GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde “SGK borcu” tartışıldı. Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık hayata geçirilen uygulamanın belediyeleri zor durumda bıraktığını söyledi.
"BELEDİYEYİ DEVRALDIĞIMDA..."
Selçuk Belediyesi’nin SGK borçlarıyla ilgili bilgi veren Sengel, “Halkın en rahat dokunabildiği taleplerini iletebildiği hele bizim gibi çevre ilçelerde halk sıkıntısını belediyelerden ister. Bu istekler çalışma arkadaşlarımız sayesinde yerine getirilir. 2019’da Adalet Kalkınma Partisi’nden Selçuk’u aldığımda dolar bazında 7 milyon 837 bin Dolar vergi ve SGK borcu vardı. 2024 yılı itibariyle 4 milyon 505 bin Dolar’a düşürmüşüz” diye konuştu.
"10 YIL KONULMAYAN BLOKE ŞİMDİ KONULDU"
Sengel sözlerine şu şekilde sürdürdü:
“Yeni dönemde de Kiraz gibi Adalet Kalkınma Partisi’nden CHP’ye geçen belediyeler vardı ve merak edip telefon açtım. Telefon açtığımda ‘Her halde bir önceki belediye başkanı ödemeyi unuttu, hesaplarımıza bloke kondu’ dedi. 10 yıldır yapılmayan blokenin şimdi konması ilginç. Bir kamu kurumu diğer kamu kurumuna taşkın haciz yapıyor. Menemen ve Aliağa Belediye Başkanları burada mı? Menemen en borçlu belediyeydi, nasıl hallettiler? Tarlalar nasıl kabul edildi… Sigorta borcu her ay gelmeye devam ediyor ve ödenemez hale geliyor. Hizmeti engelleyecek her türlü haciz kalkmalı. Banka hesabına haciz koymak ne demek? Esnaftan aldığı şeyi ödeyemesin mi belediyeler? Borçlar içim yeni yapılandırma kanunu çıkmalı. Birbirimizin ayağına basmak değil de adaletse adaletin hepimize uygulanmasın istiyoruz. Bunun sadece belediyelerin değil İzmir’in nefes alması için yapılması lazım.”
“BU HALKA HİZMETE ENGEL”
“Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz ancak bu zorluk belediyelerin elini bağlayan SGK borçlarına kitlenmiş durumda” diyen Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık şunları söyledi:
“Belediyeler bu konuda yalnız değil, bunu biliyoruz, okul bahçelerinin satılığa çıkartıldığı, savunma sanayi için kredi kartlarına yüklenildiği, 9 aylık faiz ödemelerinin 913 milyar, 9 aylık bütçe açığının 1 triyon 74 milyar olduğu bir dönemden geçmekteyiz ancak bizlerin topluma hizmet olanaklarının kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Bakanlıklar da zorda, yapılması gereken ödemeler yapılmıyor ancak bozuk ekonominin sorumluluğunu yerel yönetimlere yüklemeyi kabul etmiyorum. Yakın zamanda mahalli idareler yönetimlerinin CHP’ye geçmesi bir karşı hamle getirdi. 25 kuruşa simit yok diyerek bir hamle yapıldı. Belediyelerin SGK borçlarının gündeme getirilmesiyle bir hamle yapıldı, bu halka hizmeti engeller.
“BELEDİYELER EKONOMİK SOYKIRIMLA KARŞI KARŞIYA”
Işık sözlerine şu şekilde devam etti:
“Belediyelerin sadece SGK değil başka borçları da var. Bunun nasıl ülkemizde giderildiğini geçmişte hepimizin irdelemesi gerekiyor. Borçların miktarından ziyade bunun yerelin hizmetine ne şekilde sekte vurduğuna bakılmadan Türkiye’nin yerel yönetimleri ekonomik soykırımla karşı karşıyadır. Biz sosyal ve kamusal hizmetlerden olmak şartıyla borcun silinmesini istemeliyiz. 1960’lardan itibaren yerel yönetimlerin borçları yapılandırılmıştı. İlk kez 1965 yıllarında yapılandırma yapılmıştır. Belediyeler ve bunlara bağlı işletmelerin 825 milyon TL’lik borcu genel bütçenin yüzde 5’i olan tutar yapılandırılmıştır. Bu düzenlemeyle ile yerel yönetimlerin borçlarının telkin edilmesi planlanmıştır. Kamu iktisadi teşebbüslerine olan borçları da yapılandırılmıştır. Yoksul dediğimiz o dönemlerin genel idaresi belediyelere ve diğer kurumlara bu olanağı tanımıştır. Buna İller Bankasına olan borçlar da dahil edilmiştir. Yapılandırma sermaye egemenliğini destekliyorsa bu sorgulanmalı. Sınıf iktidarına en güçlü katkı son 20 yılda yapıldı ve devam ediyor. Ortak olan ne kaldı?”
Sayfa başına git