Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Meclis Genel Kurulu’nda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşmelerine başlandı.
CHP lideri Özgür Özel, Genel Başkan olarak Genel Kurul’da ilk kez konuştu.
Numan Kurtulmuş’un geçmişteki sözlerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Özel, başkanlık sistemini getiren 2017’deki anayasa değişikliğini eleştirdi. Özel’in sözleri AKP sıralarında tepkiye yol açtı. Bir milletvekilinin Özel’e “Anayasa’ya kim evet dedi? Milletin iradesinden mi rahatsızsın?” dediği duyuldu.
Özel'in açıklamasından satır başları şu şekilde:
Dünyanın 20 yıl gerisinde teknoloji hamlelerle övünmek yerine yüksek katma değerli, inovasyona dayanan örneğin yerli ve milli çipimizi üretip ihraç edebildiğimiz, tüm ihtiyacımızı kazandığımız bir sürece katkı sağlasaydık keşke. Ama bunların hiçbirisinin ortada olmadığını ve bu bütçenin de böyle bir vizyon taşımadığını hep birlikte görüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde hızla ortaya koyduğu 10 ekonomi içine girmek…
‘KENDİNDEN ÜMİDİ KESMİŞ BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
Ne zaman? 2023’te. Bütçe konuşuyoruz, 2023’deyiz. Hedef ilk 10 ekonomi içine girmekken bu ülkenin ilk 20 ekonomi içinde tutunmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz. Türkiye’nin 78. sırada olan kişi başına milli geliri ilk 50’ye taşımayı hedeflerken bugün 78. sıraya gerilediğimizi, burada acımasızca eleştirdikleri ve Türkiye’nin en kötü ekonomi diye ifade ettikleri üçlü koalisyon kişi başı milli gelirde seviyeyi 74’te bırakmışken bu arkadaşlar 78. sıraya gerilettikleri ülkede bugün bütçe sunumu yaptılar. Burada görülen bir gerçek var. 10 yıl önce konan 2023 hedefleri bugün 2053’e hatta belki 2071 yılına referans gösterilecek kadar kendinden de ümidi kesmiş bir iktidarla karşı karşıyayız.
Pandemiyi yaşadık. Bütün dünya pandemi ile büyük bir sağlık tehdidi ile yüzleşti. Bundan sonra da böyle tehditlerin olacağı hatta bu yüzyılın pandemiler yüzyılı olacağını dünyadaki çok sayıda bilim insanının ortaklaştığı bir kabul. Hükümet buna karşı biyoteknoloji ve medikal teknolojiye selektif yatırımlar yapması gerekirdi, yapmadı. Rusya-Ukrayna savaşı büyük bir enerji ve gıda kriziyle karşı karşıya bıraktı. Enerji ve gıda güvenliğine yönelik stratejik yatırımların yapılması beklenirdi, yapılmadı.
10 binlerce yurttaşımızın hayatını kaybettiği bir deprem yaşadık. Bundan ders almak; hızlı, kararlı, bilimsel adımlar atmak gerekirdi. Seçime endeksli bir yüzyıl vardı. Hatay raporunun ortaya koyduğu rakamda depremden etkilenen 10 ilde her 10 kişiden 9’unun barınma sorunuyla karşı karşıya olacağı vardı. Bir yıl içinde evlerine ulaşmak isteyenler bize oy versin diyenlerin oy aldıkları kişilerden 10 kişiden 9’una devlet sözünü yerde bırakarak hepimizi mahcup ettiklerinin de altını çizmek isterim.
Dirençli kentler için doğru adımlar atılmadı. Sosyal devleti savunan, yaşam hakkını her alanında sahiplenen bir siyasi parti olarak gıda, sağlık, barınma, enerji krizine çözüm üreten bir bütçeyi görmek, incelemek istedik ama böyle bir bütçe Meclis’e sunulmadı.
2024 bütçesi cumhuriyetin 2. yüzyılının ilk bütçesi olmasının öneminin yanından 6 Şubat yıkımından sonra ilk kez yapılan yıllık bir bütçe olmanın sorumluluğunu da taşımaktadır. Bu bütçe cumhuriyetin ilk yüzyılının ilk çeyreğindeki gibi bir bütçe olsa bizi kıskanan Almanya’nın durumuna benzer bir durumda oluruz. Bakın elimde çok basit bir karşılaştırma var.
‘VERGİYİ TAVANA YAYMA VAKTİ GELMİŞTİ’
Uykunuzu kaçıracak mesele bu vergi sistemidir, bu akşam buna oy vereceksiniz. Seçimden önce gelecek dediğiniz gelmeyen, seçim garantisi isteyen ‘ben bilirim’ diyene öyle dersen olmaz diyen, kendi deyimiyle rasyonel işler yapacak olan bakanınız Mehmet Şimşek var ya… Geçtiğimiz hafta vergiyi tabana yaymak lazım dedi. Yüzde 89’unu garibanların yüzde 1’in kodamanların vergi sistemini tabana değil tavana yayma vakti gelmiştir.”