CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında güncel konularda değerlendirmeler yaptı. Toplantıya CHP İzmir milletvekilleri Mustafa Balbay, Özcan Purçu, Tacettin Bayır, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, ilçe belediye başkanları da katıldı.
Cankurturan, AK Parti'nin ekonomiyi, pusulasını, dümenin kontrolünü kaybetmiş bir kaptan gibi yönettiğini söyledi. Üst üste gelen zamların yeni yılda da devam edeceğini belirten Cankurtaran, "Enflasyon son 9 yıl içindeki en yüksek oranına ulaştı. İşsizlik yüzde 10'ların üzerine demir atmış durumda. Tüm fatura vatandaşın sırtına vuruluyor. Bakan Nihat Zeybekci 'Ekonomi coştu' diye açıklama yaptı. Baktık coşan enflasyon. Cumhurbaşkanı 'Çok sevindirici haberler geliyor' dedi. Sevindirici haber diye benzine ikinci zam geldi" dedi. Saddam Hüseyin'in Irak devlet başkanı olduğu dönemdeki bakanlardan El Sahaf'ın "ABD'yi bozguna uğratıyoruz. Darmadağın ettik" açıklamaları yaptığını, halkın bunlara şaşırdığını belirten Cankurtaran, ABD tanklarının Bağdat'ta poz vermeye başladığında Bakan'ın açıklamalarının yalan olduğunu halkın anladığını söyledi. Cankurtaran, "Yalanla, algı yönetimi ile Türkiye'de ekonomi yönetilmez. Benzine ikinci zam geldi. Ama bu hükümetin hatası değilmiş. Bu zam otomatik geliyormuş. Madem dünyadaki petrol fiyatları çıktığında Türkiye'de benzin fiyatları otomatik artıyor da dünyada fiyatlar düştüğünde Türkiye'de niye düşmedi? Türkiye'de iyi bir iş olursa 'Hükümetten', kötü bir şey olursa 'dış mihraklardan' diyorlar. AKP kabahati otomatik uygulamaya bağladı. Sanki ortada AKP hükümeti yerine karar veren bir robot, yapay zeka varmış gibi" diye konuştu.
'FAKİRİ ETE HASRET HALE KİM GETİRDİ?'
Ucuz et konusunda da değerlendirmeler yapan Cankurtaran, ucuz et satılması uygulamasını ilk önce Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığını söyledi. Kamuoyunda yandaş olarak bilinin bazı marketlerde ucuz et satışına başlanmasını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın, "Fakiri etle buluşturma" olarak yorumlandığına dikkat çeken Cankurtaran, "İyi de bu fakiri ete hasret hale kim getirdi? AKP iktidarı değil mi? AKP, fakiri ete hasret bıraktı, orta gelirliyi de tavuk etine mahkum etti. AKP döneminde Türkiye'deki kırmızı etin fiyatı ABD doları bazında 2.5 kat artmıştır. AB üyesi ülkeler ve ABD'de halkın kolaylıkla erişebildiği market zincirlerinin internet sayfalarında ilan ettikleri güncel kıyma fiyatları karşılaştırıldığında Türkiye'de kıyma fiyatı yüksek gelirli birçok ülkenin üzerindedir. Almanya ve İngiltere'de kilosu 17 TL'den kıyma bulmak mümkündür. Polonya, Hollanda, İspanya ve Avustralya'da ise fiyatlar 20-24 TL aralığındadır. Türkiye'de ortalama bir yurttaşımızın bir kilo kıyma alabilmek için yaklaşık yedi saatlik gelirini harcadığını görüyoruz. Bir Alman ise aynı ürüne erişebilmek için sadece 1 saatlik gelirini harcamaktadır. AKP her zamanki gibi kendi yarattığı sorunu sanki çözeniymiş gibi ucuz et işinden de nemalanmak istemektedir" dedi.
Cankurtaran, AK Parti hükümetinde ekonomideki kötü gidişatı değiştirecek ne irade, ne de akıllıca bir plan göremediklerini belirterek, "AKP'nin ekonomi politikası halktan alıp siyaseten zengin olana, fakirden alıp yandaşa verme üzerine endeksli. Biz iktidara gelirsek yandaş iş adamından alıp vatandaşa vereceğiz. Biz kaynağı halkın cebini daha fazla kurcalayarak değil, rantçının rantını keserek bulacağız" diye konuştu.
YOLLAR, CADDELER TARLA GİBİ
Sayıştay'ın, 2016 yılına ait Karayolları Genel Müdürlüğü'nün (KGM) denetim raporunda, 'yolların kalitesinin yükseltilmesi' için ayrılan 6 milyar liranın nereye harcandığının belirsiz olduğunu tespit ettiğini hatırlatan Cankurtaran şunları söyledi: "Ben nereye gittiğini söyleyim. Devletten müteahhitte, müteahhitten taşerona, taşerondan bir başka taşerona. Labirente giren bir insanın yolunu bulamaması gibi bu ağ içerisindeki karmaşık ilişkilerle vatandaşın paraları çarçur ediliyor. Çok sayıda yandaş firma faydalansın ya da masraf kabartılsın diye AKP döneminde yaygınlaştırılan bu sistemin sonunda elde daha fazla para kalsın diye kalitesiz iş yapılıyor. AKP hesapta yol yaptım diye övünüyor ama birçok yerde yollar, caddeler tarla gibi. Yeni yapılan yollar bile kısa sürede çukurlarla, engellerle dolarken, sürekli tamirat adıyla yandaş firmaların cebi dolduruluyor. Almanya'da halen 1930'lu yıllarda yapılan yollar kullanılırken bizde sürekli bir tadilat durumuna neden gerek duyuluyor."
'İSTİFA ETTİRİLEN BAŞKANLARIN MAL VARLIKLARI SORUŞTURULMALI'
Cankurtaran, 'Metal yorgunluğu' denilerek istifa ettirilen belediye başkanlarının mal varlıklarının soruşturulması gerektiğini söyledi. Bu konuda birçok iddialar olduğunu belirten Cankurtaran, "Herkesin aklında bu konuda ciddi şüpheler vardır. Aksi takdirde kamuoyu vicdanı rahatlamayacaktır" dedi.
'BAHÇELİ, BARAJ ALTINDA KALMA İHTİMALİNİ GÖRÜNCE DEMOKRASİ AKLINA GELDİ'
Cankurtaran, basın mensuplarının sorusu üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Yüzde 10 seçim barajı ağır" sözlerini değerlendirdi. CHP'nin yıllardır barajın düşürülmesi, kaldırılmasını istediğini belirten Cankurtaran, "Toplumun, milletin iradesine baraj konulmamasını savunduk. Devlet Bahçeli, AKP'nin arka bahçesi olarak siyasi misyonunu devam ettirirken, demek ki anketlerde ve kamuoyunda kendisinin barajın altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görünce demokrasi aklına geldi. Bahçeli'nin, baraj altında kalma ihtimalini görünce bir anda demokrasi tarafı olup, barajın kaldırılmasından yana olması bana samimi gelmedi" diye konuştu.
Cankurtaran, Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu'nun tahliyesi nedeniyle de basın mensuplarına "Gözünüz aydın" dedi. Gökmen Ulu'nun muhalif medyaya gözdağı vermek için tutuklandığını öne süren Cankurtaran, "Antidemokratik sistemlerde en çok bedel ödeyen meslek gazeteciler" dedi.