Kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, Türkiye’de de hızla yayılmaya başladı. Uzmanlar mecbur kalmadıkça kimsenin dışarıya çıkmaması gerektiğini her fırsatta vurguluyor. Virüsün yayılmasını engellemek için birçok konuda önlem alındı. Pek çok şirket ya evden çalışma sistemine geçti ya da çalışmalarına ara verdi. Fakat çok sayıda çalışan, her gün toplu taşıma ve servisleri kullanarak işlerine gitmeye devam ediyor. Restoran, cafe, bar, berber gibi işletmeler geçici olarak kapatılırken yüzlerce işçinin bir arada çalıştığı alanlar hala çalışır vaziyette…
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre salgına karşı kendi önlemlerini almak zorunda bırakılan ve korkuyla işe gitmek istemeyen çok sayıda çalışan, aile hekimlerine başvurarak sağlık raporu almaya çalışıyor. Bugünlerde Aile Sağlığı Merkezleri’nde yaşanan yoğunluğu anlatan Dr. Serhat Ferrahi Değimli, “İşe gitmek istemeyen pek çok insanın hasta olmadığı halde rapor talepleri olabiliyor. Bu talepler bizim için moral çöküntüsü ve bir baskı unsuru olabiliyor” dedi.
GARİP TALEPLERLE KARŞILAŞIYORUZ
Konuya ilişkin konuşan Karabağlar Bahçelievler Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Dr. Serhat Ferrahi Değimli, “Sağlık Bakanlığı bir uygulama başlattı; kronik hastalıklar için mevcut raporlu ilaçların doktora yazdırılmaksızın doğrudan eczaneden alınabilmesi imkanı verildi. Bu iyi bir uygulama. Böylece kronik rahatsızlığı olan yaşlı hastalarımız daha az risk almış olacaklar. Çok gerekmedikçe aile sağlığı merkezlerine hastanelere başvuru yapılmamasının hem kamu sağlığı açısından hem de sağlık çalışanlarının öncelikleri açısından yararlı olacağına inanıyoruz. Gençlerin de taşıyıcı olarak evdeki yaşlılara çevredeki yaşlılara hastalığı bulaştırma riskinin olduğunu hatırlatmak isteriz. Vatandaşlarımızın çoğu özen gösteriyor; gereksiz başvuru yapmamak ve polikliniklerde kalabalık oluşturmamak için… Ama kimi zaman çok garip taleplerle de karşılaşabiliyoruz. Gerçekten ihtiyacınız yoksa sağlık hizmetine yönelik taleplerinizi ertelemenizi öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
EL KREMİ YAZDIRMAYA GELEN VAR
Çok acil olmadıkça vatandaşların sağlık kurumlarına gitmemesi uyarısında bulunan Değimli, “Bu hem sizlerin hem yakınlarınızın hem de toplumun sağlığı açısından çok önemli. Kalabalıkların oluşmaması, sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının gereksiz yere meşgul edilmemesi sağlık çalışanlarının sağlığı açısından da oldukça önemli. Sağlık çalışanlarına herhangi bir bulaş olması, o sağlık çalışanının topluma sağlayacağı katkıyı yok edeceği gibi çevresindekiler ve diğer sağlık çalışanları için de risk oluşturacaktır. Gençler biraz daha rahat hareket edebiliyorlar onca uyarıya rağmen. Geçenlerde genç bir kadın hasta, el kremi yazdırmaya geldi. Ayrıca işe gitmek istemeyen pek çok insanın hasta olmadığı halde rapor talepleri olabiliyor. Bu talepler bizim için moral çöküntüsü ve bir baskı unsuru olabiliyor. Emin olun canımızı hiçe sayarak bir savaşın içerisindeyiz. Halkımızdan gerekli özen ve anlayışı göstermelerini bekliyoruz. Devir bir arada dayanışma içerisinde bu virüs belasını hep birlikte iş birliği içerisinde savma devri” şeklinde konuştu.
TAVSİYELERE UYMAYANLAR OLUYOR
Sağlık Bakanlığı tarafından alınan tedbirler kapsamında ülkeye yurtdışından giriş yapan vatandaşları sık sık arayarak kontrol ettiklerini kaydeden Değimli, uygulamadaki eksikliklerine ilişkin şunları söyledi: “Korona şüphesi ile 14 gün karantina uygulayarak evde olması gereken insanları gün içinde arıyoruz. Ateş, nefes darlığı veya herhangi bir sıkıntısı olup olmadığını soruyoruz. Evinizden dışarıya çıkmayın, kendinizi karantinaya alın, kalabalık ortamlarda bulunmayın şeklinde tavsiyelerde bulunuyoruz. Ancak herhangi bir yaptırım olmadığı için bu tavsiyelere uymayan kişilerle karşılaşabiliyoruz. Aradığımızda karantina yerine dışarıda ya da iş yerinde olduğunu öğrendiklerimiz oluyor. Genelde uyardıktan sonra ‘tamam’ diyorlar ama ne yaptıklarını bilemiyoruz tabi ki.” (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)