CHP Karşıyaka Kadın Kolları’nın düzenlediği, ilçe binası önünde gerçekleşen eyleme CHP Karşıyaka Kadın Kolları Başkanı Fatoş Buket Erol, yönetim kurulu üyeleri, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay, CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’ın eşi Ufuk Yıldırım, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı, CHP Karşıyaka Yöneticileri, Karşıyaka Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda Karşıyakalı katıldı.
Eylemde konuşma yapan CHP Karşıyaka Kadın Kolları Başkanı Fatoş Buket Erol şunları söyledi;
"CHP Karşıyaka İlçe Örgütü Kadın Kolları olarak, ülkemizde son zamanlarda yaşadığımız iki olaya dair görüşlerimizi, demokratik hakkımızı kullanarak paylaşmak için bir aradayız.
Bunlardan birincisi, partimizin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk ilçesinde katıldığı Şehit Cenazesinde linç girişiminde bulunulması, ikincisi 5 yaşında bir çocuğumuzu iğrenç bir tecavüz sonunda kaybetmiş olmamızdır. Derin bir üzüntü, öfke ve kaygı içindeyiz.
Her iki olayın da, TBBM’nin açılışının 99. Yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladığımız bir sürece denk düşmesi, bir yandan üzüntümüzü çoğaltırken, bir yandan da nasıl bir tehlikeyle yüz yüze bulunduğumuzu anlatmaktadır. Bu iki korkunç olay, birbirinden ayrı düşünülemez.
Özgürlük ve bağımsızlığımız uğruna canını veren bir yiğidimizin acısını paylaşmak, cenaze namazını kılmak ve ailesini ziyaret etmek isteyen Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, gözü dönmüşlerin saldırısına uğramışsa, bu değerlerin kalesi olan TBMM saldırıya uğramış demektir. Bunun “ama, fakat” benzeri hezeyanlarla geçiştirilmesi, gizli ya da açık hoş görülmesi mümkün değildir. CHP Genel Başkanının nereye gidip gitmeyeceğini, nasıl davranıp davranmayacağını öğretmek ise kimsenin hakkı ve haddi değildir.
Şiddet dilini alışkanlığa dönüştürüp algı mühendisliğine soyunanları, bu vahim gelişmeyi kirli siyaset malzemesine dönüştürmekten utanmayanları, saldırganlarla aynı safta görüyoruz. Onları suç ortağı olarak ilan ederek, halkımızın şaşmaz duyarlığına teslim ediyoruz. Bu korkunç yoldan bir an önce dönmelerini, tarihin önünde daha da ayıplı hale düşmemeleri için akıllarını başlarına devşirmelerini tavsiye ediyoruz. İkbal ve iktidar uğruna güzelim ülkemizin huzurunu ve kardeşliğimizi bozmalarına izin vermeyeceğimizi, bir kere daha hatırlatıyoruz. Birer zavallı kukladan başka bir şey olmayan saldırganlar ile sırtlarını sıvazlayanlar, bunun karşılığını demokrasi ve hukuk önünde mutlaka ve mutlaka vereceklerdir.
Değerli halkımız, özgürlük ve bağımsızlığının farkında olan değerli basınımız,
TBMM, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kişiliğinde saldırıya uğrarken, açılış günü olan 23 Nisan’ın Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bayram olarak armağan edildiği çocuklarımızdan 5 yaşındaki bir yavrumuz, tecavüze uğradı. Henüz bunun şoku içindeyken, bu kez 7 yaşındaki bir çocuğumuzun da aynı tehditle yüz yüze kaldığını öğrendik. Bu iki olay, basında yer bulma şansı buldu, duyarlı insanlar sayesinde kamuoyuna ulaştı. Ya öncekiler, ya ötekiler, ya utançla saklananlar?
Bugün “Nereye gidiyoruz?” diye sormanın bir anlamı yoktur. Doğru soru “Nereye geldik, nereye getirildik?” olmalıdır. Doğru yanıt, doğru sorularla mümkündür. İşte o zaman, bu vahim tehlikeyle yüzleşebilir, gerekenleri yapabiliriz. Sorunlar saklanarak, üstleri örtülerek, münferit denilerek, nasılsa yakalanmış birkaç sapığı cezalandırarak çözülemez. Bireysel ve toplumsal bir çöküşle karşı karşıyayız. Bu gidişe ancak ve ancak çağdaşlıkla, laik ve özgür eğitimle, bireysel ve toplumsal gelişmişlikle, yurttaş olma bilinciyle, insan haklarına saygıyla dur diyebiliriz. CHP Karşıyaka İlçe Örgütü olarak, halkımızı duyarlı olmaya, sessiz kalmamaya, suçu ve suçluyu kim olursa olsun teşhir etmeye, demokratik, laik ve çağdaş hukuk devleti ilkeleri etrafında birleşmeye davet ediyoruz. Tehlikeyi görmek için, ille kapımızı çalmasına gerek yoktur. Başkasının çocuğu diye geçiştiremeyiz, çünkü bütün çocuklar Türkiye Cumhuriyetidir, hepsi bizim çocuğumuzdur ve bu ülkenin geleceğidir.
Her türlü şiddete, istismara, tecavüze, karanlığa, yobazlığa ve cehalete hayır diyoruz. Çocuklarımızla, bizi biz yapan değerlerimizle geleceğimize sahip çıkıyoruz. Dün asla teslim olmadık, bugün ve yarın asla teslim olmayacağız. Bir kere daha haykırıyoruz."