TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, tüm partilerin desteğiyle TBMM’de down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozukluklarının araştırılması için kurulan komisyonla ilgili olarak Genel Kurul’da bir konuşma yaptı. Türkiye’de henüz otizmin tam olarak bilinmediğini ifade eden Polat, “Bu hastalığın tedavisi için erken tanı ve sürekli eğitim büyük önem taşımaktadır. Erken teşhis konulan birçok otizmli çocuk, farklı başarı öykülerine imza atmaktadır. Bunlardan biri de otizmli Beril Zorlu’dur. Beril, küçük yaşta fark edilen müzik yeteneği sayesinde İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin müzikoloji bölümüne girmeye hak kazanmıştır. Otizmli çocuklarımıza biz engel olmadığımız sürece onların önlerinde hiçbir engel bulunmamaktadır” diye konuştu.
“HER 68 ÇOCUKTAN 1’NDE GÖRÜLÜYOR”
Otizm ile ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulması amacıyla önerge de veren Polat, önerge sahibi olarak TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, otizmin doğuştan gelen ve bireyin hayatı boyunca devam eden bir gelişim bozukluğu olduğunu söyledi. Bu rahatsızlığın yaşamın ilk 3 yılında tespit edildiğini, ancak ülkemizde halen tam olarak bilinmediğini ifade eden Polat, şöyle devam etti: “Daha acı veren durum ise eğitimcilerimizin birçoğu da otizmle ilgili tam olarak bilgi sahibi değillerdir. Bunun nedeni de maalesef, Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlıklarımızın bu konularla ilgili yeterli çalışma yapmamasıdır. Dünyada her 68 çocuktan 1’inde otizm görülmekte, her yirmi dakikada bir 1 çocuğa otizm tanısı konulmaktadır. Türkiye’de ise otizmli birey sayısına ilişkin net bir veri bulunmamaktadır. Önceki yıllarda yapılan araştırmalara göre Türkiye’de 550 bin civarında otizmli birey bulunduğu tahmin edilmektedir. 0-14 yaş grubundaki otizmli çocuk sayısı ise 140 bin olarak öngörülmektedir. Otizmin tedavisi erken tanı ve sürekli eğitimle mümkündür.”
“ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN ATAMASI YETERLİ DEĞİL”
Polat, ülkemizde otizmli bireylerin eğitimi konusunda çok ciddi eksiklikler yaşandığını vurgulayarak, “Otizmli bireylerin eğitim sürecinde yaşadıkları sıkıntılar sadece kendilerini değil, ailelerini ve onlara bakmakla yükümlü olan kişileri de doğrudan olumsuz etkilemektedir. Yani otizmle ilgili eğitim ve diğer alanlarda sorun ve sıkıntı yaşayan kişi sayısı 2 milyonu bulmaktadır” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel eğitim öğretmenlerinin atamalarının yeterince yapılamadığını vurgulayan Polat, Şubat 2015’te 15 bin kontenjanın sadece 357’sinin, Ağustos 2015’te 37 binin kontenjanın 1579’unun, Şubat 2016’da 30 bin kontenjanın 376’sının, Ekim 2016’da 15 bin kontenjanın 502’sinin, Ağustos 2017’de 20 bin kontenjanın 432’sinin, Temmuz 2018’de ise 20 bin kontenjanın 664’ünün özel eğitime ayrıldığını hatırlattı. Polat, “Geçmiş geleceğin göstergesi olduğundan, AKP iktidarları var olduğu sürece bu öğretmenlerin atanma oranının ortalama yüzde 2 düzeyinde kalacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak dünyada her yirmi dakikada 1 çocuğa otizmli tanısı konulduğu yerde bu atamalar yeterli değildir. Bu bağlamda mağdur olan binlerce otizmli çocuk aileleri ve onlara yardımcı olan öğretmenlerimiz için zaman kaybetmeden çözüm bulmak zorundayız” dedi.
OTİZMLİ ÇOCUKLAR BAŞARI ÖYKÜLERİNE İMZA ATIYOR
Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce otizmle ilgili bir veri tabanı oluşturması gerektiğini, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bu veri tabanına uygun eğitim planlaması yapmasının zorunlu olduğunu kaydeden Polat, erken teşhis konulan birçok otizmli çocuğun önemli başarı hikayelerine imza attığını vurguladı. Otizmli Beril Zorlu’nun başarı hikayesini değinen Polat, Beril’in müzik yeteneği sayesinde İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin müzikoloji bölümüne girmeye hak kazandığını söyledi. Polat, şöyle devam etti:
“Beril’in küçük yaşlardan beri fark edilen müzik yeteneği var. Maalesef, müzik eğitimine o dönem için uygun müzik eğitmeni bulunamadığından dolayı 13 yaşında başlıyor. Beril’in hızla gelişmesi, piyano çalmaya başlaması ise hayatına yeni bir yön veriyor. Yaklaşık yedi yıl piyano çalan Beril, ‘mutlak kulak denilen’, referans ses verilmeden duyduğu sesin frekansını belirleyip doğru notalara dönüştürme yeteneğine sahip bir kızımız. Beril, 2016 yılında Kanada’da otizmli çocukların yarıştığı 6’ncı ANCA Festivali’ne katılıyor, orada sahne alıp 3’üncülük ödülü alarak Türkiye’ye dönüyor. Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen ‘Müzik ve Engelsiz Yolculuğum’ projesi kapsamında yurt içi ve yurt dışında birçok konser veriyor. Beril gibi çok sayıda çocuğumuz için zaman kaybetmeden gerekli adımları atmalı, onlara sahip çıkmalıyız. Ben doktor değilim, psikiyatr değilim; ben burada bir baba olarak konuşuyorum. Hepimizin çocukları var. Bizlerin çocukları da biz eğitimlerini planlarken 68 çocuktan 1’i olarak doğabilirdi. Bu duyarlılıkla otizmli ve Down sendromlu çocuklara sahip çıkmak zorundayız. Bu duyarlılığı göstermezsek yarın yakınımızdaki çocuklar için başkaları duyarlılık göstermez diyor, engelsiz bir dünya diliyorum.”