Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde perde ‘yeniliğe davet’ oturumuyla açılırken, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’den çarpıcı açıklamalar geldi.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke sözlerine, ‘’6 Şubat depremlerinin acısı hala çok taze. Öyle ki bugün aynı acıyı yaşayanlar sel felaketi ile baş başa bırakıldı. Ülkemize geçmiş olsun. Siyasetin, bilimin toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelmesine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Böyle bir zaman kürsüleri herkese açan, tüm sesleri var eden böylesi bir kongreyi düzenleyen Tunç Soyer’e ve herkese gönülden sevgi ve teşekkürlerimi iletiyorum’’ diyerek başladı.
ÜLKEMİZİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ, BAŞKA YOLU YOK
Böke, ‘’Yaralarımızı hep birlikte saracağız. Başka yolu yok. Hep birlikte ülkemizi ayağa kaldıracağız. Mutlaka ağır acının arkasından hep birlikte kalkacağız. Söz veriyoruz, yapacağız. 100 yıl önce ülkemiz yıllarca süren bir savaşın ardından yaralarını sarmaya çalışıyordu. Cephede kazanmakta olduğumuz siyası bağımsızlığımızı ekonomik bağımsızlıkla taçlandırmak için bir mücadele içindeydik. Bugün 1oo yıl sonra büyük bir yıkımla karşı karşıyayız. Depremin yarattığı yıkımı ekonomik ve sosyal buhranı derinleşen büyük bir yıkım hepsi birbirinin içine geçmiş büyük bir enkaz. Nasıl ki 100 yıl önce bilimin ışığı ile ileriye gören vizyoner bir liderlik ile uçurumun kenarında yıkık bir ülkeden genç bir Türkiye doğduysa 100 yıl sonra bilim ile liyakat ile tek adam rejiminin yıkımından Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını hep birlikte var edeceğiz. Tarihsel mirasımız da yurttaşlık görevimizde bunu gerektirdiği için. Yüz yıl önce olduğu gibi bugünde bizi İzmir’de bir araya getiren ortak hedefimiz var. Ülkemizi el birliği ile ayağa kaldırmak. Yaralarımızı sarmak bir daha böyle acıları yaşamamak aydınlık bir geleceği kurmak için hepimizin ortak zorunluluğu var. Bu sorumluluk bugün hala çadırda yaşamaya mahkum edilmiş olan 1,5 milyon insanımız karşı bir sorumluluk, konteynerlerde sele kapılarak hayatını kaybeden yurttaşlarımıza karşı sorumluluktur’’ ifadelerini kullandı.
YAŞADIKLARIMIZ İKTİDARIN TERCİHLERİNİN BİR SONUCU!
Böke şöyle devam etti; ‘’100 yıl önce olduğu gibi yine ortak hedefle buluşuyoruz. Ülkemizi sadece ayağa kaldırmak değil kalkındırma hedefi. Sürdürülebilir bir kalkınma hepimizin sorumluluğu. Umudunu yitirdiği iş dahi aramayan için 3 milyon insanımıza karşı sorumluluğumuz, eşit işe eşit ücret almayan milyonlarca kadına karşı, sorumluluğumuz, bu sorumluluk gübre ve mazot fiyatları nedeniyle tarlasını süremeyen çiftçimize, her tür krizde yalnızlığa terk edilen esnafa karşı sorumluluğumuz. Bu sorumluluğu yerine getirecek siyasi irade bizde var. Bu büyük felaket ülkemizin sürüklendiği sosyal ve fiziki yıkım bir kader değil. Yıkımın acıların yoksulluğun bu ülkenin kader planı olduğunu iddia eden anlayışı asla kabul etmiyoruz. Depremler doğaldır afetleri felakete çeviren düzendir. Ekonomik sosyal buhrana yol açan da o düzenin ta kendisidir. Yaşadıklarımızı iktidarın tercihlerinin bir sonucu. Biz bu tercihleri değiştireceğiz. 59 gün sonra Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu önderliğinde bunun ilk adımlarını omuz omuza atacağız.
4 BAŞLIKTA NELER YAPILACAĞINI ANLATTI!
O günden başlayarak kentlerimizi ayağa kaldırmak, ülkemizi sosyal buhrandan çıkarmak için 4 temelden oluşan bir program izleyeceğiz.
15 Mayıs’tan itibaren liyakatle kurumları inşa edeceğiz. Yeni bir kamucu anlayış ile toplum yararını merkeze alacağız. Hak temelli güçlü bir sosyal devlet inşa edeceğiz. Bilime ve planlamaya dayalı hep birlikte zenginleşeceğiz üretim düzenini kuracağız. O zaman kentlerimiz yaşanabilir olacak. O zaman hep birlikte kalkınacağız.
DEPREMZEDELERE KONUTLAR 5 KURUŞ ALINMADAN TESLİM EDİLECEK!
Depremzedeler için inşa edilecek konutları bedelsiz olarak teslim edeceğiz. Tek adam rejimi borçlandıracak bir ekonomik yükü dayatırken Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı gibi kuracağımız sosyal devlet herkesin anahtarını 5 kuruş dahi almadan kendilerine teslim edecek. Fay hatları üzerine okullar inşa edilmeyecek. İnsanların başların sokabilecekleri bir yuvaları olacak. Depreme dayanıklı konutların yapımı için gerekli malzemelerin yeni teknoloji ile deprem bölgesinde üretilmesi için teşvikleri kullanacağız. Gerekiyorsa burada kamu olarak da üretim için yatırım yapacağız. İşte bu şekilde hep birlikte zenginleşeceğimiz bir üretim düzenini bugünden kurmaya başlayacağız. Kendi emeği ile var olan milyonlar kendi şehrinde yaşayacak. Hayatı da yeniden var edeceğiz. Yerinde güvenceli ve nitelikli istihdam yaratarak. Bir de işsizlik acıları yaşamalarına asla izin vermeyeceğiz. Çiftçiyi ekonomik yalnızlığa terk etmemiş olacağız. Üreticinin elektrik borçlarını sileceğiz. Kısacası liyakate dayalı bir kurum ve kamucu bir anlayış ile hep birlikte zenginleşeceğimiz bir üretim düzenini inşa ederek deprem yaraların sararak hep birlikte iyileşeceğiz.
HALKIN DÖNEMİ BAŞLIYOR, BİZ BAŞLIYORUZ
Aynı ilkeler bir daha düşmememizi sağlayacak. Torpille değil yeteneklerimize, kimi tanıdığımızla değil ne öğrenebildiğimiz üzerinden tutunacağız hayata. Böyle olduğunda kimse okusan da ne olacak demeyecek. Temiz ihale dönem başlayacak. Kamunun parası halk için kullanılacak. İşsizlik bitecek hep birlikte üretip hep birlikte zenginleşeceğiz. İşte bu tarif ettiklerimizle aynı anda ayağa kaldıracağız bu yıkıma son vererek hep birlikte kalkınacağız. Bunların hepsini yapacak güç hepimizde var. 100 yıl önce Atatürk’ün dile getirdiği gibi bugün 100 yıl sonra yine aynı dönüm noktasındayız. Şafak sökmek üzere. Yarınlara geleceğe umutla baktığımız bir dönem başlıyor. Halkın dönemi başlıyor. Biz başlıyoruz.