Serter, “Sayıştay Başkanlığı’nın 2017 yılı “Genel Uygunluk Bildirimi Raporu”na göre Merkezi Yönetim Bütçe gelirinin İzmir’den gelen payı yüzde 9.2 iken kente sadece yüzde 1.9’luk harcama ve yatırım yapıldığı görülüyor. Manisa’dan gelen pay yüzde 0.4 iken, Manisa’ya yapılan yatırımların oranı yüzde 0.5. Bu nokta itibariyle, İzmir’e yapılması planlanan tüm yatırımların yanı sıra İzmir’e aktarılan kısıtlı kamu kaynaklarının artmasını, İzmir’den elde edilen gelirin yine İzmir’e maddi olarak daha büyük bütçe paylarıyla geri dönmesini talep ediyoruz” dedi.
“Sanayi sektörü ciddi bir krizde”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a İzmir’in sanayi sektörüne dair sorunlarını Komisyon toplantısında ileten Serter, kendisinin de uzun yıllar EBSO ve İZTO üyeliklerinde ve komisyon başkanlıklarında bulunduğunu belirterek “Sanayi sektörünün ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi hissetmemesi mümkün değildir. Bugün sanayi sektöründe istihdam azalmış, girdi maliyetleri çok artmıştır. Sanayi sektörünün en temel sorunlarının başında yaz aylarında etkisini gösteren kur dalgalanmaları ve sonrasında artan maliyetler ve özellikle de elektrik ve doğalgaz maliyetleri gelmektedir” diye konuştu.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın geçtiğimiz hafta yaptığı konkordato açıklamasına da değinen Serter, “Türkiye genelinde 356 konkordato ilanının 27’sinin İzmir’den olması “dikkat çekici”, bu anlamda İzmir’in Türkiye’nin üçüncü büyük şehri ve sanayi ve tarımın eşgüdümlü olarak büyüdüğü özel bir kent olarakda teşviklerle desteklenmesi gereken bir yapısı olduğunu hatırlatarak son günlerde ziyaret ettiği Doğu şehirlerine yapılan teşviklerin de geriye doğru kontrolü noktasında eksikliklerin olduğunu, bunların sonucunda pek çok şehirde bu teşviklerin sonucunun sadece altyapısı olmayan fabrikalardan ve boş alanlardan ibaret olduğunu gözlemlediğini ve bunun için de önlemler alınması gerektiğinin altını çizdi.
Serter’den ihracatçılara destek mesajı
Serter, komisyon toplantısında “Ocak ayından bu yana sanayide kullanılan elektriğe yüzde 69, doğalgaza yüzde 92 oranında toplamda 4 kere zam yapıldı, bu da bugün dahi sanayi sektörünü zorluyor. Özellikle de demir-çelik, plastik gibi bazı sektörlerinde enerji maliyetleri katlanarak artmaktadır. Dolar kurunun 5.40’lara kadar gerilemesi karşısında, elektrik ve doğalgaza yapılan zamlarda indirime gidilmesi gerekiyor ki sanayicinin rekabet şansı artsın. Bunun yanı sıra, Ege Bölgesi Sanayi Odası verilerine göre, İzmir sanayicilerinin toplamda yaklaşık 160 milyar TL bekleyen bir KDV alacağı söz konusu. EBSO, geçen senelerde bu tutarın SGK ve vergi borçlarından mahsup edilmesini önermişti ancak içinde bulunulan şartlar itibari ile KDV alacaklarının bankalardan kullanılacak krediler için teminat olarak kabul edilmesi sadece İzmirli sanayicilerin değil tüm Türkiye’nin sanayicilerinin talebi”dedi.
Ülkenin içinde bulunduğu bu süreçte, tüm Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de KOBİ’lerin bankalar tarafından desteklenmesine ihtiyacı olduğunu belirten Serter, “KOBİ’lerin kredi imkânlarından faydalandırılması yönünde yapılacak her çalışma, bankaların ilave teminat taleplerinden vazgeçmeleri, kısaltılan kredi vadelerinin uzatılması ve kredi maliyetlerinin azaltılması, aç-kapa yapılan kredilerin yeniden açılmasının sağlanması kısa vadede sektöre canlılık kazandıracak önlemler olarak durmaktadır.Ayrıca özellikle ihracatçıların özel faiz oranlarıyla desteklenmeleri, özel teşvik programlarının hayata geçirilmesi önemlidir”dedi.
Serter’den Bakırçay mesajı
İzmir Milletvekili Serter, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında aldığı sözde Menemen başta olmak üzere Bakırçay bölgesinin sorunlarından söz etti. Serter “Menemen, ağır sanayinin ve turizmin geçiş noktasıdır. Son yıllarda Çanakkale Asfaltı trafik yönünden oldukça yoğunlaşmıştır. Koyundere’den başlayıp Aliağa’ya kadar olan Kuzey otoyolu bölümünün hızlandırılması bölge ekonomisi için çok önemlidir. Bu sorun İzmir’in kuzey bölgesinin ulaşım sorunun büyük ölçüde çözülmesini sağlayacaktır. Ayrıca tarımsal sit kanunundan sonra Menemen Bölgesinde sanayi alanları ve yatırımlar kısıtlanmıştır. Bölgede yeni yatırımların gerçekleştirilebilmesi için Menemen ve çevresinde tarımını da olumsuz etkilemeyecek alanlara sanayi bölgelerinin veya Organize Sanayi Bölgelerinin açılabilmesi için gerekli çalışma ve düzenlemelerin yapılması gerekmektedir” dedi.
Sayfa başına git