Seçimlerin ancak ve ancak insanlara dokunularak kazanılacağını ve bunun için bölge ayrımı yapmadan İzmir’in her ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelerek sokakların dili olacağını belirten Kılıç, önceki gün Narlıdere’de start verdiği seçim çalışmalarına dün de Aliağa’da devam etti. Her iki ilçede esnaf ziyaretleri de gerçekleştiren Kılıç, yerel seçimlerde CHP’nin adayları için destek istedi.Narlıdere’de Belediye Başkan Adayı Ali Engin, İlçe Başkanı Şahin Fırat, ilçe örgütü ve Belediye Meclis üyesi adaylarıyla birlikte saha çalışması yapan Kılıç, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin bütün faturasını vatandaşların çektiğini belirterek, seçimlerin hükümete ders vermek açısından büyük bir fırsat olduğuna işaret etti. İktidarın bütün baskılarına rağmen İzmir’in kendi olanaklarıyla birçokbaşarı öyküsü yazdığını ve önümüzdeki dönemde de yeni projelerle bunları süsleyeceğini belirten Kılıç, “Bütün çabamız çocuklarımızın, gençlerimizin ve insanlarımızın huzur içinde, güler yüzlü, hoşgörülü ve hakça paylaşan kentlerde yaşaması için” dedi.
Birinci bölgedeki Narlıdere’den sonra ikinci bölgedeki Aliağa’da da saha çalışması yapan Kılıç, ilçenin bütün sokaklarında vatandaşlarla bir araya geldi, haftalık Helvacı pazarında esnafın ve alış veriş yapanların sorunlarını dinledi. Aliağa Belediye Başkanı Özcan Durmaz ve ilçe örgütüyle birlikte vatandaşların sorunlarını da dinleyen Kılıç, 1 Nisan sabahı Aliağa’da da CHP bayrağının dalgalanacağına inandığını belirterek şunları söyledi:
“Kime dokunsak bin ah işitiyoruz, üreten de, satan da, alan da dertli. Hiç kimse halinden memnun değil. Ancak umutsuz değiliz. Biz İzmirliler olarak geçmiş 16 yıl boyunca bu konuda çok başarılı bir sınav verdik. Bu konuda kırsal kalkınmanın öncüsü olan ve İzmir’in bütün Türkiye’de örnek gösterilen bir model olmasını sağlayan başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu olmak üzere bütün CHP’li ilçe belediye başkanlarımıza emeklerinden dolayı teşekkür ederim.Demokrasiden, laiklikten, çağdaşlıktan, özgürlükten ve hoşgörüden taviz vermeden yolumuzu, metromuzu, raylı ulaşımı, arıtma tesisimizi kendimiz yaptığımız gibi üreticimize de sahip çıkarak kendi modelimizi yarattık. Kırsaldan merkeze dayanışmayı esas alan İzmir modelini önümüzdeki dönem daha da geliştireceğiz.
Ne üreticimizi ne de tüketicimizi mağdur etmeyeceğiz. İnsan odaklı politikalarla hiç kimseyi ayrıştırmadan hep birlikte büyüyeceğiz. İzmir yoksulluğu da yenen şehir olarak bir başka başarıya daha imza atacak, Aliağa ve diğer ilçelerle birlikte bütün İzmir’de Mart'ın sonu bahar olacaktır."
Sayfa başına git