AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yazıcı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye siyasetine gündeme ittifak konuşmalarının değerlendirmelerin oturduğu günden bu yana Cumhur İttifakı'na konu alan dışında ittifak yapılacak alanlar gündeme geldiğinde Cumhur İttifakı ayrı tutulmuştur. Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız bunu ifade etmiştir. Cumhur İttifakı'nı hep yerel seçimlerden ayrı tuttuk. Cumhur İttifakı burada bitti mi? Türkiye yeni sisteme geçiş gerçekleştirdi.
Yeni sistemin siyasal kültürünün oluşturulması gerekir. Parlamento siyasi parti ilişkileri bu süreci besleyici unsurlardır. Gerek Meclis gerek Meclis dışında bu birlikteliği sürdürme gayreti içerisindeyiz. Bunun somut bir örneğini dün yaşadık. Erken emeklilik önerisi yaşadık. Sayın Bahçeli müdahalesini radikal biçimde gerçekleştirdi. Cumhur İttifakı konusunda kararlı olduğunu göstermek için dünkü davranışını gerçekleştirdiği düşüncesindeyim.
Bütçe imkanları olsa asgari ücreti bugünkü seviyede mi tutarız. Bir taraftan bütçeyi artıracağız. Girişimciyi destekleyeceğiz. Bütçeyi büyütüp bu sorunları çözeceğiz.
Bu ittifak olmayacağına ilişkin süreçlerle sınırlı olacağını düşünüyorum. Süreçleri aşınca daha serin kanlı ortak paydaları düşünerek söylemlerin icra edileceğini düşünüyorum. AK Parti ve MHP ayrı partiler. Belirli alanlarla ittifak ettiğimiz zeminler belli. Her alanda birlikte yürüyeceğiz, diğer karşı çıkmayacak değil. Bu partilerin varlığını inkar etmiş oluruz.
MELİH GÖKÇEK MHP'DEN ADAY OLUR MU?
Benim gündemimde böyle bir konu yok. Bu konularda biraz mesafeliyim. Onun için görüş bildirmeyeceğim. Sözünü ettiğiniz kişi, bizim partimizde belediye başkanlığı yaptı, görevini bırakması istendi. Gökçek'in görevden alınması iş olsun diye istenmedi. Bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım.
Bizim seçim takvimi çalışmamız karara bağlanmadı. Hazırlıklar tamamlandı. Önümüzdeki hafta MYK toplantımız var, orada takvim netleşir. Çalışmalarımızı tahminen söylüyorum, aralık ayı sonuna kadar bitiririz.
İttifak eden partiler ne kadarsa bir önceki seçimde aldıkları oyların toplamı yazılıyor. Bu bir öngörüdür. Siyasette matematik yok. Partiler arasında ittifak yaptık şeklinde bir deklerasyon olmasa bile sandıkta bu ittifak yapılır.
Türkiye'nin tutuklu ve hükümlülerin barındıkları infaz kurumlarıyla ilgili kapasite sorunu var. Kapasitenin üzerinde tutuklu ve hükümlü var. Sayıları 40 bini aşkın. Hukuk devletinde vatandaş tutuklu da hükümlü de olsa onların barınmalarını sağlamakla yükümlü. Bu sorun için 130 dolayında cezaevi inşaatı devam ediyor. Bunlar zaman alacak. Cezaevlerinde bu tıkanıklığı gidermek için başka gerekçelerle Meclis'e sunduğu bir şartlı salıverme kanun teklifi var. Biz bu teklifi irdeledik, rasyonel bulmadığımızı ifade ettik. Bu sorunu 5 yılda 10 yılda önümüze gelecek şekilde çözmek değil kalıcı şekilde bir çözüm üretmek için bir çalışma devam ediyor.
ÖĞRENCİ ANDI KARARI
Burada esas olan şu, Cumhurbaşkanımızın dediği doğru. 2013 yılında biz çıkardık. Bu tür işlerde dava açma süreci 2 aydır. Karar ne zaman verilmiş, 2018'de. Haklı değil mi Sayın Cumhurbaşkanımız 5 yıl neredeydiniz? Karar yargıya müdahale edemeyiz. Yargıya emir verilemez ama kararları eleştirilemez değildir. Biz anayasayı değiştirdik. Mahkemeler hukuki denetim yapar. Yönetmeliği kim değiştirir buna bakacak. Mahkeme bunun ötesine gidemez. MEB 2013 yılında ilk öğretim okullarıyla ilgili maddeyi yönetmelikten çıkarmış. Aynı bakanlık 2014'te sil baştan yönetmelik yayınlamış. Mahkemeler sorun üretmez, çözer. Hepimiz Türküz ama bu bir ayrıcalık değil.