proje ile marka şehir yaratabiliriz. Marka şehir yaratılmaya Balçova uygun bir yer. En büyük sıkıntılardan biri kreş… Bence, Türkiye’deki hangi siyasi partinin belediyesi olursa olsun belediye çocuk kreşlerinin elzem olduğunu düşünüyorum. Toplamda 8 mahalleyiz, her mahalleye bir kreş yapacağım. Müzik aletleri yapımı projemizden . Ege Ünivesitesi’nde konservatuvarın çalgı yapım bölümü var, oradan her yıl ustalar mezun oluyor. Zorlaşan ekonomik koşullarda onların hepsinin atölye açacakları bir durumu yok. Hem istihdam yaratabilecek hem yeteneklerini icra edebilecekleri bir yer, Balçova’da harika bir müzik aletleri yapım atölyesi yapmak istiyorum. Orada, ut, ney kaval, gitar üretmelerini istiyorum. Onları da, İzmir’deki müzik aletleri satan mağazalar satarak belediyeye gelir elde etmek istiyorum. Türkiye’de hiç olmayan bir proje… Hayata geçirirsek ilk olacak. İlçeye bir cemevi ve taziye evi yapmak istiyoruz. İlçede cemevimi yok.
HALKIN İÇİNDE OLACAĞIM
Halkın içinde bir belediye başkanı olacağım. Siyasetçinin halkla bağının kopması ciddi sıkıntılar doğuruyor. Yaptığım ziyaretlerde herkesin bana sorduğu “başkan olduğunuzda bizi ziyaret edecek misiniz” demek ki ciddi bir beklenti var. Vatandaş kendisi ile bağ kuracak bir siyasetçi istiyor. Benim dokum, yaptığım projeler, insana dokunan projeler. Ben belediye başkanı olduğumda esnafı ziyaret ederek güne başlamak istiyorum. Vatandaş, cenazesinde düğününde yanında olacak siyasetçi arıyor. Ben bu profile uygun bir aday olduğumu düşünüyorum. Halkın sorunlarını dinleyen ve halkın içinde olan bir başkan olacağım.
DÖNEM SINIRLAMASI GEREK
Belediye başkanlığında bence dönem sınırlaması olması gerekiyor. CHP’nin yapısal sorunlarına bunu ekleyebiliriz. Genç, nitelikli kadronun yaratılması, önünün açılması adına dönem sınırlaması olması lazım. Siyaset bir meslek değil. İnsanlar belli bir süre sonra yeni yüzler, heyecan arıyor. Belki karşılığımın olmasının nedenlerinden biri de genç olmam, yeni olmam. Bir dönem kuralı ile bunu tüzüğe işlememiz lazım. Ben o değişimin heyecanı adayı olduğum için de halkta karşılık buluyorum.
EN BÜYÜK BAŞARI BORÇSUZ DEVRETMEK
Yaklaşık 50-55 milyon borcu var. 85 milyon da bir bütçemiz var. Belediyeyi holding gibi yönetmeyeceğim. Halkla beraber, STK, muhtarlar sürecin içerisine dahil ederek farklı bir belediye başkanlığı yapacağım. Belediyeyi yönetmek sanattır. Borçsuz devretmek çok büyük bir sanat. En büyük başarı borçsuz devretmek. Ben borçlu bir belediye devralacağım, o borcu sıfırlayıp temiz bir bütçe bırakacağım. Belediyeye gelir getirecek, değer yaratacak projelerle olabilir. Bu vizyonu yaratabilmek lazım. Bunun bir çok kanalı da var. Avrupa Birliği kredileri var. Geçen defa 4 milyar dolar, projesizlikten dolayı hibe krediler geri döndü. Onlarla kenti dönüştürebiliriz. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e sormuştum; Siz de merkezi hükümetten gerekli payı alamıyorsunuz ancak kenti nasıl dönüştürdünüz” diye… Avrupa Birliği projeleri ile kenti dönüştürdüklerini söylemişti. Kendisini örnek alıyorum. Bütçe yaratmaktaki en büyük alanlardan biri Avrupa birliği…
YÜZDE 75’İ BULACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM
2009 yerel seçimlerinde belediye meclis üyeliğimde 68.8 rekor oy aldık. 2014 yerel seçimlerinde yüzde 59.9 oy aldık.Yani 8-9 puanlık bir oy kaybımız oldu. CHP’nin Balçova’da kemikleşmiş yüzde 51 bandında oy oranı var. Balçova, Atatürkçü, laik kesimin yoğun yaşadığı bir yer . Ama Kasım 2015’te 58.8 oy oranımızı 24 Haziran’da yüzde 51’e düşürmüşüz. Ben yüzde 60’a düşen oy oranımızı yüzde 70- 75 bandına çekmek istiyorum. Bu hayali bir rakam değil. Bu hem yapmış olduğum projeler, hem toplumdaki karşılığım hem de bu yeni yüzle, yeni heyecanla ülkenin bulunduğu ekonomik koşulları fırsata çeviremeyeceksek 3 dönemin yorgunluğunun üzerine gelen heyecanla... Ben yüzde 75’i bulacağımı düşünüyorum. Mahalle mahalle, sokak sokak profesyonel arkadaşlarımla çalışıyorum. Burada doğdum, büyüdüm. Hangi mahalleden ne kadar oy alacağımızı biliyorum. MHP’nin, 3-4 bandında, AK Parti’nin 13-26 arasında oy oranı var. Yeni bir yüzle heyecanla ciddi bir oy alacağımı düşünüyorum.
BELEDİYE SARAYINDA ADAY VE DELEGE BELİRLEYEN BAŞKAN OLMAYACAĞIM
Ben hiçbir şekilde örgütün işlerine karışmayacağım. Ben CHP’nin gençlik kollarından beri siyaset yapıyorum, 40 yaşındayım, CHP’nin koridorlarında büyüdüm. Elbet bize fikrimiz sorulur ama ben örgütü dizayn eden bir belediye başkanı olarak anılmak istemiyorum. Bunu doğru bulmuyorum. Halk bize hizmet edelim diye oy veriyor. Allah bana CHP’de ölmeyi nasip etsin ama ben CHP’nin belediye başkan adayı olduğumdan itibaren rozetini çıkaran 80 bin kişiyi kucaklayan bir belediye başkanı olacağım. AKP, MHP, HDP tüm yurttaşların belediye başkanı olacağım. Bir de bizim adamımız, benim ekibimden biri algısından uzaklaşmamız lazım. Hizmet üreten, nitelikli kadrolar yetiştirmek, benden sonra yetişeceklerin önünü açmak istiyorum. Ben ilçe örgütüne karışan, belediye saraylarında oturup aday belirleyen delege belirleyen bir belediye başkanı olmayacağım. Burada da söz veriyorum.
YERELDE SİYASETİ KURUMSALLAŞTIRABİLİRSENİZ GENELE KATKISI OLUR
Genele giden yol yerelden geçer. Ama sadece belediye ile değil STK’LAR, muhtarlar, üniversite, barolar, kurumlar ile beraber ortak akılla bir yelpazeye yayarak yerelde güçlü olabilirsiniz. AK Partiyi kuran kadrolara bakın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan çıkan kadrolarla ülkeyi yönetiyorlar. Yerel yönetimlerde siyaseti kurumsallaştırabilirseniz genele katkısı olur.
Yavuz Uğur Özdemir 6 Aralık 2018 Perşembe 20:11
|
Elena 6 Aralık 2018 Perşembe 19:18
|
Emre üstün 5 Aralık 2018 Çarşamba 12:51
|