GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı.
CHP İzmir İl Örgütü’nün seçime hazır olduğunu söyleyen Yücel, “Seçim yarın da olsa zamanında da olsa hazırız” dedi.
Erken seçimi mümkün görmediğini söyleyen Yücel, “Cumhurbaşkanının bir daha aday olması şuandaki anayasamıza göre mümkün değil. Adaylık tartışmasının önüne geçmek için seçim, zamanından 1-2 ay önce yapılabilir” iddiasında bulundu.
6’lı masa tarafından adaylık stratejisinin iyi yönetildiğini söyleyen Yücel, “Birileri istiyor diye ne Cumhuriyet Halk Partisi, ne Millet İttifakı, ne 6’lı masa aday açıklamak zorunda değil” dedi.
5 bin 500 kişiyle yapılan İzmir anketinden detaylar paylaşan Yücel, “partimizin oyları İzmir’de yükselişte… İYİ Parti’nin oyları da yükselişte… AKP’nin oyları düşüşte. İzmir’de yüzde 20 bandındalar. MHP yüzde 2, 2.5 bandında. Bu düşüş devam ediyor, devam edecek” dedi.
Son dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le uyumu nedeniyle “Yeni,temiz bir sayfa mı açıldı?” sorusuna yanıt veren Yücel, “Yeni bir sayfa açmadık. Tunç Başkan’la bizim sayfamız hep beyazdı, hem de tertemizdi. Belki biraz iletişim ve diyalog daha kuvvetlendi diyebilirim” dedi. Yücel, “Parti içi çekişme, bir takım kısır tartışmalar kimsenin konusu ve gündemi olmamalı” diyerek örgüte de mesaj verdi.
Yücel, milletvekilliği için istifa edeceği iddiası üzerinden parti içinde uzun süredir konuşulan ‘yeni il başkanı gündemi’ için ise “Bunların konuşulup tartışılması bence çok doğru değil. Bu konuşma, gündem bizim verdiğimiz mücadelenin önüne geçmemeli. Günü geldiğinde Deniz Yücel görevi bırakırsa yeni il başkanını seçmek 1 günlük iştir. Şimdiden bu işlere kafa yormak doğru değil ” dedi.
Son dönemde İzmir üzerinden CHP’ye ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik çıkışları dikkat çeken Muharrem İnce ve Ümit Özdağ için ise Yücel, “Mevcut iktidarla mı mücadele ediyorlar, yoksa kendi egoları kendi kişisel hırslarıyla başka bir şey mi yapmak istiyorlar” dedi.
İşte Yücel’in gazeteci Avcı’nın sorularına yaptığı açıklamalar:
SEÇİM YARIN DA OLSA, ZAMANINDA DA OLSA HAZIRIZ
CHP İzmir İl Örgütü, seçime hazır. Uzun süredir baskın seçimle karşılaşabilecekmişiz gibi çalışmalarımızı yaptık.
İl başkanlığı son dönemde geçmişte hiç olmadığı kadar sahada. Normalde saha çalışmalarını ilçe örgütleri yapar, il başkanlığı koordine eder ama biz 30 ilçede saha çalışmalarını bire bir yapıyoruz.
Son dönemde dış ilçelere ağırlık verdik.
Sandık örgütlenmemiz tamam. Sandık güvenliği ile ilgili eğitimleri verdik. Oy kullanma işleminden resmi sonuçlar ilan edilinceye dek geçecek sürede görev alacak hukukçular belirlendi. Eğitimleri sürüyor.
Seçim yarın da olsa zamanında da olsa hazırız.
ERKEN SEÇİMİ PEK MÜMKÜN GÖRMÜYORUM
Erken seçimi pek mümkün görmüyorum. Kendi iktidarlarını sürdürmek açısından bir ışık, avantaj görmeleri gerek. Şuandaki tabloda ben o avantajı gördüklerini zannetmiyorum. Erken seçime gitmek bir matematik işidir. Kamuoyu yoklamaları ortada, enflasyon ortada, işsizlik ortada, hayat pahalılığı ortada. Erken seçime gitmek istemeyeceklerdir. Cumhurbaşkanının bir daha aday olması şuandaki anayasamıza göre mümkün değil. Adaylık tartışmasının önüne geçmek için seçim, zamanından 1-2 ay önce yapılabilir.
ADAYLIK MESELESİ STRATEJİK OLARAK DOĞRU YÖNETİLİYOR
Adaylık konusu 6’lı masa tarafından stratejik olarak doğru yönetiliyor. Birileri istiyor diye ne Cumhuriyet Halk Partisi, ne Millet İttifakı, ne 6’lı masa aday açıklamak zorunda değil. Cumhur İttifakı’nın ya da onlara destek veren tırnak içinde adına gazeteci denilen gazeteci olduğunu iddia eden kişiler istiyor diye aday açıklanmak zorunda değil. Seçimin bir takvimi vardır. Seçim takvimi açıklandığında adayın belirlenmesi belki 3 gün belki 1 haftadır.
Kimin aday olacağı değil, profili önemlidir. Bizim gönlümüzden geçen Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu sadece duygusal bir cümle değil. Sebepleri vardır, gerekçeleri vardır ve altı doludur. Demokrasiden hukukun üstünlüğünden asla ödün vermeyecek bir isimdir. Dürüstlüğü, erdemliliği, iyi ahlakı hiç kimse tarafından tartışmaya dahi açılamaz. Devlet bürokrasisinden gelen devlet adamı kişiliği vardır. Devlet nasıl yönetilir bilir. 20 yıldır ülkeyi her türlü yolsuzlukla, hukuk düzeninden, adaletten, liyakatten kopararak yöneten siyaset anlayışının ilk seçimde sona ereceğini konuşuyorsak başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi öngörüsüyle siyasette kurduğu birliktelikle konuşabiliyoruz. Bu Genel Başkanımızın başarısıdır. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in başarısıdır. 6’lı masadaki liderlerin başarısıdır.
BİZE ULAŞARAK PARTİMİZE ÜYE OLMAK İSTİYORLAR
Toplu üyelikler bize ulaşan arkadaşlar vasıtasıyla oluyor. Biz elbette belli kesimlerle bir araya geliyoruz, üye kazandırmak için çalışma yapıyoruz ama son dönemde vatandaşlarımız bize ulaşarak partiye üye olmak istiyor. Belli bir grubu, kitleyi temsil eden, kimisi 500 kişi kimisi bin kişi bizle temasa geçiyor. CHP’yi iktidara yakın görüyorlar, mevcut iktidardan rahatsızlar. Bu katılımların çoğunluğu geçmişte AK Partiye üye olan veya oy vermiş isimler. Benzer üye katılım törenlerimiz devam edecek. Belli bir kitle çözümü ve çareyi CHP’de görüyor. Bir de sorunların hem kaynağı hem de sorunları çözemeyen bir iktidar var. Vatandaş bunu görüyor.
PARTİMİZİN OYLARI İZMİR’DE YÜKSELİŞTE, İYİ PARTİ’DE YÜKSELİŞTE
Elimizdeki son anket yaklaşık 5 bin 500 kişiyle yapıldı. Bu sayıyla, zaman zaman Türkiye geneli ölçülebiliyor. CHP’nin oyunu açıklamayı gerek görmüyoruz şuanda ama partimizin oyları İzmir’de yükselişte. Neden açıklamıyoruz çünkü daha da yükselecek. İYİ Parti’nin oyları da İzmir’de yükselişte. AKP’nin oyları düşüşte. İzmir’de yüzde 20 bandındalar. MHP yüzde 2, 2.5 bandında. Bu düşüş devam ediyor, devam edecek. CHP’nin, Millet İttifakı’nın oyları da yükselmeye devam edecek. Bunun sebepleri var. Biz her türlü karalamaya, engellemeye rağmen CHP’li belediyeler olarak İzmir’de başarılı hizmetler veriyoruz, başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere ilçe belediyelerimizle birlikte. Ülkede hayat pahalılığı ortada. Her geçen gün ağırlaşıyor. Bunun sorumlusu biz değiliz, dış güçler değil…Bunun sorumlusu 20 yıldır ülkeyi yönetenler.
Yerel seçimlerde kaybettiğimiz ilçelerde oylarımızda artış var. Bazı ilçelerde bu artış daha yüksek.
Anketteki önemli tespitlerden biri AKP’nin artık İzmir’de zenginlerin partisi olduğu, alt gelir seviyesi, orta gelir seviyesi kesimdeki vatandaşlarımızda CHP’ye yönelim olduğu tespiti var. Bunun da gerekçeleri var. CHP’li belediyeler özellikle pandemi döneminde halkın yanında oldu. İzmirli seçmen bunu daha fazlasıyla hissetti çünkü Büyükşehir var, 22 ilçe belediyemiz var.
İlk kez oy kullanacak seçmende İzmir’de CHP açık ara birinci çıkıyor. Bu Türkiye genelinde de böyle…
TUNÇ BAŞKAN'LA SAYFAMIZ HEP BEYAZDI
Tunç Başkan’la yeni bir sayfa açmadık. Tunç Başkan’la bizim sayfamız hep beyazdı, hem de tertemizdi. Belki biraz iletişim ve diyalog daha kuvvetlendi diyebilirim. Daha fazla bir araya gelip doğrudan diyalog kurmaya önem vermeye başladık diyebilirim. Bizim sayfamız hep beyazdı, temizdi. Neticede biz aynı siyasi partide farklı görevlerde yer alıyoruz. Belediye başkanları, il yöneticileri, ilçe başkanları, milletvekilleri, meclis üyeleri. Bizim tek bir hedefimiz var CHP’yi iktidara taşıyarak ülkenin daha iyi koşullarda yönetilmesini sağlamak. Biz bir mekanizmanın birer parçasıyız, bir makinenin birer dişlisiyiz. Birbirimizle ne kadar uyumlu, ne kadar birbirimizi anlayarak dinleyerek bu görevleri yaparsak o kadar başarılı oluruz. Örgütümüzdeki tüm kademedeki yöneticileri için söylüyorum.
PARTİ İÇİ ÇEKİŞME KİMSENİN GÜNDEMİ OLMAMALI
CHP bu dönem iktidara çok yakın. Yakın olmasının ötesinde iktidara da gelecek. Kimsenin kişisel bireysel hareket etme hata yapma lüksü yok. Herkeste bunun bilincinde. Genel Başkanımız büyük özveriyle ülkenin her yerine gidiyor. Her türlü tehdide baskıya rağmen, her türlü hedef göstermeye rağmen o yaşında büyük bir enerjiyle çalışma yapıyor. O enerjinin çalışmanın en büyük kaynağı da Genel Başkanımızın şuanda ülkeyi yöneten siyasi iktidara son vereceğine olan inancı ve kararlılığı…o inanç motivasyon, enerji getiriyor. Saha çalışmalarına yansıyor. Genel Başkanımız bir çalışıyorsa biz 2,3 katı çalışmalıyız. Seçim yaklaşıyor. Kaybedecek zamanımız yok. Herkesin kendi görevi yetkisi çerçevesinde toplumun tüm kesimlerine ulaşması gerek. Parti içi çekişme, bir takım kısır tartışmalar kimsenin konusu ve gündemi olmamalı. Bu gündemlere takılanların büyük bir hata içinde olduklarını söyleyebilirim. Bütün enerjimizi dışa dönük kullanmamız gerek.
GÜNÜ GELDİĞİNDE DENİZ YÜCEL GÖREVİ BIRAKIRSA…
Siyasetin doğasında var, birileri bir şey konuşabilir, bir görevi gönlünden geçirebilir. Saygı duyarım ama içinde bulunduğumuz süreç, ülkenin ekonomik durumu, hayat pahalılığı, zor şartlar, seçim sürecine girmişken “Deniz Yücel istifa eder mi?”, “Ederse kim başkan olur”, “Dışarıdan mı olur, yönetim içinden mi olur?”, bunların konuşulup tartışılması bence çok doğru değil. Bu konuşma, gündem bizim verdiğimiz mücadelenin önüne geçmemeli. Günü geldiğinde Deniz Yücel görevi bırakırsa yeni il başkanını seçmek 1 günlük iştir. Siyasette herkesin yeri doldurulur. Şimdiden bu işlere kafa yormak doğru değil.
İKTİDARLA MI MÜCADELE EDİYORLAR, YOKSA…
CHP’nin en güçlü olduğu illerden biri İzmir… CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanına laf söylemek siyasette bir yöntemdir, belli kesimlerde prim yapabilir. AK Parti ve MHP kanadı dışında Büyükşehir Belediye Başkanımıza laf söyleyen kişilere (Muharrem İnce-Ümit Özdağ) şunu söyleyebilirim. Mevcut iktidarla mı mücadele ediyorlar, yoksa kendi egoları kendi kişisel hırslarıyla başka bir şey mi yapmak istiyorlar. Bir hedef var, hedef nedir mevcut siyasi iktidarı sonlandırıp ülkede yeniden adaletli liyakatlı bir yönetim mekanizması oluşturmak.Güçlendirilmiş parlamenter sistemin kurulması. Hedef bu mudur? Yoksa kişisel bir takım hedefler mi vardır. Kişisel egolar ağır mı basmaktadır. Bu soruyu sormak gerek.