CHP İzmir Milletvekili Musa Çam Meclis’e sunduğu soru önergesiyle gündeme getirdiği MİT mensuplarının kaçırıldığı iddiasıyla ilgili açıklama Dışişleri Bakanından geldi.
Basın mensuplarının sorusu üzerine MİT mensuplarının kaçırıldığını doğrulayan açıklamayı eleştiren CHP’li Çam, “Bu sizin yansıtmaya çalıştığınız gibi önemsiz bir mesele değil, çok önemli bir ülke prestiji meselesidir. Erdoğan açıklama yapmalı ve halka hesap vermelidir” diye konuştu.
Dışişleri Bakanının verdiği cevabın soru önergelerine verilen cevap olduğunu belirten Çam, “Bu bir terör örgütü ve herkesi kaçırabilir, MİT mensupları için de doğrudan bağlantımız yok şeklindeki açıklaması çok vahimdir. Terör örgütüyle kaçırılan MİT mensupları için doğrudan bağlantımız yok diyerek bu olaydan bile kendilerine bir sonuç çıkarmaya çalışıyorlar. İki MİT görevlisinin kaçırıldığı kabul edilmekle birlikte yapılan kısa açıklamayı gayrı ciddi bulduğumuzu en baştan belirtmek gerekiyor. Dışişleri Bakanı yaptığı kısa açıklamada terör örgütüyle doğrudan bir bağlantı içerisinde olmadıklarını söylemektedir. Bu açıklama izaha muhtaçtır. Bu tür durumlarda dünyanın bütün devletleri doğrudan ya da dolaylı bağ kurar ve kaçırılan istihbarat mensuplarını kurtarmaya çalışılır. Ancak bakanın kısa açıklamasından anlıyoruz olay önemsiz gösterilmeye çalışılmaktadır. ‘Doğrudan bağlantı’nın olmaması dışişleri bakanlığı için sanki övünç nedeniymiş. Doğrudan bağlantı yok ama dolaylı bağlantı var şeklinde mi anlaşılmalı bu açıklama?” ifadelerini kullandı.
BU ÜLKENİN BEKASI ERDOĞAN’IN BEKASI İLE ÖRTÜŞTÜRÜLEMEZ!
“Bizim için önemli olan devletimizin prestijinin korunmasının yanında kaçırılan görevlilerimizin bir an önce sağ sağlim kurtarılmasıdır” diyen CHP’li Çam, bakanlığın sorumlu davranarak kamuoyunun bu istemine yanıt vermesi gerektiğini söyledi ve “Daha önce olduğu gibi biz gelişmeleri yabancı basından mı öğreneceğiz” dedi.
Bu olayla MİT’in Erdoğan’a bağlanması arasında ilişki kurulduğunu hatırlatan CHP’li Çam, iddiaları şöyle değerlendirdi ve Erdoğan’a seslendi: “İddia MİT’in anayasaya aykırı şekilde Erdoğan’a bağlanmasını olumlu bir işmiş gibi göstermek için bu operasyonun alelacele yapıldığı ve olumsuzlukla sonuçlandığıdır. Dünyada bütün devletlerin terör karşısında bu türden operasyonlar yapma hakkı meşrudur. Bizim de her koşulda benzer operasyonları yapma hakkımız elbette ki vardır. Ancak kamuoyunda tartışıldığı gibi terörle mücadeleyi Erdoğan’a başarı şeklinde yazmak ya da sırf Erdoğan için yapmak doğru değildir. Operasyon gizli de olsa artık gizliliği kalmamıştır. Her konuda anlasa da anlamasa da konuşan Erdoğan bu konuda açıklama yapmalı ve halka hesap vermelidir. Bu ülkenin bekası Erdoğan’ın bekası ile örtüştürülemez!”?