Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel Medyascope’a verdiği röportajda partisinin İzmir’deki çalışmaları, Millet İttifakı, ekonomideki gelişmeler, erken seçim ihtimali ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık konusu üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
İşte CHP’li Yücel’in öne çıkan mesajları:
İZMİR CHP’Yİ TERCİH EDİYOR ÇÜNKÜ...
İzmir’in bir takım hassasiyetleri, kırmızı çizgileri var. Bunda İzmir’in tarihsel misyonu ve gelişimi etkili... İzmir, Kurtuluş Savaşı’nın silahlı mücadele kısmını başlatan ve bitiren bir şehir... Her zaman farklı kültürdü, farklı inançta insanların bir arada yaşadığı bir kent... Vatana, millete, Cumhuriyet değerlerine bir bağlılığı var. Bunun yanına tabiki demokrasiyi ekleyebiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi’nde bunun bir karşılığını görüyorlar ki tercihleri bu yönde oluyor.
ÖNCELİĞİMİZ BİZE MESAFELİ DURAN SEÇMENE
Örgütünün motivasyonunu diri tutma meselesi sadece parti içi çalışmalarla olmuyor. Zaten siz o motivasyonu sağlayıp da örgütü sahaya çıkardığınızda kendiliğinden artıyor. Biz geçmiş dönemlerde kendimizi yeterince anlatamadığımız ya da CHP’ye karşı mesafeli duran seçmene öncelik veriyoruz. Ben hep şunu söylüyorum, biz ulaşıp kendimizi anlatamazsak bizi başkalarının anlattığı şekilde değerlendirip yargılıyorlar.
EKONOMİK KRİZ KADER DEĞİL TERCİH!
Toplumun büyük bölümü şu 3 aylık süreçte ciddi şekilde fakirleşti. Biz şunu anlatıyoruz, bu yaşananlar bir kader değil, tesadüf değil, bu bir tercih... Ülkeyi yöneten kişilerin aldıkları bir takım kararlar, yaptıkları bir takım tasarruflar. Ve özellikle aklın ve bilimin rehberliğinde ekonomi biliminin çizdiği kurallar çerçevesinde ülkeyi yönetmeyen, dini inançları referans alarak ülkeyi yönetmeye çalışan bir Cumhurbaşkanı, bir iktidar söz konusu... Merkez Bankası’ndan tutun da bakanların atanmışlar arasında belirleniyor olması... Demokrasinin olması gereken denge ve denetim mekanizmalarının ortadan kaldırılması... Liyakat yerine itaat ya da sadakat atamalarının yapılması... Böyle bir yapı her geçen gün ülkemizi felakete doğru götürüyor. Pazartesi günü açıklanan tedbirler de ekonomi biliminde yeri olmayan tedbirler. Palyatif tedbirler. Bir taraftan faize karşıyım diyorsunuz, bir taraftan faizle kur arası farkı biz karşılayacağız diyorsunuz ve kaynağını açıklamıyorsunuz. Büyük ihtimalle para basılarak karşılanacak. E o zaman alım gücü daha düşecek, enflasyon daha da artacak. Yerli ve milli olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama Türk Lirasını dövize endeksliyorsunuz. Bir taraftan yeni bir para birimi icat edilmiş oluyor. Paralel bir para birimi icat ediyorsunuz. Bunlar sorunu çözecek tedbirler değil. Bu adımlar da bir seçim ekonomisi yaratmaya yönelik hamleler.
BASKIN SEÇİME YÖNELİK HAREKETLER!
Bu tedbirler açıkçası samimiyetsiz, ülkeye sıcak para girişine yönelik tedbirler... Ve bir palyatif de olsa nefes alma olduğunda aynı 2018 Haziran seçimlerinde olduğu gibi düğmeye basıp bir erken seçim değil baskın seçim yapma hazırlığına matuf hareketler...
İTTİFAK MESAJLARI
Mevcut seçim sisteminde belli noktalarda buluşan partilerin aynı ittifak içinde yer almaları doğaldır. Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, eşitlik ve adaleti öncüleyen ve Cumhuriyet değerlerine bağlı partiler de bir araya gelebilir. Millet İttifakı da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanımefendi’nin de katkısıyla öncelikle CHP ile İYİ Parti arasında kurulmuş Saadet Partisi ve Demokrat Parti de buna katılmıştır. Bu 4 siyasi partinin hassasiyetleri diyebileceğimiz noktalarda ortaklaşan diğer siyasi partilerin de bu birlikteliğin içinde yer alması çok doğaldır. Her siyasi partinin kendi özelinde hedef ve iddiaları da vardır. Ülke artık rayından çıkmış durumda... Siyasi iktidar bunu bilinçli bir şekilde ülkeyi bu şekilde yönetiyor. Bunun karşısında olan partilerin de bir araya gelmesi çok doğal... Biz ittifak partileriyle düzenli olarak diyalog halindeyiz. Geçmiş seçimlerde de birlikte çalışma şansımız oldu. Önümüzdeki dönemde de bu birliktelik Genel Merkez, il ve ilçeler düzeyinde devam edecek.
GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN ADAY KILIÇDAROĞLU
Genel Başkanımızı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı bizi mutlu eder. Bu bizim gönlümüzden geçen şeydir ama buna CHP’nin tek başına karara vermesi de söz konusu değil. Bir ittifak var. Öncelikle bu ittifak partileriyle bir uzlaşı olması gerekiyor. Bu tabi ki bir anda olabilecek bir iş değil. Seçim takvimi açıklandığını bu aday bir şekilde belirlenir. Kemal Kılıçdaroğlu dürüstlük, namus, ahlak, erdem, Cumhuriyet değerlerine bağlılık konusunda Türkiye’ye hatta dünyaya kendini ispatlamış bir liderdir. Bu kriterler baz alındığında akla gelecek ilk isim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Diğer taraftan devlette liyakatın yerini ithaate ve sadakate bırakmasıyla Türkiye’de büyük bir tahribat yaşanmıştır. Bu yaşanan tahribatın tamir edilmesi de herşeyden önce parlamenter sisteme geri dönüşle olabilecek bir şeydir. Demokrasinin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığı ve TBMM’nin yeniden işlevli hale getirilmesi... Bu devleti parlamenter sisteme hızlı bir şekilde dönüştürebilecek en önemli liderlerden bir tanesi Kemal Kılıçdaroğlu’dur...